First Class Lawyer ( BL) Novel

Bölüm 85

Kabin 2'de fazla insan yoktu ve içeridekilerin hepsi ya soğuk algınlığı ya da ateşliydi.

Ne de olsa uzay mekiği kapalı bir alandı. Herkese maske dağıtılsa bile, insanların öksürmesini veya hapşırmasını engellemek mümkün değildi ve bağışıklık sistemi zayıf olanlar kolayca enfeksiyon kapabilirdi. En ufak bir rahatsızlık hissettiklerinde şüphelenmeye başlayacaklar ve bu da doktorların paniklemesine neden olacaktı. Bu nedenle uçağın kaptan pilotu, gerçekten enfekte olanların yanı sıra hasta olanlar için de bir alanı kordon altına almaya karar verdi.

Viral salgının boyutu beklenenden biraz daha büyük olduğu için hem Helan hem de De Carma durumu yakından takip ediyordu. Bu nedenle, gemideki doktor ve hemşirelerin çoğu karantina kabinine odaklanmıştı ve daha mekik yere inmeden büyük bir olay çıkmasından korkuyorlardı. Öte yandan, Kabin 2'de sadece bir hemşire görev yapıyordu.

Yüksek ateşi olan iki kişi vardı. Viral enfeksiyon taramasından geçirildikten sonra, yaşadıkları korkunun etkisiyle şimdi kusuyor ve ishal oluyorlardı. Yeşil suratlarıyla koltuklarına yığılmışlardı ve hemşire onlara mide bulantısı giderici iğneler yapmak zorunda kaldı.

Gu Yan kabine girdiğinde, hemşire elinde iğneyi tutuyor ve ona şiddetle "Kusacak gibi hissediyor musun?" diye soruyordu. Sanki Gu Yan evet derse iğne doğrudan ona batacakmış gibi bakıyordu.

Gu Yan, "Hayır, teşekkür ederim," diye cevap verdi.

"Harika." Hemşire rahatlamış bir şekilde nefes verdi. "Koltuklarda ateş, grip ve öksürük için ilaçların yanı sıra ağrı kesiciler de var. Arka tarafta kendinize içirebileceğiniz ılık su da hazır. Kendinizi gerçekten rahatsız hissediyorsanız, önce bir koltukta dinlenebilirsiniz, ben birazdan sizinle ilgileneceğim."

Gu Yan başını salladı. "Bunu kendi başıma yapabilirim."

Kontrol etmedi, oturmak için rastgele yakınlarda bir koltuk buldu. Aşırı yüksek ateşi gerçekten de dayanılmazdı; bu iki mesajı gönderebilmesi zaten oldukça etkileyiciydi. Koltuğa yaslanıp bir süre dinlendikten sonra gözlerini açarak önündeki ilaç kutularına baktı.

Kutuda, çoğu piyasada yaygın olarak görülen pek çok ilaç vardı. Gu Yan ilaçları teker teker gözden geçirdi ve her birinin arkasında yazan yan etkileri okudu.

Su alma zahmetine katlanamadığı için evde kullanılan bir iğne seçti, ambalajını yırttı ve doğrudan kendine bir iğne yaptı.

"Bu iğnenin oldukça güçlü yan etkileri var." Tam bir süre gözlerini dinlendirmek üzereyken, yanından bir sesin süzüldüğünü duydu.

Gu Yan arkasını döndüğünde, az önceki çilli kızıl saçlının  kendisiyle aynı sırada oturduğunu ve aralarında dar bir koridor olduğunu gördü.

"O ilacı yemelisin," dedi çilli kızıl saçlı. "Perakende ilaç sektöründeyim, bu yüzden bu konuda oldukça bilgiliyim. İğneden sonra insanlar genellikle kendilerini çok enerjik hissederler... enerjik demek doğru olmaz, daha ziyade çok yorgun ama bir o kadar da zihinleri açık olur. İki saat sonra ise kendilerini süper uykulu hissederler; uyku hapından bile daha iyi sonuç verir."

Gu Yan ters bir şekilde, "Sorun değil," diye cevap verdi.

Çilli kızıl saçlı dudağını büktü. "Doğru, zaten iğneyi vuruldun. Başka bir şey alırsan yan etkilere neden olabilir. Bak, ben bu ilacı yedim. Daha yirmi dakika bile olmadı ve şimdiden kendimi çok daha iyi hissediyorum."

Gerçekten de eskisinden biraz daha dinç görünüyordu. Yüzü artık o kadar kızarmış görünmüyordu ve biraz su içtikten sonra dudakları da o kadar çatlamış görünmüyordu.