Merhaba çiçeklerim 💕
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, bölüm 30k falan değil çünkü baktım bitiremiyorum, daha fazla bekletmemek için böleyim dedim. Gayet sıradan bir bölüm uzunluğunda yani. Böyle olsun istemiyordum aslında ama gerçekten çok bekletmiş olacaktım ve önceki bölüm çok kritik bittiği için de beklemenizi istemedim açıkçası. Durumu şöyle anlatayım, sonraki bölümün üçte birini yazabildim daha 🥲 elimden geleni yapıyorum ama pek hızlı ilerlemiyor maalesef. En azından bu bölümün yorumlarıyla da motive olurum diye düşündüm. Umarım doğru bir karar vermişimdir 🚬
Neyse ağlamalarımı dinlediğinize göre bölüme alabilirim artık sizi 👉🏻👈🏻 Keyifli okumalar 💜
🛸 🌲✨
Hayatının en uzun dört dakikasıydı.Bina boşluğunda yankılanan seslerin dinmesini beklerken Taehyung ile birbirlerine bakıyor, bağırışmalardan bir iki kelime seçebilmek için çıt çıkarmıyorlardı.
Aslında tek taraflı bir kavgayı andırıyordu. Kadının sesi muhtemelen bütün apartman sakinlerinin kulak kesilmesine sebep olacak kadar yüksek duyuluyordu ama muhatabının tok sesi nadiren, kadının soluklanmasına yetecek kadar meydana çıkıyordu, o kadar. Nihayetinde fazla uzun sürmeyen tantanayı sonlandıran ses de ona aitti. Alt dairenin kapısı Seokjin'in sıçramasına yol açacak kadar gürültüyle gıcırdadığında her şey sona ermişe benziyordu.
Jimin'in kalp atışları giderek hızlanırken içini devasa bir huzursuzluk sardı.
Gelecekti, değil mi?
Her zamanki gibi ona dönecekti.
Ya çekip giderse? Ya tüm bu insanlara özgü saçmalıktan bıkıp usandıysa ve gezegenine dönmek daha çekici gelirse? Dahası, ya Dünya'daki işi nihayet bittiyse?
Jimin korku dolu gözlerle Tae'ye bakmayı sürdürürken sertçe yutkundu.
Olillon.. görevini gerçekleştirebilmiş miydi? Epey bir zamandır kadının dairesinde, hatta yatak odasındaydı. Ettikleri kavganın sebebini bilmiyordu ve bu koşullarda sebebin kendisi olduğunu düşünmek biraz kibirli bir davranış olurdu.
Belki de ona bebek meselesinden bahsetmişti. Jimin, annesinin hikayesini dinlediği andan beri Jungkook'un, Mina'yı gayesinden bahsetmeden doğruca dölleyeceğine ve muhtemelen bundan haberi bile olmadan bir çeşit melez sahibi yapacağına inanmıştı. Ama meseleyle alakalı detayları düşünmekten dahi korktuğu için ona soramamıştı elbette. Gürültülü tartışmalarının sebebi bebek mevzusu olabilirdi.
Taehyung, endişelerini duyabiliyormuş gibi elini tuttu ve gözleri yavaşça duvar saatine kaydı. Zaman akıp gidiyordu, haliyle hepsinin içini kaçınılmaz bir kaygı sarmıştı. Sanki yıldırımın düştüğünü çoktan görmüş de, nihayet gök gürültüsünü duymayı bekliyorlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
olillon || kookmin
Fanfiction"Diyelim ki sana yardım edebilirim... Bunu neden yapayım?" "Çünkü bunu yapmazsan seni öldürmek zorunda kalırım." uzaylı!jungkook insan!jimin