6.Bölüm

6.2K 281 130
                                    

Bejna duvarda güç alarak yavaş adımlarla biran önce odasına gitmek istiyordu.
Yediği dayaklar canını çok yakmıştı.
Babasının attığı tokat hala sıcağiyla yanağında hissediyordu.

Sanki ruhunda açılan yaralar yetmiyormuş gibi birde bedeninde acıyı hissediyordu.Acının tarifi olmazdı belki ama acıyı bir yaşayan ve taşıyan bilirdi.
Bejna da annesinin ölümünden sonra kanadı kırık bir kuştu.Herkese çınar olmuştu ama Bejna gölgesi olmayan bir ağacın yavrusuydu.
Babasız büyüyen kızların yürekleri çabuk kanar çünkü onlar hala küçük bir kız çocuğudur.
Onlar incitmeyi bilmez, nefreti bilmez ama acıyı, sevgisizliği iyi bilirler.
Babasız büyüyen kızlar küçük beklentileri olan koca yürekli baba ruhlu kızlardır. Bejna da bunlardan birisiydi.

Odasına gelip üstünü değiştirmişti Bejna.
Annesinin ölümünden sonra hiç gitmemişti mezarına korkardı mezarlıktan, ölümden ama bugün ruhunda derin yaralar açılmıştı ve sadece annesine gidip onunla dertleşmek istiyordu.

Dışardan gelen araba sesleriyle penceresinden bakınca babasının ve abilerinin gittiğini görünce odasından çıkıp yavaşça merdivenleri inip tam konaktan çıkıcaktı ki Zelal hanımın

-Hayırdır Bejna nereye gidiyorsun başımıza gelenleri görmez misin de konaktan çıkarsın.

Sanki kız kaçıran Bejna'ydi herşeyi sorumlusu oğlu değilde Bejnaymis gibi birde hesap mı soruyulardi .
Bejna kimsenin yüzünü görmek bir yana hiçbiriyle konuşmak dahi istemiyordu sadece annesine gitmek istiyordu.
Elini tam kapıya atıp tam gidicekti ki kolundan tutulmasıyla durduruldu.

- Naptığını sanırsın sen babamlarin gitmesini fırsat bilip kaçmaya mi çalışırsın sen.

Kafayı mı yemişti bu kız ne kaçmasından bahsediyordu gidecek ne kimsesi vardı nede gidecek bir yeri.

- Sen ne dersin Berfin ne kaçması mezarlığa anneme gidicem dönücem bir saate.

Bejna'nin dedikleriyle Berfin Bejna'nin kolunu bırakıp göz kaydırıp gitmişti.
Zelal hanımın ; " Tez gidip çabuk gelesin Bejna babanalar gelmeden burda olasın yoksa senin için hiç iyi şeyler olmaz " diyip salona gitti Zelal hanım.
Ne kadar da kötü bişeydi insanın kendi öz babasından korkaması ve Bejna hep korkmuştu babasından.
Oysa ne güzel severdi kardeşlerini ama sevgi Bejnaya fazlaydı.

~~~

Bejna şöfürün bırakmak istemesini kabul etmemişti biraz yürüyüp hava almak da iyi gelecekti ona.

İlerde annesinin mezarını görmesiyle gözünden yaşları çoktan firar etmişti.
Titreyen ayakalarina inat yavaş adımlarla annesinin mezarına gelip

-Annemmm, canım annnem ben geldim .
Kızın geldi sana. Özür dilerim anne lütfen affet beni gelmedim, gelemedim mezarına korktum anne çok korktum senden sonra herşey den senden korktum.Bak sana ne diyicem zoraki bir gülümsemeyle sana müjdeli bir haber vermeye geldim. Evleniyorum ben kızın gelin oluyor.Harabe bir çocuk parkı gibiyim anne ne tutanım var ne kaldıranım babam senden sonra hiç sevmedi beni nefret ediyor benden anne.
Bejna gözyaşlarıni elinin tersiyle hızlı bir şekilde silip ben hep mutluluktan bu göz yaşlarım bakma sen bana her ağlayan güçsüz diye bişey yok her gülenin mutlu olmadığı gibi.
Birini aynı yerden defalarca kırarsınız artık karşınızda aynı kişiyi bulamazsınız.

Bejna annesine " Söz veriyorum anne kızın affetmiycek hiçbirini uğruna çabaladığım birazcik sevsin diye çirpındığim babamda artık yok."
-Annemmm sen olsaydın belki bu kadar canım yanmazdi.Şimdi gidiyorum yine gelicem. Seni çok seviyorum meleğim.

Artık ağlamaları hıçkırıklara bırakmıştı anne özlemi ağır geliyordu Bejna'ya birazcık sevgi, sıcak bir kucak birazcık da merhamet istemişti çok şey istememişti.

İKİ YÜREK (TÖRE )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin