Hafiften kafam güzel olduğu için girişi uzatmayacağım bu sefer, hadi yine iyisiniz şdjdlfmdk
📢 Yazarı motive etme yöntemleri: Hayalet okuyucu olmamak ✅ Bölüm biriktirmemek ✅ İşte bu kadar kolay 🥺
Keyifli okumalar ☄️
🛸🌲✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yalnızca çalan şarkılara ve yola odaklanmaya çalıştığı fakat elbette ki başarısız olduğu uzunca bir sürenin sonunda, dikkat çekmesine engel olamayan bir sessizlikle oturan varlığa göz ucuyla bakıp, "Benimle Seul'e gelme konusunda kararlı mısın?" diye sordu. "İstersen seni başka bir şehre de bırakabilirim. Tercihen en uzak olanına."
Aslında bu teklif yeterince işine gelmiyordu doğrusu; bu tehlikeli yaratıktan kurtulmak için değil en uzak şehir, Yeni Zelanda bile yeterince uzak değildi belki de. Fakat pasaport şöyle dursun, bir kimliği dahi olmadığından, haliyle uçağa binmesi imkansız olduğundan bu doğrultuda yapacağı herhangi bir plan anlamsız olurdu.
Olillon, dışarıda yer yer rastladıkları küçük işletmeleri büyük bir ilgiyle izlediği analiz sürecinin sonunda şoförünün kendi yarattığı sessizliği bozma girişimine karşın tebessüm etti ve, "Benden kurtulmak mı istiyorsun yoksa?" diye sordu.
Elbette ki yalnızca eğlenmek için sormuş olduğu bir soruydu bu. Ne de olsa cevabı barizdi; insan fırsatını bulduğu ilk anda izini kaybettirmek adına elinden geleni yapacaktı. Nitekim sessiz kıkırtısı bu fikri onaylayacak kadar alaycıydı. Kırmızı ışıkta durdukları kısacık zaman aralığında güneş gözlüğünü temizlemeye çalışırken, "Senin aksine ben bu görev için gönüllü olmadım sonuçta," demişti.
"Anladığım kadarıyla yardımına karşın mükafatlandırılmak istiyorsun. Affedersin, düşünmeliydim. Ne de olsa bir insansın."
Jimin, temizlenmiş gözlüğünü yeniden takarken devirdiği gözlerini gizlemiş olmanın rahatlığıyla, "Mükafat değil de, motivasyon diyelim," dedi. Bu sırada hafiften terlediğini hissederek klimanın derecesini düşürmüştü.
Olillon vücuduna vuran soğuk havayı daha iyi hissedebilmek adına gözlerini yumarken, "Tabii," dedi. "Kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaksa öyle söyleriz." Sahip olduğu yeni bedenin ısıya karşı bu denli hassas oluşu ürkütücü sayılabilirdi.
Yeniden sessizleşen insanı biraz daha kışkırtmak adına daha önce konuştukları konuya atıfta bulunarak, "Lakin paramın olmadığını hatırlatmak isterim," diye de ekledi, gülümseyerek.
Jimin kaşlarını alaycı bir tavırla kaldırırken, "Orası belli oluyor," dedi, abartılı bir tonlamayla. Onun yüzünden çıktıkları bu uzun yolun masraflarını tek başına karşılayacak olması şöyle dursun, başına bir de hasarlı tamponunu kaportacıya götürme işi çıkmıştı ve anlaşılan yeni bir bilgisayar alma hayalleri çoktan suya düşmüştü bile.
