二十八

930 127 610
                                    

Merhaba yıldız tozlarım~

Neredeyse 10k bölüm yazdım size. Ona göre biiiiiiir sürü yorum bekliyorum haberiniz olsun, çok özledim 🥺

Bir de bölüm çok uzun olduğu için bir kez daha okursam intihar ederim diye korktum ve kontrol etmeden paylaşmaya karar verdim. Hatalar varsa veya yeterince iyi olmamışsa kusuruma bakmayın lütfen 🚬

Keyifli okumalar 💜

🛸 🌲✨

"İllegal diyorsun yani

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.







"İllegal diyorsun yani."

"Evet, Joon. Sattığını söyleme lütfen."

Seokjin erkek arkadaşına ben demiştim der gibi, manalı manalı bakarken içkisini yudumladı ve Namjoon'un, "Çok da ucuza verdim biliyor musun," diye mırıldanarak uzaklara dalışını seyretti. Günlerdir konuşulan seksenler partisi gelip çatmıştı ve hep beraber yüksek bar masasının etrafına toplanmış, Namjoon'un bulduğu deniz yıldızı fosili hakkındaki sıkıcı hikayeyi dinliyorlardı. Ari yakında gerçek bir paleontolog olacağından bu meseleyi konuşmak için ideal muhataptı fakat ne yazık ki Joon, bulduğu fosili çoktan satmış olduğundan kadına danışmak için çok geç kalmıştı.

Jimin, başı Jungkook'un omzuna yaslıyken düşüncelere dalarak konudan tamamen sıyrılmıştı. Dört ders ve uzun bir mesai geçirmesine rağmen kendisine gelebilmiş sayılmazdı çünkü o anlarda kollarını bedenine sarmış olan sevgilisi, önceki gün ettikleri kavganın ardından Mina ile randevuya çıkmıştı.

Ona haksızlık etmek istemiyordu. Kadınla geçirdiği vakitten keyif almadığına sahiden inanıyordu, ama ne olursa olsun bu gerçek bir randevuydu ve Jimin, akşamının tamamını kıskançlıktan delirmiyormuş gibi davranmaya çalışarak geçirdiğinden yorgun hissediyordu. Neyse ki Jungkook randevuları boyunca ona mesaj gönderip herhangi bir cevap alamamasına rağmen ne yaptıklarını haber vermişti de, kafasında kötü senaryolar yazmayı minimum seviyede tutabilmişti. Öyle olmasaydı pub'da yeni bir fiyasko daha çıkararak patron ile tekrar papaz olurdu kuşkusuz.

Şans eseri Jay de pub'a gelmediği için sıradan bir mesai geçirdiği söylenebilirdi. Yalnızca kafası dolu olduğundan birkaç kokteyl bardağı ve koca bir şişe viskiyi tuzla buz ederek eve dönmüştü. Jungkook'un hala dışarıda olduğunu biliyordu çünkü kadınla yemek yedikten sonra bir şeyler içmeye gittiklerini, geç saatte de olsa eve döneceğini mesaj atarak haber vermişti. Bu yüzden uyumasına yardımcı olacak bir ilaç içtikten sonra soğuk bir duşun ardından doğruca yatağa girmeyi tercih etti. Böylece uzaylı söylediği gibi geç saatte eve döndüğünde uyuyor olur ve onunla yüzleşmek durumunda kalmazdı. Aksi takdirde onunla karşılaştığı anda sürüyle soru sormak isteyecek ve bu kadar aciz göründüğü için kendisine kızacaktı.

Oysa içtiği ilaca rağmen uyuyamayacak kadar stresliydi. Bu yüzden saatlerce yatakta dönüp durmuş ve Jungkook eve dönüp odasına girene kadar mesajlarına cevap vermeden, aklındaki kuruntuların arasında debelenmişti. Cevap vermemesinin sebebi yazıp yazıp sildiği her bir mesajın, kıskançlıktan kuduruyor olduğunu ayan beyan ortaya koyuyor olmasıydı elbette.

olillon || kookminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin