12.06.2023
"Andım olsun ki, bunun intikamını en acı şekilde alacağım. Sadece bekle."
...
YAZARDAN
23 ekim 1989
Öyle adım sesleri vardır ki unutulmaz, kazınırdı akla. Bir kadının unutmayacağı adımlar, duymak ister miydi o adım seslerini?
Tekrar duyuldu o adım sesleri, kadın korkuyla nefesini tuttu. Ne olacağı belli olmazdı, ölebilirdi. Korkardı o ölmekten, eşini bırakamazdı. Kapı gıcırtıyla açıldığında kadın nefesini verdi, adımların sahibi karşısında duruyordu.
Genç adam yüzündeki her zaman ki sırıtış ile yaklaştı kadına. Elini, kadının çenesine yerleştirerek sıktı ve kendine çevirdi.
"Neden bana bakmıyorsun? Darılırım ama." Kadın korkuyla baktı genç adama, kim korkmazdı ki kâbuslarının sahibinden?"Hey! Benden korkuyor musun?" Dedi genç adam. Ardından çıldırtacak derecedeki kahkahası sardı odayı. Kadın hızla kafasını iki yana salladı, korktuğunu göstermemeliydi. Genç adam güldü, "Hadi, kocanı arıyalım." diyerek telefonunu çıkardı.
"Alo, Arslan'cığım. Bak burada kim var?" Telefonu hapörlere aldı ve kadına tutarak konuşmasını işaret etti. Kadın konuşmayınca Arslan'ın gür sesi duyuldu telefondan.
"Ne diyorsun sen Ali?" Ali telefonu kadının önünden çekerek kendi konuştu. "Eşin, burada. Çekiniyor sanırım. Sen seslensen cevap verir bence, ha ne dersin?""Aylin! Ne diyorsun Ali, Aylin evde değil mi?" Dedi korkuyla. Ali güldü. Tekrardan telefonu Aylin'e yaklaştırarak konuşmasını bekledi. Aylin ikilemde kalmıştı fakat konuşmaya karar verdi. "Arslan," dedi sadece, zorlukla. "Aylin, iyi misin? Güzelim, orada mısın?" Sesindeki telaşı belli etmemeye çalışsada köpek gibi korkuyordu Arslan, ya karısına bir şey olursa? Ali telefonu çekerek kendine yaklaştırdı. "Aylin, 5 gündür benimle Arslan. Adamlarının telefonlarını açsaydın yeni haberin olmazdı, öyle değil mi?"
Arslan sinirle nefes verdi. "Ali, karımı bırak. Onunla ne alıp veremediğin var?" Ali'nin nasıl bir psikopat olduğunu bildiği için ani çıkışlar yapamazdı. Biliyordu, Ali gözünü kırpmadan öldürürdü karısını. "Ben ayırt etmem Arslan, düşmanımın yakını her türlü düşmanımdır." Bir süre sustuktan sonra devam etti.
"Ayrıca, karını istiyorsan atacağım adrese gel." Dediğinde Ali, Arslan hızla "At." dedi.Birkaç dakika içinde Arslan'a gelmişti konum. Konum geleceğini bildiği için arabada bekliyordu, arabayı hızla çalıştırdı ve sürmeye başladı. Konuma geldiğinde ıssız bir ormandaydı, karşısında eski bir kulübe vardı. Arabadan inip eve koştu, kapı açıktı. İçeri girdiğinde kapı bir anda çarparak kapandı.
"Ne oluyor lan?" Diye bağırdı Arslan etrafında dönerek. Burası oldukça küçük bir yerdi ve burada karısı yoktu.Eski bir televizyon vardı ve televizyonda bir sayaç açıktı. O sırada hoparlörden gülme sesi duyuldu.
"Tuzaklara çok çabuk kanıyorsun Arslan, konu karın olunca nasıl da unutuyorsun her şeyi. Bulunduğun yerde sayaçlı bomba var, zaten sayacı televizyondan görebilirsin. Her neyse 5 dakikan var, önce bombayı bulmalı ardından hangi kabloyu kesmen gerektiğini bulmalısın. Doğru kabloyu bulursan, kapı açılacak fakat sayaç durmayacak. Evden çıkmalısın, sayaç durduğu anda ev patlar.
Kötü şanslar Arslan." Ali'nin alay dolu sesi tüm odayı sarmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİN
ChickLitZamanla duygularından arınmış bir kız düşünün. Babası sandığı adamın, Ali Karan'ın onu bu hale getirmesi de ayrı bir konu. Gülmeyi unutmuş bu kızın bir gün gerçekten gülebileceği çok komik olmalı. Bu kızın bir gün gerçek ailesi ortaya çıkarsa ne olu...