Yine çok uzun bir bölümle geldim. Umarım yorulmazsınız şdkdldmdk
Hem içime sinen, hem de hiç emin olamadığım kısımlar oldu. Beğenecek misiniz, beğenmeyecek misiniz çok merak ediyorum bu yüzden 🥲 Ayrıca hatalar da olabilir içinde. Kontrol etmeye çalıştım ama çok yorgunum, öyle yorucu bir bölümdü ki kafa kalmadı yemin ederim. Hataları görememiş olabilirim, eğer varsa kusuruma bakmayın olur mu? 👉🏻👈🏻
Keyifli okumalar 💜
🛸🌲✨
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Jimin, masadan yükselen kahkahalara gürültüyle liderlik ederken neredeyse ağzındaki içkiyi hemen karşısında oturmakta olan Taehyung'un suratına püskürtecekti. Neyse ki refleksleri bu kez ona ihanet etmemişti de, son anda elleriyle ağzını örterek geçen doğum gününde yaşananların tekrarlanmasının önüne geçebilmişti. Şanslı gününde olmalıydı; zira bu kez şehir merkezine kadar kovalanmak için biraz yorgun hissediyordu.
Çenesine sızan içkiyi elinin tersiyle sildikten sonra Jungkook'un sıcak nefesini boynunda hissederek aniden başını çevirdi ve adamın aslında yanağına yerleşecek olan küçük busesi dudağının kenarına isabet etti.
Pekala, sahiden de şanslı gününde olmalıydı. Bakışları adamın dudakları ve şaşkın gözleri arasında birkaç kez hızlıca turladıktan sonra dayanamayıp ona hızlı bir öpücük daha verdi. Pub kalabalık olmadığından hep beraber oturmuş sohbet ediyorlardı ve Jungkook tüm bu süre boyunca kolunu beline sarmış, bedenini giderek kendisine doğru yanaştırmıştı. Haliyle sırtı neredeyse göğsüne yaslanmış vaziyetteydi ve üzerine bir de kalp atışlarını daha da hızlandıracak bir öpücük aldığından kendisini tutamamıştı.
Arkadaşlarından gizledikleri bir şey yoktu. Ayrıyeten mekan da kalabalık sayılamayacağı için birkaç öpücük paylaşmaktan zarar gelmezdi ama yine de yeterince özgür hissetmediğinden, onu öptükten sonra hiçbir şey olmamış gibi hızlıca önüne döndü ve adamın sıkıca beline sarmış olduğu kolunu okşadı.
İşten o kadar da kaytarmıyormuş gibi görünmek için masanın hemen yanında dikilerek sohbete dahil olan Namjoon, paylaştıkları küçük öpücüğü fark etmiş gibi görünüyordu fakat evde nasıl yakalandıklarını Jin'den dinlediği için bu konuda bir yorum yapmak yerine Jimin'e anlam vermesi güç, kısa bir bakış atmış ve ardından Tae'ye dönüp başına gelenlere gülmeye devam etmişti.
Söylediğine göre Tae, günün son dersinde hoşlandığı çocuğu etkilemeye çalışırken sahneden düşmüştü ve geldiğinden beri oturduğu sandalyede hareket ederken inleyip duruyordu.
Seokjin, kahkahaların sebebi ta kendisi değilmiş gibi ciddiyetle önündeki kitabı inceleyen Taehyung'a, "Neden gidip doğrudan çıkma teklifi etmiyorsun?" diye sordu, samimiyetle. Jimin ve Jungkook'un çalkantılı ilişkileri bütün sohbetlerinin merkezi haline gelmeden önce söz konusu çocuktan sık sık bahsediyorlardı ne de olsa.
