Merhabalar~ Hafta sonu buluşmalarımıza geri döndük. Artık yine haftada bir yetiştirmeye çalışacağım bölümleri.
Geçen bölüm okumalar ve yorumlar azalmıştı, biraz modum düştü hevesim kaçtı. Yine de elimden geleni yaptım, umarım beğenirsiniz. Başım da ağrıyor çok iyi kontrol edemedim, hata varsa söyleyin lütfen, düzeltirim 💜
Keyifli okumalar 💜
🛸🌲✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin, gündüz alelacele ayrılmış olduğu eve girip Namjoon'un anahtarlarını vestiyere gelişigüzel fırlattı ve bu esnada geçirdiği günün tüm yorgunluğunu atabilecekmiş gibi oldukça sesli bir soluk verdi. Salonun ışıkları kapalıydı fakat evin belki de en eski ve pahalı parçası olan lambader açıktı ve loş ışığı köşe koltuğa uzanmış, telefonuyla oynayan Taehyung'u aydınlatıyordu. Anlaşılan diğerleri gibi geceyi orada geçirecekti ve koltukta uyuma fedakarlığını gösteren kişi olmuştu.
Taehyung, üzerindeki ince pikeyi kenara iterek yerinde doğruldu ve, "Ne oldu?" diye sordu, merakla. Konu hakkında çoktan mesajlaşmamışlar gibi ilgili görünüyordu.
Jimin üzerindeki ince hırkayı da vestiyere bıraktıktan sonra arkadaşının hemen karşısındaki pufu koltuğa iyice yaklaştırarak üzerine yerleşti. Uzaylı ortalıkta görünmüyordu fakat yine de seslerinin duyulmasını istememiş ve olabildikçe alçak sesle konuşabileceği bir yakınlık sağlamak istemişti.
Bacaklarını pufun üzerine çekip bağdaş kurarken sıkıntılı bir soluk daha verdi ve, "Dikiş atıldı," diye özetledi. "Sonra da Jay'i evine bırakıp işe gittim."
Tam da böyle olmuştu; hatta durumu detaylandırmak gerekirse Jay'in canının çokça tatlı olduğunu tüm hastane personeliyle birlikte öğrenmiş ve acil müdahaleden sonra moralinin düzelmesi için ona dondurma ısmarlamak zorunda kalmıştı. Üstelik bu sebepten mesaiye geç kalmış ve patronun yeğeni Ari'den güzel bir azar işitmişti. Fakat hepsinden önemlisi, tek gecede on dört bardak kırarak kendi rekorunu kırmıştı ve Jimin'e kalırsa tüm bunların sebebi lanet olası bir uzaylının aklını karıştırıp durmasından başka bir şey değildi.
Taehyung arkadaşının asık suratını kısaca süzdükten sonra onu biraz güldürmek için, "Sadistten ziyade mazoşist olacağını düşünmüştüm," diye dalga geçti. "Şaşırtıyorsun beni."
Pekala, Namjoon'un yatak odasında bariz şekilde oynaşırken yaşanan kazanın gerçekten de komik ve beklenmedik olduğu ortadaydı. Haliyle arkadaşının sözlerine yorgunca güldü ve, "Diğerleri nerede?" diye sordu. Olillonun nerede olduğu muamma iken diken üstünde hissediyordu.
Taehyung kenara ittiği pikeyi yeniden üzerine çekerken esnedi ve aynı esnada güçlükle anlaşılır şekilde, "Jin uyuyor," diye açıkladı. "Jungkook da balkonda."
