Biraz gec geldi uzgunum
13.06.2023
Ben istediğimi alırdım ve şimdi kazanmak istiyorum.
...
"Niye yemiyorsun?" Diye fısıldayan Baran'a döndüm. Omuz silktim ve bakışlarımı önümdekilere çevirdim. "Midem, çok bulanıyor. Kusacağım sanırım." Midem hassastı ve yemek yemek beni oldukça zorluyordu. Kafasını sallayarak önüne döndü.
Karnıma çok fazla tekme yemiştim ve bu benim midemi olumsuz etkiletmişti.
Sofrada sürahiyi aradım, bana çok uzaktı. Ayağa kalkıp kendim almalıydım ya da birisinden isteyebilirdim. İzlenme hissiyle etrafa bakındığımda Barlas'ın sorgular bakışlarını gördüm. Suyu işaret etti, sanırım bu 'istiyor musun' demekti. Kafamı salladım. Sürahiyi bana uzattığında alarak sağ elimle iki kere kalbimin bulunduğu yere vurdum, teşekkür amaçlı.
"Baba, buralara paintball açılmış. Uzun zamandır bir şeyler yapmıyoruz, oraya gidelim mi?" Dedi Bartu, evin neşesi Bartu. Babası umursamaz bir tavırla Bartu'ya döndü. "Aptal şeylerle uğraşmaya lüzum yok, siz ne yaparsanız yapın. Ben işe gideceğim." Bartu somurtarak yemeğine döndüğünde Barlas olaya atladı. "Gideriz, abiciğim." Fakat bunu söylerken Arslan'a imalı bakışlar atıyordu. Aren ellerini kaldırarak, "Bence de güzel olur, bugün yapabiliriz." dedi Bartu'yu kırmamak için uğraşıyorlardı. "Kahvaltıdan sonra hazırlanın, bugünü kendimize ayıralım." Diyerek son noktayı koydu Barlas.
Paintball'u duymuştum, silahlar falan vardı sanırım. Eğlenceli olabilirdi fakat ben gelemezdim. Yani isteyeceklerini düşünmüyorum.
Kahvaltı bittiğinde herkes ayaklanarak merdivenlere yöneldi. Bende kalktığımda Arslan sofrada tek kalmıştı, açıkçası ondan böyle bir şey beklemiyordum. Oğullarına bağlı bir baba gibi gözüküyordu, yanılmışım. Eve geldiğimden beri Barlas'ın Arslan'a karşı bakışlarını görüyorum, normal bakışlar değildi.
"Neden tersledin Bartu'yu?" Dedim kendimi tutamayarak. Bartu'nun somurtması beni rahatsız etmişti. "Şımarığın teki, hiç bana çekmemiş." Sesindeki küçümseme ortadaydı. "Sana benzemek zorunda değil, kimse işkolik olma zorunda da değil." Sustu, sadece susarak yemeğine devam etti. Bende daha fazla oyalanmak istemeyerek odama çıktım.
Sanırım pek uyanamamıştım, zorla uyandırılmıştım zaten. Eski evdeki gibi yemek saatinda yemekte olmak zorunluymuş.Biraz uyusam iyi olacaktı, sonra da evden çıkar dolanırdım.
Kapım tıklatıldığında hızla gözlerimi açtım.
Gelmesini söylediğimde kapı açıldı, Pars gelmişti. "Hazırlanmamışsın, iki saat seni mi bekleyeceğiz?" Dediğinde boş gözlerle ona baktım, ne diyordu bu? "Bende mi geliyorum?" Açıkçası çağırmalarından çok Pars'ın odama gelmesine şaşırmıştım. "Bana sorsalar çağırmazdım da Bartu ve Aren çok istedi gelmeni. Bir ben hazırdım bu yüzden mecburiyetten geldim yani." Kafamı salladım. "Çık, gelirim şimdi." Bir şey demeden kapıyı kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİN
ChickLitZamanla duygularından arınmış bir kız düşünün. Babası sandığı adamın, Ali Karan'ın onu bu hale getirmesi de ayrı bir konu. Gülmeyi unutmuş bu kızın bir gün gerçekten gülebileceği çok komik olmalı. Bu kızın bir gün gerçek ailesi ortaya çıkarsa ne olu...