First Class Lawyer ( BL) Novel

Bölüm 128

Gu Yan'ın onu aptalı oynarken gördüğü ilk gün değildi; buna çoktan alışmıştı.

"Alışılmadık bir tadı var." Biraz tadına baktı. Bardak bir süre dışarıda kalmış ve içkiyi fazla havalandırmış olsa da tadı hâlâ güzeldi.

Yan Suizhi gözlerini kapadı, mırıldandı ve tekrar uyumak istiyormuş gibi göründü.

Bir süre sonra sohbet eder gibi, "Bu cinin tadını oldukça beğendim. Ağza ilk girdiğinde hafif bir kakule notası var. Her zaman, kızılcık ve tatlı kavuna dönüşen daha hafif bir altın ayçiçeği aromasıyla da karmaşıklaştığını düşünmüşümdür. Ağızda bıraktığı tat tek başına oldukça iğrenç ama üzerine bir dilim limon eklediğinde mükemmel oluyor. Tadını alabiliyor musun?"

"..."

Bu adamın dilinin muhtemelen kendine ait bir hayatı vardı.

Az önce öylesine bir yudum almış olan Avukat Gu bir yudum daha aldı.

Yan Suizhi'nin gözleri başının arkasında büyüyordu. "Bir yudum daha içmeye zahmet etme; zamanında şarap takdiri dersine doğru dürüst katılmadığını biliyorum."

Maze Üniversitesi'nde herkes birinci sınıfta Şarap Takdiri adında zorunlu bir seçmeli ders almak zorundaydı. Muhtemelen bir temel oluşturuyor, öğrencileri gelecekteki gösterişli saçmalıklarına hazırlıyordu.

Öğrenciler bu derse katılmaktan çok memnundu. Her hafta kendi şarap kadehlerinden başka bir şey getirmek zorunda kalmıyor, sınıfa girdiklerinde boş kadehlerini masanın üzerine diziyor, çeşitli kadehlerde çeşitli şaraplar içiyorlardı.

Her derste yedi çeşit şarap içebiliyorlardı. Tabii ki her biri kadehin dibini ancak kaplıyor, onlara sadece bir örnek veriyordu.

Bazen mükemmel, bazen de kelimelere dökülmesi zor şaraplar tattılar. Bu karışık sürprizler ve korkutmalar özellikle genç öğrencilerin ilgisini çekiyordu.

Ancak Gu Yan hiçbir zaman şarapla fazla ilgilenmemişti. Dahası, o dönemde özellikle meşguldü ve çoğu Yan Suizhi'nin yetki alanına giren derslerin çoğunu kaçırmıştı.

Doğal olarak, şarabı takdir edemediğinden değildi; sadece Yan Suizhi'nin tarif ettiği kadar çok katmanın tadını alamıyordu.

O zamanlar derse düzgün bir şekilde katılanlar için de durum aynıydı. Bazı öğrenciler şaraptaki farklı tatları algılayabilirken, diğerleri için sadece 'iyi şarap' ve 'kötü şarap' söz konusuydu.

Gu Yan muhtemelen ikinci kategoriye aitti.

Tattıklarını Yan Suizhi'ninkilerle karşılaştırdı ve "Çok seçicisin" sonucuna vardı.

Yan Suizhi gözlerini bile açmadan uzanıp Gu Yan'ın çenesini hafifçe kaşıdı. "Saçmalama."

Gu Yan ona izin verdi. "Bu tadı neden seviyorsun?"

"Bahçemin tadına çok benziyor." Yan Suizhi ekledi, "Çocukken yaşadığım eski evin bahçesinde duvarda asılı gül asmaları, beyaz kakule, kızılcık, ebegümeci ve elma ağacı ... vardı. sıcaklık tüm yıl boyunca  ayarlanırdı, bu yüzden hep çok canlı görünürlerdi.Daha sonra evimdeki bahçeyi restore etmeye çalıştım. ve Gao Lin'i buldum ... oh,  Lamba çamlarını getiren kişi, ondan  bir sürü çiçek ve ağaç aldım"

"Başardın mı?" Gu Yan cini komodinin üzerine koydu ve duruşunu hafifçe ayarlayarak Yan Suizhi'nin daha rahat dinlenmesine izin verdi.

Yan Suizhi samimiyetle, "Benimle tanıştıktan sonra genç bitki çeşitlerini satmayı bıraktı, onları satmanın ölüme göndermekle eşdeğer olduğunu düşünüyordu. Bahçeme bakmanın kalbine acı verdiğini söyledi."