28-Kabus

628 59 30
                                    

Yeniden merhabalar, keyifli okumalar dilerim!

13.06.2024

"Ama anneler öpünce iyileşirdi yaralar, ben anne değilim diye mi iyileşmedi? Bende kendimin annesiyim, olmaz mı?"

...

YAZARDAN

"Burada olmak istemiyorum." Diye mırıldandı Lina sessizce fakat Ali, duymuştu. Bakışlarının Lina'yı bulmasıyla dudaklarında bir gülümseme oluşmuştu. "Ama," demişti Ali, elinde ki baltayı sağ tarafa doğru fırlatırken. "Buradasın." Dediğindeyse de gözlerinde dehşet, dudağında korkutucu bir gülümseme vardı. "Ve burada olmaya devam edeceksin, güzel kızım." İğrenç sözleri, Lina'nın yüzünü buruşturmasına neden olmuştu. Lina'nın iğrenti dolu bakışları Ali'ye zevk vermişti ve o korkutucu gülümsemesi büyümüştü.

Sandalyeye bağlı olan ihtiyar, acıyla inlediğinde Ali'nin aldığı zevkin ikiye katlandığı yüzünden okunuyordu. "Hani derdin ya güzel kızım; oyun oynamak istiyorum, diye." Lina gözlerini ihtiyardan alamazken başını salladı, yaşıtları gibi oyun oynamak istediği doğruydu. "Bizde şu an oyun oynuyoruz, en derine saplama oyunu. Daha önce duymuş muydun?" Bu kez bakışlarını Ali'ye çevirdiğinde kafasını sağa sola salladı, hiçbir oyun ismini bilmezken Ali'nin bu dehşet dolu oyununu nereden bilebilirdi ki?

"Şunu görüyor musun?" Demişti Ali yerdeki baltayı işaret ederken.

Lina oyun oynayacak olmanın verdiği heyecanla başını sallarken Ali belinden bir silah çıkarmıştı. Eğildiğindeyse az önce fırlattığı baltayı almıştı. Gülümsemeye devam ederken "Bak, hangisini istersen seçebilirsin." Demişti, sağ elindeki baltayı ve sol elindeki silahı gösterirken.

"Silahlardan korkuyorum, silahlarla oyun oynanır mı?" Diye sormuştu Lina. Hiçbir yaşıtını bu tarz bir oyun oynarken görmemenin verdiği şaşkınlık vardı üzerinde. Onun bildiği zarar veren eşyalarla oyun oynanmazdı ve bunları düşünürken de bunun bir oyun olmadığının farkında değildi. "Tabii ki oynanır güzel kızım. Sen hiç oyun oynadın mı da böyle sorular soruyorsun? Senin tüm yaşıtların bu oyunu oynuyorlar, bende senin mutlu olduğunu ve gülümsediğini görmek istediğim için sana bu oyunu oynatmaya karar verdim." Demişti, masum sandığı sesiyle. Ve Lina onun dediklerine kanmıştı.

"İstersen oynamayabilirsin güzel kızım, seni zorla oynatamam."

Zorla oynatırdı, yaptığı manipülasyon işe yaramasaydı. Ama Lina onu şaşırtmamıştı, ilk defa oyun oynayabilecekti ve az kalsın bu fırsatı kaçıracaktı. En azından Lina böyle düşünüyordu.

"Hayır hayır, tabii ki oynamak istiyorum. Ama silahlardan korkuyorum, diğer elindeki ne? Onu seçiyorum." Diyerek baltayı seçmiş bulunduğunda Ali silahı beline geri sokmuştu. "Bunun ismi balta, hadi gel yanıma da sana vereyim." Dediğinde Lina çöktüğü yerden yavaşça kalkarak Ali'nin yanına ilerlemiş ve kendisine uzatılan baltayı almıştı.

"Bak, onun üzerinde belirli noktalar var." Demişti ihtiyarı işaret ederek.

İhtiyarın en rahat öldürebileceği yerler noktalarla işaretlenmişti, o noktalara balta saplanırsa oluşabilecek sonuçlar pek iç açıcı gözükmüyordu. Ama Ali'nin istediği buydu, acı çektirerek öldürmek istiyordu. "Görüyorum, ne yapacağım?" Demişti Lina. Neyin içinde olduğundan bihaberken Ali bundan oldukça zevk alıyordu. "En derine saplama oyunu," diye başlamıştı kafasında kurduğu bu dehşet verici oyununu açıklamaya. "Elindeki baltayı seçtiğin bir noktaya, en derine sokmaya çalışarak oynanır. Ben az önce boynundaki noktaya sapladım, görüyorsun değil mi?" Lina başını salladığında Ali devam etti. "Şimdi sende istediğin bir noktaya elindeki baltayı saplamalısın ve benim sapladığım derinliği olabildiğince geçmelisin. Eğer geçersen, sen kazanırsın ve eğer sen kazanırsan bugün yemek yiyebilirsin güzel kızım."

LAVİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin