İKİ YÜREK (TÖRE )

22.Bölüm (Bırakmam seni)

Yiğit Bejna'nin söyledikleriyle deliye dönüp çatığı kaşlarıyla Bejna'ya bakıp

-Sen delirdin herhalde...hatta çıldırmışsın yoksa karşıma dikilip böyle konuşamazdın.

-Ne delirdim nede çıldırdım gayet aklım yerinde zaten resmi nikahıda çok görüp kıymamıştın şimdi de İmam nikahını da düşersin.

Yiğit sinirden ellerini saçlarının arasından geçirip mezarlıkta oldukları için bağırmayıp.

Bejanin kolunundan tutup çok sıkmadan arabaya doğru götürdü.

Bejna Yiğitin onu tutan kollarının diğer elliye açmaya çalışıp

-Napiyorsun senn bırak beni.

Yiğit Bejna'yi dinlemeden arabaya zorla bindirip kendisi de şöfür koltuğuna geçip arabayı hızlıca sürüp ordan uzaklaşmışlardı.

Bejna arabanın ormanlık alana girmesiyle Yiğitin yine bir yere onu kapatmasından korkup titreyen sesiyle

- Nereye gidiyoruz...nereye götürüyorsun beni.

Yiğit Bejna'yi duymuyordu kafasında sadece Bejanin boşanmak istiyorum kelimesi yankı yapıyordu. Arabayı daha sıkınca kolunu sıkan elle yan tarafına dönünce yüzü bembeyaz olan Bejna'yi görünce hemen arabayı durdurmuştu.

- Duymuyor musun sen sabahtan beri sana diyorum nereye gidiyoruz yine bir yerlere mi kaptacaksın.

Yiğit gerilen yüzüyle Bejna'ya bakıp

- Allahım sen bana sabır ver... delirtecek sonunda beni.

- Yalan mı yapmadığın şey mi... şimdi söyle nereye gidiyoruz.

Yiğit Bejna'ya sinirli bakışlarıyla bakıp arabayı tekrar çalıştırdı.

Bejna Yiğitin ona cevap vermemesine daha da sinirlenip

- Cevap versene duymuyor musun beni.

Yiğitin cevap vermemesine sinir olsada cevap alamayacağını anlayınca başını cama yaslayıp düşündüğü şeyin olmaması için içinden dua etti.

Bejna araba durmasıyla etrafına bakınca her tarafın ağaç ve ilerde bir uçurumu görünce Yiğitin neden buraya getirdiklerini anlamamıştı.

Yiğit arabadan inip Bejna'nin olduğu tarafa gidip arabayı açıp sert sesiyle

-İn arabadan .

-Neden getirdin beni buraya.

- Sana in dedim.

Bejna iki kolunu birleştirip sırtını koltuğa yaslayıp

-İnmiyorum beni eve götür.

-Allahım sen bana sabır ver sabır.

- Sana mı yoksa bana mı versin senin gibi bir dağ ayısına maalesef ki katlanmak zorunda olan benim.

Yiğit Bejanin ona dağ ayısı demesine gözlerini devirerek kafasını ya sabır dercesine sallayıp.

-Sen mi inersin yoksa bu çok beğenmediğin dağ ayısının kucağında mı inmek istersin ?

Bejna'nin inmemesiyle Yiğit daha da sinirlenip

-Peki o zaman benden günah gitti.

Bejna kendini Yiğitin kucağında bulmasıyla kaşlarını çattıp

- Görmüyor musun yoksa beni kucağına almak hoşuna mı gidiyor bilmiyorum ama benim ayaklarım varYiğit ağa sürekli beni kucağına almana da gerek yok indir beni.