4.Bölüm

7K 297 137
                                    

Zehra kaç saattir otelde Yiğittin gelmesini bekliyordu duşunu almış, üstünü giymişti 1 haftadır Diyarbakırdaydi. Ailesiyle birlikte İstanbul'da yaşıyordu .Zehra' nin maddi durumu o kadar iyi değildi babası Yiğitlerin şirketinde çalışıyordu Zehra' nin birgün şirkete gelmesiyle ne hikmetse Yiğit ağa da bazı önemli toplantılar için İstanbul'a gelmişti. Ve orda Zehra'nın Yiğite çarpmasıyla hikayeleri o zaman başlamıştı.Daha sonra şirkete sekreter eksikliği olması nedeniyle hemen babasını devreye sokup onu sekreter olarak almasını söylemişti Zehra'nın babası da Yiğit ağaya "Yiğit Bey sekeretinizin sağlık nedeniyle ayrılması üzerine kendinize yeni bir sekreter ariyormussunuz haddime değil biliyorum ama benim bir kızım var çoğu şirkette de çalışmış ve işinde de çok başarılı hem burda da olursa gözümün önünde aklım onda kalmaz o kadar.Ama yinede siz bilirsiniz Yiğit Bey tekrardan kusura bakmayın" diyip tam çıkıcakke
Yiğit Ağa'nın

-Ahmet abi yıllardır bizimle çalıştın bir yanlışın olmadı bize yetiştirdiğin kızda senin gibi başarılı ve düzgün biridir eminim .

- Çok teşekkür ederim Yiğit Bey Allah sizden razı olsun.

-Senden de Ahmet Abi.Kizina soylerisin gerekli belgeleri müdüre versin bir sorun çıkmazsa işe başlıya bilir.
Aslında Ahmet abiyi yılardır tanıyordu Yiğit ve ne kadar maddi sıkıntılar geçirdiğini eşinin de aynı şekilde sabahtan akşama kadar çalıştığını biliyordu ve hiç değilse kızı gözü önünde olsun diyip almıştı işe.
Zehra işinde gayet başarılı bir sekreterdi ve bu Yiğitin dikkatini çok çekiyordu aynı zamanda da çok da güzeldi.Yiğitin sekreteri olunca da birbirlerini çok yakından tanıma fırsatları oldu Zehra'nın her kötü gününde yanında olup ailesine maddi ve manevi her türlü yardımda bulundu.Zamanla birbirlerinden hoşlandıklarınıni söyleyip  4 yıllık bir beraberliğe girmişlerdi.Yigit Zehra'nın yanında kendini mutlu hissediyordu ona aşık olduğunu düşünüyordu ama gerçek aşkı sevgiyi daha tatmasti yakışıklı ağamiz.

Zehra Yiğitin telefonun çalıyordu ama açmıyordu ve üstelik mesaj da atmıştı ama ne mesajlarını cevap veriyordu nede aramalarına geri dönüş yapıyordu.
Belki toplantıdadir yada önemli işleri vardır diye daha da rahatsız etmedi elbet arardı Yiğit onu diyip sevgilisini bekliycekti ama sevgilisi için çoktan bir evlilik hükmü verilmişti peki Zehra napcakti vazgeçicek miydi yoksa kavuşana kadar savaşacak mıydı?
Mevlam neylerse güzel eyler bakalım kimim için ne eylemiş...

~~~

Delal hanımı koltuğa oturtmuşlardi.Bir koluna Dilan kolonya döküp sakinleştiriyordu diğer tarfta da Berfin Delal hanımın elini tutmuş sakinleştiriyordu.
Bejna kapıyı aralayıp kulak misafiri oluyordu avluda ki ağalara kıyacaklar mıydı abisine onu çok seven abisine ve sevdiğine onların da bir suçu yoktu sevmislerdi , sevmek ayıp değildi asıl babasının yaptığı ayıptı oğlu söylemesine rağmen gidip istememişti sevdiği kızı.
Bejna'nin gözleri az önce konağı inletiren adama kaydı 1.90 boyunda siyahın en koyu tonu gözleri ve üzerinde de aynı şekilde siyah bir takım içinde de siyah gomlegiyle o kadar yakışıklı ve karizmatik duruyordu ki Bejna adami baştan aşağı süzerken göz göze gelmesiyle Yiğitin ona sert bir bakış atıp konağı sinirli bir şekilde terk etmişti.
Peki ne konusmulardi sonuç neydi kim canından olucakti.

Berwanlar adamlarını Soyhan konagindan alıp gitmişlerdi.Abisi Aram,Diyar ve Ferhat  da gelmişti.
Kalabalığın dağılmasıyla babamın çalışanlara
teresa çay getirin demseiyle evin tüm erkek fertleri terasa çıkmadan  babamin Serhat abime
" Karınıda al odana çık gözüme gözükme" demesiyle ben Dilan , Berfin ve Delal hanım şok olmuştuk ne yani abim evlenmişmiydi o yüzden bu kız burdaydi ailesi almamıştı.
Ölüm yoksa karar neydi peki.

Delal hanım hızlı bir şekilde teresa çıkmıştı hemen ardından da bizde onun takip edip terasa gelmiştik.Delal hanımın hemen lafa girip

-Sen ne dediğini bilir misin beyy karınıda al odana çık ne ? Noluyor Allah'ını seversen.

İKİ YÜREK (TÖRE )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin