Köşeden beni izleyen biri...
Akgün köşede durmuş bana bakıyordu. Neden gelmişti ki?
"Kızım hadi binsene artık." dedi annem ve bakışlarımın ona dönmesine sebep oldu.
Abimin arabasıyla gidecektik. Arabayı kullanan abim, yanında babam,arka tarafta Baran,annem ve ben olacaktık. Hepsi arabaya binmişti,sadece ben binmemiştim. Annem sabır dilenir gibi yüzüme bakıyordu.
"Anne siz gidin, ben arkanızdan gelirim sonra." dedim annemin yüzüne bakarak.
"Niye kızım? Bir şeyini mi unuttun? Bekleriz biz, hadi git al gel." dedi annem cevap olarak.
"Yok anne. Bir arkadaşım gelecekti, ben unutmuşum. 10 dk konuşup gelirim arkanızdan." dedim ısrar ederek. Annem yüzüme kararsız bakıyordu.
"İsterseniz ben de ineyim. Deren' i beklerim, sonra da benim arabayla geliriz arkanızdan." dedi Baran ortaya bir fikir atarak.
Annem buna ikna olmuş olmalı ki kabul etti. Abim bize tip tip baksa da annemlerin yanında sesini çıkaramadı. Baran da arabadan indikten sonra araba gitti.
Baran yanıma geldi ve;
"Görmezsin belki diye düşünüyordum ama gördün. Hadi hemen konuş da gidelim. Bir tatsızlık çıkmasını istemem." dedi aniden."Sen görmüş müydün yani?" dedim soru sorarak. Sadece başını salladı ve elimden tutup çekiştirerek Akgün'ün olduğu tarafa doğru yürümeye başladı.
Akgün kollarını bağlamış, bize bakıyordu. Yanına ulaştığımız da Akgün Baran'a bakarak konuştu.
"Bize biraz müsaade eder misin?" dedi sert bir şekilde.
"Edemem." diye karşılık aldı Baran'dan.
"Sebep?" diyerek uzatma gereği duydu Akgün.
"Çünkü sana güvenmiyorum ve yanımdaki kız bana emanet şu an. O yüzden ne diyeceksen de sonra da siktir git buradan." dedi Baran sakin ama tehditkâr ses tonuyla.
Akgün ona göz devirdi ve bana döndü.
"Nasılsın Deren?" dedi yumuşak ses tonuyla. Ağızına çarpmak isteyecek kadar sakinim şu an!
"Bu seni ne kadar ilgilendirir?" dedim tek kaşımı havaya kaldırarak.
"Buraya özür dilemeye geldim Deren. Gerçekten çok özür dilerim. Böyle olmasını istemezdim. Bir an onu yapmak istedim ve yaptım. Kendime engel olamadım. Özür dilerim." dedi mahcup bir sesle.
"Ay canım benim ya. Çok mu üzüldün bakayım sen. Madem onu yapmak istedin ve yaptın. Tekrar istersen yap yani hiç çekinme." dedim dudak büzerek. Ardından devam ettim.
"SEN GERİZEKALI MISIN YA! NE YAPTIĞINI SANIYORSUN SEN? ÖZÜR DİLEDİN VE GEÇİP GİTTİ Mİ? BU KADAR MI YANİ? SENİN YÜZÜNDEN ONCA İNSAN KURSTAN ATILDI HABERİN VAR MI!? HÂLÂ VE HÂLÂ DUDAKLARIMDAN TİKSİNİYORUM! PEKİ BUNDAN HABERİN VAR MI!?" diyerek bağırdım. İçimdeki her şeyi söylemiştim.
Çok açık sözlü bir insandım ve karşımda ki kim olursa olsun lafımı asla esirgemezdim. Bu bazen kötü bir huy olsa da asla şikayetçi değildim.
Akgün üzgün bir şekilde yüzüme bakmaya devam etti ve sonra konuştu.
"Dediğim gibi özür dilerim. Olanları geri almaz biliyorum ama elimden daha fazlası gelmez. Kurs işini de bir şekilde halletmeye çalışacağım. Merak etme. Bir daha birbirimizi görür müyüz bilmiyorum ama sen yine de kendine dikkat et." dedi ve arkasını dönüp gitti. Büyük bir of çektim ve Baran'ın arabasına doğru yürüdüm.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
3 HAFTA
Teen Fiction3 hafta- 2 gün serisi🌸 Ben kimseydim. Ben biriydim. Ben Deren'dim. Deren dans etmeyi severdi. Deren mutluydu. Deren eğlenceliydi. Ama diğer tarafım böyle değildi... O vahşeti severdi. O ölümü severdi, ölümü isterdi. Ölümler ona adaleti getirirdi...