21. Bölüm: "Evlilik"

106K 5.9K 568
                                    

Bölüm şarkısı;
Eylem Aktaş: Yüreğimden Tut

🖤

Yaşananları unutmak zordu ama unutmuş gibi yapmak kolaydı.

Eve döndüğüm günden bu yana on gün geçmişti. Bu süreçte babam bana hiç karışmamıştı. Zaten yakalaşan düğün için durmadan hazırlık yapıyorduk ve günlerim çok yoğun geçiyordu. Babamla pek yüz yüze gelmemiştik. Ömer'se beni her gün arıyordu. Endişesi vardı biliyordum o yüzden her defasında telefonda ona her şeyin iyi olduğunu söyleyip onu rahatlatıyordum. Aslında hayatımdaki iyi olan tek şey onunla evleniyor olmamdı, geri kalan her şey ise berbattı.

Bir haftadır salona dizdiğim çeyizi neredeyse herkes gelip gördüğü için bugün toplamış Ömer'le beraber yaşayacağım evime götürüp yerleştirmiştim. Sedef ile mahallenin bir kaç kızı bana temizlik ve düzenleme için yardım etmişti. Ablam ve Ömer'in ablası Fatma abla yardım etmek istemiş ama çocukları olduğu için edememişlerdi.

Yaklaşık bir hafta önce Ömer tüm mobilyaları tamamlamışdı. Eve benim istediğim şekilde de yerleştirmişti. Her şeyi tamamlanan evime çıkmadan önce son kez, dudaklarımda içten bir gülümsemeyle baktım. Sadece iki gün sonra burası sevdiğim adam ile yuvamız olacaktı. Bunu bilmek beni heyecanlandırıyordu. Düzenlediğimiz bu evde beraber yaşamaya başlayacağımız için Ömer'de bir süredir ablasında kalıyordu.

Eve geçtiğimde hiç vakit kaybetmeden akşam ki kınam için hazırlık yapmaya başladık. Ablamla Sedef atıştırmalık için bir şeyler hazırlarken annemde, Ömer'in tarafından gelen isimlerini unuttuğum teyzelerle kınamı hazırlıyordu.

Kınam öyle çok kalabalık değildi. Yakınlarımız ve mahallenin kızları arasında olacaktı. Düğüne daha fazla insan geleceği için merkezde ki büyük düğün salonunu tutmuştuk. Aynı zamanda hafta içi resmi ve dini nikanımızı kıymıştık. Her şey üst üste gelmişti. Bu yüzden her günüm çok yoğun geçmiş beni de yormuştu.

"Ya sen ne duruyorsun odana geçip elbiseni giysene." Sedef fırından çıkardığı kekin ardından bana doğru konuşmuştu. Ona karşın başımı salladım ardından elimde ki tepsiyi tezgaha bırakarak odama geçtim. Evin içi küçük olduğu için az insan olsa bile kalabalık duruyordu. Çocuk sesleri bir yandan geliyor, diğer yandan kocamış karıların yüksek sesli konuşmaları geliyordu ve şimdiden başım ağırmaya başlamıştı.

Odama geçip ardımdan kapımı kapatıp kilitledim. Bir süre yatağıma oturup kendime zaman tanıdım. Kendimi kötü hissetmiyordum ama bu evlilik süreçi benim için yorucu geçiyordu.

Şimdi Ömer'in kollarında olmayı her şeyden çok istiyordum ama o da mahallenin gençleri ile toplanmış eğleniyordu. Yinede sesini duymak bana biraz olsun iyi hissettirir diye komidinin üzerindeki telefonumu alıp onu aradım.

Telefonu ilk çalışta, "Güzelim," diyerek açtı. Onun sesinin ardından gelen müzik sesi ve erkeklerin yüksek sesli ettiği muhabbetin gürültüsü vardı.

"Ömer," diye mırıldandım. "Ne yapıyorsun?"

"Bizim çocuklarlayız." Bulunduğu yerden uzaklaştığını seslerin geriden gelmesiyle anladım. "Sen ne yapıyorsun? Bir sorun yok değil mi?"

"Bir sorun yok. Birazdan kınam yakılacak." Endişeli sesi beni gülümsetmişti. "Sadece sesini duymak istedim."

"Kurban olayım sana." Ömer'in sesi içtendi. "Yorulduğunu biliyorum güzelim. Yarın her şey son bulacak. Ama güzel bir şekilde son bulacak. Bunu düşün olur mu?"

Ağır Abi | Mahalle KurgusuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin