Bugün iki bölüm yayınladım. Lütfen 30. bölümü okuyup okumadığınızı kontrol ettikten sonra bu bölüme geçin...
Özel Bölüm: "Yeni bir elma görene kadar böyle kalalım..."
*Yazar*
*4 yıl önce*
Baekhyun Namjoon'la iç açıcı olmayan bir konuşma yapmıştı. Casus olsa da şu zamana kadar dişe dokunur bir malumat edinememişti. Halbuki geldiğinden beri buranın gedikli askeri; hatta komutan olmak üzere olan Jimin'le arkadaşlık ediyordu. Namjoon bu durumdan şikayetlenmiş ve Baekhyun'u beceriksizliğiyle vurmuştu.
Namjoon'un bir saray muhafızı olması bilgiye ulaşması açısından şüphesiz daha elverişli bir durum oluşturuyordu. Baekhyun ona bunu söylese de Namjoon Jimin'le bile arkadaşken bir şey yapamadığını, saray muhafızı olsa da Kral Joonhyuk yararına bir bilgi edinemeyeceğini söylemişti.
Aslında suçlu olan Baekhyun değildi; Jimin kapalı bir kutu gibiydi. Ağzı sıkıydı. Bir sırrı varsa da bunu pek sevdiği sevgilisi Yoongi dururken niye Baekhyun'a söylesindi ki?
Baekhyun, Jimin'in Yoongi'yle olan ilişkisini Namjoon'a söyleyebilirdi. Ancak bu fikirden çabucak vazgeçmişti. Zira Jimin'i bir kardeş, bir dost gibi görüyordu. Ordu içinde aşk yasaktı ve Jimin'i açık eder de Jimin de canından olursa son dayanağını kaybetmiş olurdu.
Jimin'de sevmediği tek şey Kral Jungkook'a karşı duyduğu gözü kapalı saygıydı. Kral Jungkook bu kadar muteber bir kralsa, herkesi gözetiyorsa neden savaşta Baekhyun'u ailesiz bırakmıştı?
Baekhyun içten içe sıkılmıştı. Bir yıldır kendi krallığına hiçbir bilgi sağlayamaması artık dikkat çekiyordu. Tatlı dilliliğiyle kışladaki herkesin muhabbetine kolayca uyum sağlasa da bu muhabbetlerde istediği gibi bir bilgi edinemiyordu.
Şans yüzüne sonunda gülmüştü ama... Bir seçim yapması gerekiyordu.
Majestelerinin Jimin'i odasına çağırdığını orduya duyurmalı mıydı duyurmamalı mıydı?
Seçimini yapmıştı.
Jimin bundan zarar görmezdi. Zaten Yoongi saray muhafızı olmuştu. Kral Jungkook onlara merhamet etmişti. Ordu içinde biraz karışıklık çıkarsa bile yeterdi.
Planı kusursuz sanmıştı ancak Jimin yakasına yapışınca öyle olmadığını anlamıştı. Jimin komutan olmasındaki engelin bile sebebini bu dedikoduya bağlamıştı ve Baekhyun'u asla affetmeyeceğini söylemişti.
Baekhyun dostluklarını zedelemiş olsa da Jimin'den vazgeçemezdi. Kendi kendine bir söz verdi; bir daha Jimin'i casusluk işine dahil etmeyecekti.
~~~
Aklına dahiyane bir fikir gelmişti. O da saray muhafızı olabilirdi. Tek yapması gereken aşık olmuş gibi yapmaktı. Yoongi sonuçta bu şekilde saray muhafızı olmuştu.
Kışlayı taramaya başladı. Jimin 13 sayısını severdi. Bu yüzden gördüğü 13. kişiye aşık olmaya karar verdi.
Soo Ho ve Jimin ilk sıraları aldıkları için şükretti. Sonra da 13. kişiye baktı.
Bu kişiyle daha önce talimde eşleşmişti. Çok terliyordu. Olmazdı. "13 zaten Jimin'in en sevdiği sayı, benimki değil ki!"
Kendi kendine söylenip yeni bir hedef aradı. Gözüne yeni birini kestirmesiyse kısa sürdü.
Uzun boylu, kepçe kulaklı bir çocuk vardı. Onu kandırıp kendine aşık etmesi zor olmamalıydı. Zira çocukta saf bir ifade vardı. Baekhyun'un aşkına kanacak birine benziyordu. Hem de yeni gelmişti buraya.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The King Invincible | Taekook
FanfictionKral Jungkook eli çenesinde bir süredir sehpasının üzerindeki haritaya bakıyordu. Aslında dikkatli bakıldığında gözünün tek bir yerde takılı kaldığı anlaşılıyordu. Kesinlikle haritadaki küçük ve yeşil renkle işaretlenen yere bakıyordu: Kim Ülkesine...