Bol bol yorum atmayı unutmayın!
İyi okumalar.Notta ne mi yazıyordu?
"Tehlikeli sularda yüzüyorsun dancer
'Kurşun abiciğin'Korkudan yerimde kaskatı kesilmiştim. Baran da notu okumuştu ve şu an aşırı sinirli ve öfkeli gözüküyordu.
"Hadi kalk, güvenli değil burası. Gidecek bir yerin kalmadıysa eve geçelim." dedi ayağa kalkarak. Hiç itiraz etmeden "olur" diye karşılık verdim.
Hesabı da ödedikten sonra AVM'den çıkmıştık. Arabaya bindik ve eve döndük. Peşimden koşmaları bir ihtimaldi ama artık kesinleşti. Neden bir not göndermişlerdi ki?
Açıkçası korkmuştum ama bunu Baran'a belli etmemiştim. Zaten başıma bela açtığını düşünerek yeterince kendini üzüyordu. Bir de korktuğumu söylersem kendini daha çok üzecekti. Üzülmesi umurumda değildi ama üzülmesine gerek de yoktu işte...
Eve geldikten sonra aldığım elbiseleri dolabıma yerleştirdim. Sonra hep birlikte akşam yemeği yedik. Bulaşıkları hallettim ve odama geçtim. Hem fiziken hem de ruhen çok yorgundum. Bu yüzden dinlenmeye ihtiyacım vardı. Saat henüz 20.00 olmuştu ki uykuya daldım.
💃
Burnuma gelen güzel kokuyla gözlerimi açtım. Sanırım annem kahvaltı hazırlıyordu. İyi ki vardı gerçekten! Şu 2-3 gün de midem bayram etmişti doğrusu.
Telefonumu elime aldım ve saate baktım. Saat 12.30' du. Nasıl yani ben 16 buçuk saattir aralıksız uyuyor muydum!? Resmen günün yarısını uyuyarak geçirmiştim!
Hemen yatağımdan kalktım ve banyoya girdim. Elimi yüzümü yıkayıp, dişlerimi fırçaladım. Banyodan çıktım ve dolabımdan mavi bir kot pantolonla beyaz bir crop çıkardım. Üstüme de lavivert bir gömlek giydim ama düğmelerini iliklemedim. Saçlarımı da ellerimle düzelttikten sonra odamdan çıktım.
Mutfağa girdiğim de tahmin ettiğim gibi annem kahvaltı hazırlıyordu. Aldığım güzel koku da menemenden geliyor olmalıydı.
"Anne benim çıkmam lazım. Arkadaşlarımın yanına uğrayacağım. Takılırız birkaç saat." dedim haber vermek için.
"Tamam kızım. Dikkat et kendine tamam mı?" dedi küçük bir çocukmuşum gibi.
"23 yaşına geldim ama hâlâ bu cümleyi kuruyorsun." dedim gülerek.
"23 yaşına gelsen ne olur? Sen benim hâlâ küçük bebeğimsin." dedi annem yanağımdan öperek. Ben de onun yanağını öptüm ve "görüşürüz" diyerek ayakkabılarımı giymeye başladım. Ayakkabılarımı giydikten sonra evden çıktım.
Telefonumu açtım ve Burcu'yu aradım. Telefon üçüncü çalışta açıldı.
"Efendim kuzum?" dedi açar açmaz.
"Burcu bugün sizi görmek istiyorum da kursta mısınız?" diye sordum aniden konuya girerek.
"Evet,kurstayız. Akgün halletmiş bir şekilde mevzuyu." dedi bu durumdan memnun sesiyle.
"Halletnesi gerekiyordu zaten. Neyse ben de bayadır uğramamıştım. Hem sizi görmüş olurum hem de biraz dans çalışırım." dedim. Bu sırada yaşadığım apartmanın kapısı açıldı ve aceleci adımlarla Baran apartmandan çıktı. Beni görünce ağzından derin bir nefes verdi.
"Burcu, gelince konuşuruz. Kapatmam lazım." dedim ve telefonu kapattım.
"Kötü bir şey mi oldu?" dedim Baran'a yaklaşarak.
"Niye haber vermeden çıkıyorsun? Aklım çıktı kaçırdım seni diye!" dedi nefes nefese.
"Haber mi vermem gerekiyordu?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 HAFTA
Genç Kurgu3 hafta- 2 gün serisi🌸 Ben kimseydim. Ben biriydim. Ben Deren'dim. Deren dans etmeyi severdi. Deren mutluydu. Deren eğlenceliydi. Ama diğer tarafım böyle değildi... O vahşeti severdi. O ölümü severdi, ölümü isterdi. Ölümler ona adaleti getirirdi...