22. Bölüm; Kaçış Yok

2.6K 198 74
                                    

Bol bol yorum yapmayı ve bölümü oylamayı unutmayın!
İyi okumalar!!!

2 ay sonra

"Emredersiniz komutanım!" diyen askerlerin sesiyle tüylerim diken diken oldu. Küçüklüğümden beri asker veya polislerin sesi beni hep etkilerdi. Ve hâlâ etkiliyordu.

Çok şükür ki komutan bir sevgilim vardı!!

"Hadi herkes işinin başına. Oyalanmayın." dedi askerlere. Hepsi etrafı aramak için yanımızdan hızla ayrıldılar.

Yalgı'nın yakalanmasının üstünden 2 ay geçmişti. Kolum artık eski sağlığına kavuşmuştu ve rahatça kullanıyordum.

Yalgı 3 nöbetçi mahkemeye çıkma sonucunda 35 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Onun çok ceza almayacağını düşünüyordum ama sakladığı o kadar şey varmış ki cezasının az bile olduğunu düşünüyorum.

Sonunda hak ettiği yerdeydi.

Şimdi ise Kurşun'un peşindeydik. 1 ay boyunca Baran ve ben bunun üzerine araştırmalar yaptık. Bu operasyondan ikimiz sorumluyduk.

Pek bir suç delili bulamasak da saklandığı gizli yerlerin birkaçını keşfettik ve şimdi de onların birindeyiz.

Arama kurtarma ekibi çevreyi tararken Baran ve ben de içeriye girdik. Yıkık dökük bir kulübeydi. Birkaç resim ve kağıt parçası dışında içeride bir şey yoktu ve bu kağıt parçalarının hepsi önemsizdi. Baktığımız kaçıncı yerdi bilmiyorum ama hâlâ elimizde tek bir delil bile yoktu.

Kurşun, düşündüğümüzden daha kurnazdı.

"Buradan da bir şey çıkmayacak, gidelim." dedi Baran ve kulübeden çıktık.

"EKİP! TOPLAN!" diyerek bağırdı gür sesiyle. Herkes anında dizildi.

"EMREDİN KOMUTANIM!" dediler hep bir ağızdan.

Baran yanıma geldi.

"Operasyonu ikimiz yönetiyoruz bildiğiniz gibi. Sizinle birlikte olunca dikkat çekmekten başka bir şey yapmıyoruz. Sadece ikimiz aramalara devam edeceğiz. Her şey için eyvallah."

"Tehlikeli olur." diyerek lafa atladım.

"Aylar sürmesinden iyidir." dedi cevap olarak.

"Üstlerimize bildirmeden kafamıza göre hareket edemeyiz?" dedim sorarcasına.

"Bildiririz o zaman?" dedi ve cebinden telefonunu çıkarıp biraz öteye gitti. Yaklaşık iki dakika telefonla konuştuktan sonra tekrar yanımıza geldi.

"Üstlerimiz de bunun mantıklı olduğunu söyledi. Yani ortada bir sorun yok." dedi ve arama kurtarma ekibine döndü.

"RAHAT! HAZIR OL! RAHAT!" dedi ve ekipler hızlı adımlarla geldiğimiz yöne geri gittiler.

"Niye böyle bir şey yaptın?" dedim yalnız kaldığımızda.

"Korkmadığını biliyorum güzelim, niye istemiyorsun?" diye sordu bir elimi tutarak.

"Kendim için korkmuyorum ama senin için korkuyorum Baran. Sana bir şey olursa ben yaşayamam. Sen bile bile ölüme yürümeye çalışıyorsun!" dedim sinirle.

3 HAFTA Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin