Merhaba çiçeklerim~
Öncelikle yine kendi standartlarıma göre uzun bir bölüm yazdım ve yetiştireceğim diye panik yapıp yarısından fazlasını bugün yazdım. Geri dönüp okudukça da beynim eriyor gibi hissediyorum artık. O yüzden eksik veya dandik kısımlar olabilir, öyle hissederseniz lütfen söyleyin, biraz oynama yapayım üzerinde 🥲
‼️ Önceki bölüme sonradan bir not eklemiştim, buraya da benzerini yazmak istiyorum.
Jungkook'a kızgın olmanızı anlıyorum ama hiçbir suçunun olmadığının ve kendisinin de en az Jimin kadar kötü bir durumda olduğunun hepimiz farkındayızdır herhalde. O yüzden lütfen çok da kızmayın, sanki kötü karaktermiş gibi yorumlar okuyunca üzülmeye başlıyorum artık. Benim zavallı küçük uzaylımın üstüne gitmeyin, yalnız ve çaresiz o 😔Bu bölüme de ricamı dikkate alarak yorum yaparsanız çok sevinirim. Keyifli okumalar~ 💜
🛸🌲✨
Jimin, şampanyasından büyükçe birkaç yudum aldıktan sonra başını yeniden Taehyung'un omzuna yasladı. Namjoon'un beyaz, kadife koltuğuna zarar gelmemesi için her birini tek tek tembihlediği üzere bardağını elinde sıkı sıkı tutuyor, bir damla bile dökmemek için epeyce çaba sarf ediyordu.Öte yandan kelimenin tam anlamıyla kahrolurken kutlama yapar gibi şampanya içmesi komik görünüyordu fakat yapacak bir şey yoktu; Seokjin'in delil toplama görevini üstlendiği miras davası başarıyla sonuçlanmış ve kutlama yapmak için güzel bir bahane yaratmıştı.
Aslında amaçları biraz da Jimin'i neşelendirmekti. Yaşadığı dramatik ayrılığın ardından Jungkook'un, artık kız arkadaşı olarak bahsedebilecekleri Mina'nın evinde kaldığını öğrenince onlarla aynı binada olmak istememiş ve tatile gider gibi, koca bir valizle Namjoon'un evine yerleşmişti. Bunun bir faydası olup olmadığına gelince, geceyi balkonda gökyüzünü seyrederek geçirdiği düşünülürse cevap pek de olumlu değildi.
Karnına çektiği dizleriyle kucağındaki yastığa sarılarak şampanya içiyor, taşımakta zorlandığı başını her fırsatta Tae'nin omzuna yaslıyordu. Neyse ki arkadaşının bundan şikayetçi olduğu söylenemezdi; aksine iki gündür ona bebek gibi muamele ediyordu. Balkonda sabahladığı gece de yanı başındaki sandalyeye yerleşmiş, başını masaya yaslayarak uyumuştu.
Evet, evden apar topar ayrıldığı gün Taehyung ve Seokjin de peşine takılmış, sırf onun yanında olmak için Namjoon'un evinde kalmaya karar vermişlerdi. Diğer bir deyişle kocaman evi boşaltıp Joon'un küçücük, iki odalı evine sığışmışlardı.
Kolunu Tae'nin koluna dolayıp ona olabildiğince sığınırken Namjoon'a ait, bol bir tişört giymiş olduğundan kısa bir şortla çevrili çıplak bacakları örtülmüş haldeydi. Yorgun ve çakırkeyif olduğu da hesaba katılınca uykulu gözleriyle küçük bir çocuğu andırıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
olillon || kookmin
Fanfiction"Diyelim ki sana yardım edebilirim... Bunu neden yapayım?" "Çünkü bunu yapmazsan seni öldürmek zorunda kalırım." uzaylı!jungkook insan!jimin