First Class Lawyer ( BL) Novel

Bölüm 164

Yan Suizhi gözleri kısık bir şekilde uyandığında bilinçsizce elini uzatıp etrafını yokladı ama yanındaki boşluğu göremedi.

Yeni uyandığında kan şekerinin düşük olması tepkisini köreltmişti. Birkaç saniyelik şaşkınlıktan sonra burnunun kenarını sıkarak doğruldu. "Gu Yan?"

Oda sessizdi ve yanıt gelmedi.

İrkilen Yan Suizhi anında uyandı.

Duvardaki saat şu anda Fa Wang Bölgesi'nde sabah 4:32 olduğunu gösteriyordu. Pencerenin dışındaki her yer karanlığa gömülmüştü, gece henüz çekilmemişti.

Yan Suizhi'nin kaşları çatıldı. Ayağa kalktı ve odanın kapısını açtı.

Koridorun alışılmadık ışığı gözlerine vurdu. Düşük kan şekeri yüzünden gözlerini kıstı ve ışık kaynağını engellemek için kolunu kaldırdı, bir an için nerede olduğunu şaşırdı.

Ta ki Gu Yan'ın merdiven korkuluğunun yanında durmuş, elini kulaklığına dayamış kısık bir sesle konuştuğunu görene kadar... Ancak o zaman Gu Yan'ın villasında değil, Southcross'un ofisinin ikinci katında olduğunu hatırladı.

Dün gece geç saatlere kadar dava dosyasını okumuşlar ve gece boyunca ofiste idare etmişlerdi.

Gu Yan'ın kulaklığının yan tarafındaki logo çok tanıdık geliyordu.

Yan Suizhi bileğini kaldırdı. Hareketi algılayan akıllı cihaz, Dr. Lin Yuan ile devam eden bir görüşme olduğunu gösteren bir hologram yansıttı.

Aniden sessiz bir kahkaha attı.

Ayak sesleri ofisteki halılar tarafından bastırılmıştı ve o da hemen bir şey söylemedi, sadece kollarını kavuşturarak kapının yanına yaslandı.

"Hımm, ofiste," dedi Gu Yan, "son birkaç gündür iyi uyuyamıyordu ve sadece bir saat önce dinlenmişti."

Lin Yuan telsizin diğer tarafında bir şeyler söylemiş olabilir.

Bunun üzerine Gu Yan, "Mn. Sorun için özür dilerim."

Bununla birlikte, akıllı cihaz hologramında Lin Yuan'ın telefonu kapattığı belirtildi.

Yan Suizhi hologramı kapattı, ancak daha sonra Gu Yan'a arkadan yaklaştı, kolunu Gu Yan'ın omzuna dayadı ve kulağına dokundu. "Kulaklığımı çaldın ve telefonumu kaptın, ha?"

Gu Yan ona bakmak için başını çevirerek başladı. "Neden uyanıksın? Seni rahatsız mı ettim?"

Lin Yuan sayesinde, çelişkili genetik modifikasyonların neden olduğu acı, Yan Suizhi'nin normal düşünce süreçlerini ve yaşam tarzını etkileyecek kadar değil, ihmal edilebilir bir düzeye inmişti.

Ancak hâlâ bazı kalıntı etkiler vardı; uyku kalitesi düşüktü.

Nihayet sabahın üçünü geçe uykuya daldığı için, Gu Yan herhangi bir sesin onu uyandırmasını istemiyordu.

"Hayır." Yan Suizhi başını salladı. "Ses yalıtımı şaşırtıcı derecede iyi. Az önce seni aradım ama cevap alamadım ve neredeyse Manson kardeşlerin gelip benim olanı almaktan kendilerini alamayacaklarını düşünecektim."

Parmaklıklara yaslanan Gu Yan, çenesiyle duvarın dışındaki rastgele bir noktayı işaret etti. "Son zamanlarda geceleri kamp yapan bir sürü muhabir var. Manson kardeşler o kadar da pervasız değil."

"O kadar da değil," diye onayladı Yan Suizhi. "Sadece uyandığımda biraz gecikmeli bir tepki verdim, bu yüzden biraz endişelendim. Lin Yuan telsizde ne dedi?"