1.8K 276 265
                                    

Merhaba çiçeklerim 🙆🏻‍♀️

İlk bölüme gösterdiğiniz ilgi için çok teşekkür ederim. Daha olaylar bu kadar belirsizken bile beğenmiş olmanız çok mutlu etti beni. Çok eğlenerek yazdım ama pek okunmayacağını düşünmüştüm türünden dolayı 🥺

Bölüm biraz kısa ama siz bana kızmazsınız kesin 🤭

Bol bol yorum bekliyorum 🥺 Keyifli okumalar~

🛸🌲✨


Sonsuz olasılığın kol gezdiği şu kısacık insan ömründe başına gelebilecek tonla şey vardı; örneğin yanlış bir numaraya mesaj atıp hayatının aşkıyla tanışabilir veya aşık olmanın yanından bile geçmeden bir kadınla aile kurabilir; Jeju adasında deni...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sonsuz olasılığın kol gezdiği şu kısacık insan ömründe başına gelebilecek tonla şey vardı; örneğin yanlış bir numaraya mesaj atıp hayatının aşkıyla tanışabilir veya aşık olmanın yanından bile geçmeden bir kadınla aile kurabilir; Jeju adasında deniz mikroalgleri çiftliği kurabilir - ki bu hakkında plan yapmadığı bir ihtimal değildi-, ani bir kararla üniversiteyi bırakıp esnaf olabilir, tamamen rastlantı sonucu bir hortum tarafından yutulabilir, bir plak şirketi tarafından keşfedilerek dünyanın en ünlü pop yıldızı olabilir veya oldukça sıradan bir ömür yaşayıp hayata 83 yaşında sıcak yatağında uyurken veda edebilirdi. Tüm bunlar yüzdeleri ufak olsa da birer ihtimaldi ve Jimin ne kadar şaşırtıcı olursa olsun her türlüsünü kabul edebilirdi. Fakat bir uzaylı ile arabasında oturmuş ıssız otobanı aşarken sahip olduğu insan beyni, içinde bulunduğu ütopik koşulları algılamakta zorlanıyordu.

Yolcu koltuğunda oturmuş bir turist gibi çevresini süzen adamı kaçamak bakışlarla süzerken, aklından neler geçtiğini merak etti ve, "Baksana, Olillon," dedi, sıradan bir şey söylermiş gibi. "Gezegeninde böyle mi görünüyorsun, yoksa bir çeşit kılık değiştirme yeteneğin mi var?"

Bu kendisi için epey önemli bir mevzuydu, zira İlion denen gezegende herkes böyle görünüyorsa o tuhaf gemiye binip memnuniyetle Olillon'un memleketine seyahat edebilirdi.

Adam gözlerini Jimin'e çevirerek, "İkincisine daha yakın," dedi, kısaca. "Bu görüntü görevim için en uygun olanı."

Görevi tüm dev markaların peşinde koştuğu ünlü bir model veya başta kendisi olmak üzere herkesin ıslak rüyalarını süsleyen bir porno yıldızı olmak değilse neden böylesine kusursuz bir görünüşe ihtiyaç duyduğunu anlamak zordu.

Nitekim içindeki bu merak duygusunu daha fazla bastıramamış ve, "Bu kadar yakışıklı olmanı gerektirecek ne gibi bir görevin olabilir ki," diye sormuştu, kendisiyle konuşur gibi.

Olillon, pek de hevesli görünmeyerek şoförlüğünü yapan insanı göz ucuyla süzerken, "Yakışıklı olduğumu mu düşünüyorsun?" diye sordu ve arabanın sağ aynasındaki yansımasını dikkatle inceledi. Suratının tam da merkezindeki gereksiz uzva bakınca insan denen canlının öyle çok da estetik olmadığı düşüncesi zihninde tekrardan yer etmişti.

Jimin, burnuna orada ne işi olduğunu anlamaya çalışırcasına dokunan adamı kaşlarını çatarak izlerken, "Eh," dedi, incelmiş sesiyle. "Fena değilsin."

olillon || kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin