First Class Lawyer ( BL) Novel

Bölüm 138

"Onları buldum," Yan Suizhi yanındaki fotoğraflardan birkaçını kopyaladı ve Gu Yan'a gönderdi. "Bir sürü insanı daire içine aldık ama bunları tamamen gözden kaçırmışız."

Bens'in fotoğrafın yanına yazdığı yazıda, kolaylık olsun diye, Batelia Üniversitesi'nin üniversite kasabasında, Profesör Zhou'nun Felsefe ve Tıp Fakültesi'ne yakın bir yerde kaldığı belirtiliyordu. Kaldığı otelin yanında bir yerleşim bölgesi vardı ve bu nadir kuşların fotoğraflarını orada çekmişti.

Toplamda dört tane vardı. Üçü sabah, biri ise akşam karanlığında çekilmişti. Fotoğrafların zaman damgaları aralıklıydı ama her zaman dört kuş vardı.

Kuşlardan üçü zarif ve güzel görünmelerini sağlayan uzun ve ince ibiklere sahipken, tek olan kuş bu özelliklerin çok uzağındaydı. Tozlu, gri ve göze çarpmayan bir görüntüsü vardı; sanki yoldan geçerken tesadüfen kareye girmiş gibiydi.

Jim Bens'in yazısında bunların nadiren görülen kar ispinozları olduğu belirtiliyordu. Bu kuşlar tek başlarına yuva yapmayı sevmezlerdi. Başkalarına bağlı kalma konusunda güçlü bir eğilimleri vardı; genellikle üç kişilik sürüler halinde hareket eder ve liderlik özelliklerine sahip kuşları takip etmeyi severlerdi. Belki de tam olarak uyanık olmadıklarından, o gün için kendilerine lider olarak bir saka kuşunu seçmişlerdi. Tabii ki, saka kuşunun güzelliğinden etkilenip çok uzağa uçamamış olması da mümkündü.

Bu fotoğraflar daha güzel çekilmiş olsalardı, haberlerin ön sayfasına çıkmasalar bile, en azından kapak resimleri ya da benzerleri için bir stok galerisine girebilirlerdi.

Ancak fotoğrafların çekilme şekli onları adli bir olay yeri gibi gösteriyordu. Doğal olarak da bir daha gün ışığına çıkmamak üzere fotoğraf yığınının içine atıldılar.

Yan Suizhi, "Başka alanlarda bilgi sahibi olduğumu iddia edemem ama tesadüfen kar ispinozları hakkında biraz bilgim var. Helan'ın karla kaplı dağlarında yaşarlar. Bunun gibi kuşlar pek sık görülmez. Başkalarına bağımlı olsalar da gururlu bir yapıları var. Aslında dün bu başlığa göz gezdirdiğimde oldukça ilginç olduğunu düşünmüştüm; bir saka kuşunu takip eden saka kuşlarını görmek gerçekten çok sıra dışı."

O sırada bu konu üzerinde çok derinlemesine düşünmemişti; ne de olsa dikkati tekrar eden karakterlere odaklanmıştı. Ancak, bu cümle yine de üzerinde epey bir etki bıraktı; sonunda kullanılacağını pek tahmin etmiyordu.

Fotoğrafları pikselleşme olmadan birkaç kez büyüttüler ve sonunda küçük ve dikkat çekici olmayan gri kuşu net bir şekilde görüntüleyebildiler.

Şaşırtıcı olmayan bir şekilde, bu küçük kuşun kuyruk tüyleri koyu kırmızı renkteydi.

"Beklendiği gibi," dedi Gu Yan.

Üç saka kuşu hiç de aptal değildi. Takip ettikleri şey bir saka kuşu değil, egzotik bir çobanaldatan kuşuydu.

Onlarca yıl boyunca Eyrie dışında tek bir çobanaldatan kuşu görülmemiş olması mümkündü. Ne de olsa Eyrie'nin kendine özgü bir iklimi vardı - farklı hava bileşimi, su kalitesi, jeomanyetik alanlar, gece ve gündüz düzenleri. Muhabbet kuşları bunlara karşı özellikle hassastı, bu yüzden diğer gezegenlerde sadece kısa bir süre kalabiliyor, bir aydan fazla yaşayamıyorlardı.

Aslında, bakıcıları da onları nadiren dışarı çıkarmaya istekliydi.

Bu nedenle, Batelia Üniversitesi'nde bir çobanaldatan kuşu görme ihtimali son derece zayıftı.

Yine de, Profesör Zhou'nun hastaneye yatırıldığı zaman bu zamandı.

Uzun yıllara dayanan deneyimleri onlara küçük olasılıklı olayların aynı zaman ve mekânda gerçekleşmesinin imkânsız olmadığını söylüyordu; evrende pek çok tesadüf vardı. Bununla birlikte, eğer gerçekten bulunabilecek başka bir bağlantı yoksa, sözde 'tesadüfleri' tekrar gözden geçirmeye değerdi.