Biraz kafa ütüleyeceğim şimdi izninizle.. Geç kaldım, farkındayım. Kusuruma bakmayın lütfen. Gönül isterdi ki bir hafta bile bekletmeyeyim sizi, çabuk çabuk yazayım ama zorlanmaya başlıyorum artık. Emeğimin karşılığını alabildiğimi düşünmüyorum, bu yüzden maalesef hevesimi giderek yitirdiğimi hissediyorum. İstikrarımı korumak için çok uğraştım. İlk defa bir hikayemi bu kadar uzun süredir, düzenli şekilde yazıyorum ama ne yazık ki boşunaymış gibi gelmeye başladı. Yine de Olillon'un yeri benim için çok özel, bu yüzden uzun zamandır böyle hissetmeme rağmen neredeyse her hafta paylaşmaya devam ettim. Beni yalnız bırakmayan, boşluğa yazıyormuşum gibi hissettirmeyen her birinize çok teşekkür ederim. Olillon'u okuyup yorum yapanların benim için çok ayrı bir yeri var. Sizin için ve kendim için yazmaya devam edeceğim. Hepinizi çok ama çok seviyorum
Keyifli okumalar 💜
🛸 🌲✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin, karnının üzerinde kenetlediği parmaklarıyla çalan şarkıya sakince ritim tutarken derin bir nefes verdi. Havalar nihayet serinlemeye başladığından ince bir kot ceket giyinmişti ve rüzgar usul usul perçemlerini havalandırırken hiç olmadığı kadar hafif hissediyordu.
Taehyung ile beraber kampüsün bahçesinde, çimlerin üzerinde sessizce uzanıyor ve getirdikleri hoparlörden yükselen sesle rahatlamaya çalışıyorlardı. Gözlerden mümkün olduğunca uzak olmak için ağaçların sık olduğu, nispeten ücra bir yer bulmaya çalışmışlardı ama ne kadar başarılı oldukları tartışılırdı. Dönem başlıyordu, bu yüzden kampüs önceki günlere kıyasla kalabalıktı. Anlaşılan yaz okulu günlerinin sakinliğine hasret kalacaklardı.
Bahçedeki yoğunluğun diğer bir negatif yanı da, yeni döneme dair bir çeşit ön izleme deneyimi sunuyor olmasıydı. Güz dönemini de tıpkı yaz okulunda olduğu gibi mercek altında geçirecekleri ortadaydı, çünkü durmadan dikizleniyorlardı. İlginin sebebi tek kelime etmeden, hayli masum bir şekilde çimlerin üzerinde uzanan Jimin'di elbette. Pub, kampüs, ya da civardaki herhangi bir alışveriş merkezi; bulunduğu her yerde göz önündeydi çünkü kötü şöhreti yalnızca çapkınlıktan ibaret değildi. Bu nedenle, ya da tamamen alakasız bir nedenle karıştığı kavgalar yüzünden de tanınırdı. İnsanlar bir kez gözü çarptı mı, sürekli ona bakıp dururdu çünkü olası bir skandalı kaçırmak istemezlerdi. Özellikle Jay ile ettiği fiziksel kavganın ardından geniş bir çevreye yayılan video, işleri daha beter hale getirmişti.
Koluna değen paketi hissedince başını çevirip Taehyung'a baktı. Arkadaşı güneşten korunmak için alnına siper ettiği eli ve buruşturmuş olduğu suratıyla tek kelime etmeden, bir ilaç kutusu uzatıyordu.
Kollarından birini başının altından çıkararak güneş gözlüğünü hafifçe kaldırdı ve kaşını sorarcasına havalandırdı. Taehyung yalnızca omuz silkmiş ve, "Kıç ağrısına bire bir," demişti, düz bir sesle. Düşeli epey olmasına olmasına rağmen hala ağrı kesici kullanıyordu anlaşılan.
