Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Beş dakikaya geliyorum, Joon!"
Jimin, üzerindeki önlüğü gelişigüzel bar tezgahına bırakırken aynı anda üç kokteyl hazırlamaya çalışan Namjoon'a seslendi ve karşılığında bir cevap beklemeden aceleyle depoya yöneldi. Pub cuma geceleri epey kalabalık olduğundan mesainin başından beri soluklanamamış, buldukları her fırsatı tuvalet ihtiyaçlarını gidermekle değerlendirmişlerdi. Neyse ki Jimin o gece öncekilere nazaran daha enerjikti ve haliyle çok daha az hata yapmış, Namjoon'dan bununla alakalı övgü bile koparmıştı. Fakat aklının baş köşesine yerleşmiş olan adamdan bütün gün haber alamadığından ve bir an önce onu görmek için yanıp tutuştuğundan molayı iple çekmişti.
Deponun kapısını geçip kendisini arka bahçeye attığında saatlerdir ilk defa temiz havayı ciğerlerine çekebildiği için rahatlamış hissetmeliydi lakin öyle olmadı, çünkü görünüşe göre evvelki gece bahçeye çıkardığı çöpleri atmayı unutmuş ve sabah vardiyasında çalışan İtalyan eleman elbette ki bu onun görevi olmadığından koskoca bir gün boyunca orada durmalarına izin vermişti.
Dolu bir kül tablası, boş içki şişeleri ve şişman, yaşlı bir kedi tarafından işgal edilen bankın ucuna sığışmaya çalışırken telefonunu çıkarıp Taehyung'u aradı. Uzaylıyla paylaştığı iç gıcıklayıcı sohbetin ardından arkadaşının yanına kıvrılıp uyumuş, sabah ise erkenden çıkıp derse gitmiş ve ondan haber alamadığından tüm gününü kelimenin tam anlamıyla sabırsızlık içinde geçirmişti.
Taehyung'un sesi telefonun diğer ucundan, "Efendim bir tanem?" diye şakıdığında nefes nefese duyuluyordu. Cevap vermesi epey zamanını aldığına göre önemli bir işi olmalıydı.
Bacağını diğerinin özerine atıp dudağını merak içinde ısırırken, "Evde misin?" diye sordu, aceleyle. Öyle olduğunu tahmin edebiliyordu fakat emin değildi; bu saatte pub'da olmadığına göre evde, bilgisayarının başında olmalıydı. Öte yandan elektrikler hala gelmemişken bilgisayar oyunu oynayamazdı ve tüm bu koşulların sonucunda arkadaşı az sonra kış uykusundan hallice, derin bir uykuya dalmak üzere olmalıydı.
Taehyung tahminin aksine hareket halinde bulunduğunu gösteren tıkırtı sesleri eşliğinde, "Geleli çok olmadı," diye açıkladı. "Joon'a daha fazla yük olmak istemedik. Jin orada kalacak tabii, ne de olsa bizim yüzümüzden baş başa vakit geçiremediler. Sen ne yapmayı düşünüyorsun?"
Bu sözde soru, taşınma arifesindeki çifti baş başa bırakarak eve dönmesi gerektiğine işaret ediyordu ve Jimin'in aklında geceyi geçirmek için belli bir yer yoktu; kararını uzaylının konumu belirleyecekti, ki görünüşe göre Taehyung ile birlikte, evde olmalıydı. Fakat aklında tüm bunlardan daha önemli, tabiri caizse içini yiyip duran bir soru olduğundan merakını daha fazla bastıramayıp, "Başka kimse var mı?" diye sormuştu.
