28.Bölüm (Hayal kırıklığı)

4.9K 232 74
                                    

Geçen sessiz yolculuğun ardından çarşıya gelmiştik.

Uçaktan indiğimden beri değişen kalbimin ritmi şimdi daha çok hızlanmıştı. İçimde anlamlandıramadığım bir duygu var heycan mi , dinen özlemim mi bilmiyorum ama yıllar sonra böyle hissetmek bana iyi geldi.

"Bejna sanırım herkes bize bakıyor." Ömer'in dediğiyle etrafıma baktığımda çarşıda herkesin göz hapsindeydik.

Çoğu şaşırarak bakıyordu kimi nefretle , kimi imrenerek aralarında yaptıkları dedikoduları duymuyordum ama bakışlarında ki nefret , şaşırmışlık herşeyi anlatıyordu.

Ömer'in beni İstanbul'a götürdüğü güden beri Yiğittin her yeri altına üstüne getirip, beni aradığını Dilan söylemişti.
Belki de yıllar sonra gelmeme şaşırmışlardı yada Ömerle aynı arabadan inip beraber olmamıza.
Bir zamanlar Berwan aşiretinin geliniydim şimdi başka bir adamla yıllar gelmem herkesi şaşırttmıştı.

İnsanların bakışlarını görmemezlikten gelip Ömerle birlikte mağazalara yöneldik İstanbul'dan apar topar gelince birşey getirmemistik.

Ömer'in telefonunun çalmasıyla Ömer 5 dakikaya gelirim diyip yanımdan ayrılınca ayaklarım beni tanıdık bir yere çekti.

Her adım attığımda sıkışan kalbimle bakış açıma giren dükkana kaydı.
Yıllar önce Yiğitle ilk karşılaştığımız yere daha dün gibiydi sanki yaşananlar. Yiğitin bana çektikleri , duyduğu pişmanlık, benim için yaptığı fedakarlık ve yine beni en zor günümde yarı yolda bırakıp terk etmesi.

Dükkana bir kaç adım kala ayaklarım beni durdurmuştu.
Gözlerimden gelen yaşlar çoktan firar etmişti.

Adımlarımı hızlandırıp içeriye girecekken çarptığım sert beden düşmemem için tutmuştu beni düşecek korkusuyla kapattığım gözlerimi açıp yere düşen çantamı alıp çarptığım kişiye çarpmanın mahçupluğuyla hem özür diledim.

"Ben..çok özür dilerim bir an boşluğuma geldi..."diyip doğruluğumda karşımda gördüğüm bedenle hayrete düştüm.

Yüzündeki yorgunluk , bıraktığı saklar bile yüzündeki hüznü saklıyamamıştı, siyah harelere gölgeler düşmüştü.
Değişmişti keder değişmişti onu eski Yiğit değildi.

Elimi uzatıp yüzüne dokunmak istesem de yapamadım, aklımdan bile geçmezdi kokusunu, kara gözleri, sesini izleyeceğimi nerden bilebilirdim cellatıma gönlümü verip özleyeceğimi.

Dolan gözlerim benden istemsizce akmaya başladı. Silmek için yeltenicekken yüzümde hissettiğim soğuk eller önce yüzümü okşayıp sonra gözümde ki yaşları sildi oysa yıllar önce akıtıran kendisiyken.

Yıllar sonra zamansız karşılaştık belki ama beklenen geç gelmişti ve ben ait olmadığım bir hayattaydım artık.

Beni kendine çekip öyle içten , öyle sıcak sarıldı ki hayatımda hiç kimse öyle sarılmamıştı belkide.

" Şşşşş...ağlama sakın bur- burdasın" diyip sıkıca sardı beni.

ağlama sakın bur- burdasın" diyip sıkıca sardı beni

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
İKİ YÜREK (TÖRE )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin