Yiğit sinirle kahvaltısını yaparken telefonun çalmasıyla kimin aradığını bakmdan hemen açmıştı
-Yigit dünden beri arıyorum neden açmıyorsun bırakta anlatayım sana herşeyi düşündüğü gibi değil.
Yiğit Zehra'nın sesini duymasıyla elini sertçe masaya vurup telefonda kükrercesine
-Sen hangi yüzle beni arıyorsun
-Lütfen bı dinle beni son kez konuşalım lütfen...
-Konuşacak bişey yok yüzünü bile görmek istemiyorum.diyip telefonu Zehra'nın suratına kapatmıştı.
Zehra Yiğitle ilk tanıştığında para için Yiğitele yakınlaşıp onu sevdiğine ikna etmişti.
Tek derdi para şan ve şöhretti.Yiğitle evlenip bir şekilde onu ikna edip Yiğiti İstanbul'da yaşayacaktı. Şilanin kaçmasıyla tüm planları altüst olmuş buda yetmezmiş gibi birde telefonda arkadaşıyla konuşurken Yiğitin herşeyi duymasıyla ne yapacağını bilmiyordu bir şekilde Yiğitle konuşup yanlış anladığını söyleyip yine eskisi gibi olmak istiyordu.
Kaç gündür Yiğiti ısrarla arayıp mesaj atmasına rağmen Yiğit açmamıştı ki yine şansını deneyip arayınca ilk çalışta açılmasıyla kendini Yiğite affedirmek istiyordu.
Ama Yiğit değil dinlemeyi yüzünü bile görmek istemediğini söyleyip telefonu suratına kapatmasıyla.Sinirle telefonunu duvara fırlattıp.
-Beni öyle kolay bir şekilde kestirip atamazsın Yiğit Berwan madem sen gelmiyorsun ben gelirim .
Şirketi arayıp Yiğitin İstanbul'da ki sekreteri olduğunu söyleyip orda olup olmadığını sormuş orda olmadığını karısıyla birlikte çiftlikte olduğunu öğrenince üstünü değiştirdikten sonra taksi çağırıp çiftliğin yolunu tutmuştu.
Yigit Zehra'nın aramasıyla sinirleri gerilmiş kahvaltı masasından kalkınca salona geçip Hamzayı çağırmıştı
-Buyur ağam.
-İlyas amcaya söyle atımı hazırlasın biraz kafamı dağıtıcam
-Tamam ağam diyip gitmişti Hamza
Pencerenin önüne gelmesiyle çimlerde oturmuş kucağında ki kedinin başını okşayan Bejnayi izleyince dün gece uykusunda ter içinde kalmasıyla, annesini sayıklarken kriz geçirecek kadar ne yaşadigini merak ediyordu.
Rüzgarda savrulan beline kadar gelen saçlarıyla ,yeşil gözleriyle oldukça dikkat çekiyor ve oldukcada güzeldi dedikleri kadar vardı karısı. Ama Yiğit ne güzeliğine kanacakti nede masumluğuna o hatayı bir kere güvenerek yapmıştı bir daha o hataya düşüp de sevmemeye yemin etmişti.Bejna bahçede gördüğü kediyi kucağına alıp biraz okşamasıyla arka tarafdan gelen at sesleriyle kediyi kucağından indirip arka bahçeye geçince gördüğü simsiyah atın üstünde tüm heybetiyle Yiğitle göz göze gelince gözlerini çekmeden ifadesizce bakmıştı.
Yiğite ona bakan yeşil gözlerden gözlerini çekmemiş inatla Bejna'nin çekmesini beklemişti ama Bejna da çekmemişti ta ki dün kapatıldığı depodan çıkan adamı görünce gözü oraya kayınca dün yaşadıkları gözünün önüne gelince sağ gözünden düşen yaşla geri geri iki üç adım attip içindeki tüm nefretle Yiğitin gözlerinin içine bakıp eve geçmişti
Yiğit Bejnanin baktığı yere bakınca önce ifadesiz bakan bakışların sonra nefretle bakmasınin nedenini anlamıştı.
Yiğit Zehra'nın aramasıyla sinirleri daha da gerilmesiyle atını ormana sürüp biraz sakinleşip dönecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İKİ YÜREK (TÖRE )
RomanceKüçük yaştayken annesini kaybeden Bejna baba sevgisinden mahrum kalarak büyüp zalim bir ağayla berdel zoruyla evlenmek zorunda kaldı...