Merhaba çiçeklerim 🌸
Geçen bölüm yorumlarınıza dönemedim ama hepsini okudum, çok teşekkür ederim güzel sözleriniz için 🥺 Bu içimizi kurutan bölümlerden kurtulmak için canla başla taslak yazmakla meşguldüm ve bir sürü yorum yaptığınız için çok çok güzel taslaklar hazırladım size. Acayip eğleneceğiz 🌝
Keyifli okumalar 💜
🛸 🌲✨
Hava uzun zamandır ilk kez bu kadar nemli ve serindi. Uyumayı imkansız hale getiren gece sıcakları da dağılmış olacaktı ki saat epey geç olmasına rağmen nehir kenarında yürüyüş yapan birkaç kişi vardı.Anlaşılan olillonu da, tanıştıkları günün kavurucu sıcağını da aynı gün kaybetmişti.
Aksi halde nehir kenarında yürürken elinde bir dondurma, yanında da elini sıkıca kavramış sevgilisi olurdu, öyle değil mi? Oysa yanında her zamanki gibi, karıştığı her kavganın ardından onunla eve kadar eşlik eden arkadaşı Namjoon vardı.
Hava sahiden serindi, öte yandan Jimin belki fazlaca alkol aldığından, belki tanımadığı bir iki adamı dövmeye kalkıştığından, belki de aşık olduğu adamı kendi elleriyle bir başkasına teslim etmek zorunda kaldığından daralmış hissediyordu. Üzerindeki saten gömleği usul usul havalandıran rüzgara rağmen vücudu alev alıyordu sanki.
Namjoon sigarasından çektiği dumanı seslice üfledikten sonra, "Moralin bozuksa gidip kum torbası falan yumrukla, tamam mı?" dedi ciddiyetle. "Durduk yere millete bulaşma."
Azarlar gibi bir hali vardı. Kolunu omzuna sarıp bedenini iyice kendisine yaslamasaydı çok daha katı duyulabilirdi tabii, ama onu bırakamazdı çünkü Jimin hala oldukça sarhoştu ve sarsak adımlarına bakılırsa bir desteğe ihtiyacı vardı. Onu tutup adımlarına yön vermesine rağmen öyle dengesizdi ki, Namjoon olabildiğince yavaş yürümek için elinden geleni yapıyordu.
Bu kadar sarhoş olduğu halde inatla eve gitmemesinin sebebi meçhuldü. Taehyung midesindeki her şeyi mekanın bahçesindeki çalılıklara bıraktıktan sonra Seokjin ile bir taksiye atlayıp eve gitmiş, Namjoon ise eve gitmemek konusunda oldukça kararlı olan Jimin'i yalnız bırakmamak için peşine takılıp nehir kenarına gelmişti.
Azarlanmış olmasına rağmen tek kelime bile söylemediğini görünce, "Neden sen de partiden bir başkasıyla ayrılmadın?" diye sordu, sesini yumuşatarak. "Uzun zamandır kimseyle görüşmüyorsun."
Söylediklerine göre açık ilişki yaşıyorlardı, öyle değil mi? Madem Jungkook Mina ile yatabiliyordu, öyleyse ortada ona sadık kalması için de bir neden yoktu. Dürüst olmak gerekirse tüm bu açık ilişki meselesinden bağımsız olarak, Jimin'in herhangi bir adama sadık kalması fikri bile inanılmaz uçuktu. Sırf başkalarıyla da yatabilmek uğruna hiçbir flörtüne sevgili sıfatını layık görmeyen Park Jimin, belki de ona açık ilişki yaşamayı teklif eden tek adama aşık olmuştu. Hayat gerçekten de sürprizlerle doluydu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
olillon || kookmin
Fanfiction"Diyelim ki sana yardım edebilirim... Bunu neden yapayım?" "Çünkü bunu yapmazsan seni öldürmek zorunda kalırım." uzaylı!jungkook insan!jimin