First Class Lawyer ( BL) Novel

Bölüm 35

Menekşe Gölü Mezarlığı, sakin ve tenha bir sulak alanın batı tarafında, Mavi Dağ'ın arkasında ve Menekşe Gölü'ne bakan, kalabalık Fa Wang bölgesinden arabayla bir saatten daha kısa bir mesafede yer alıyordu.

Sonsuz bir uykuya dalmak için harika bir yerdi. Aynı zamanda şehir merkezine en yakın mezarlıktı.

"Buradaki arazi çok büyük, etrafındaki üç bölgede yaşayan herkesin içinde uyuyabileceği kadar büyük olması gerekiyor." Luke arabadan böyle tarif etti.

Herkes, "..." Gerçekten 'uyumak' istemiyorum.

"Ama buraya daha önce gelmediğime gerçekten inanamıyorum." Luke'un sesi aslında biraz pişman gibiydi; ne için üzgün olduğunu sadece Tanrı bilir.

"Sabah alkol aldığından şüphelenmeye başladım," dedi Anna sabırsızca, "buraya gelmemiş olman iyi bir şey değil mi?"

"Biliyorum. Demek istediğim, burada gömülü pek çok ünlü insan var," dedi Luke. "Geçerken uğrayıp onları ziyaret edebiliriz..."

"...ölü suratlar."

Bir grup stajyer hiç durmadan sohbet ediyordu. Çalışma saatleri içinde grup olarak dışarı çıkmak onlar için yeni bir deneyimdi ve özellikle heyecanlı görünüyorlardı.

Yolda, ne zaman baksalar uygun bir şekilde gülümsemek dışında, Yan Suizhi sohbete pek katılmadı.

Bu tür bir gezintiye pek ilgi duymuyordu. Aslında aklı hâlâ bu sabah erken saatlerde okuduğu dava dosyasındaydı.

Bir önceki sefer patlama dosyasını elle aramıştı; ancak şimdi aslında buna ihtiyacı olmadığını fark etti. Kendisiyle ilgili patlama dosyası zaten özel olarak işaretlenmişti ve hatta içine ek bir yer imi bile konulmuştu.

Özel işaretler şirkette standarttı ve tüm 1. seviye dosyalarda aynıydı. Yer imi Gu Yan tarafından eklenmiş olmalıydı, belki de kendi göz gezdirmesini kolaylaştırmak için.

Hızlıca göz gezdirdi ve Temsil Bildirimi, temel dava bilgileri, kanıt listesi, tanık ifadeleri, sözlü itiraf, mahkeme tutanakları, karar vb. dahil olmak üzere tüm olay sırasını içerdiğini gördü.

Bir bakışta, bilmesi gereken her şeyi içeriyor gibi görünüyordu.

Ayrılmadan önce, en üstte yer alan ve haberlerde okuduklarından pek de farklı olmayan özetlenmiş vaka açıklamasına göz attı.

Patlamanın arkasındaki suçlu Carl Richard adında orta yaşlı bir adamdı. Ciddi yanıklardan muzdaripti ve akıl sağlığı sorunları vardı, bu da onun aklı başında olma ve delirme nöbetleri arasında gidip gelmesine neden oluyordu. Ancak hangi ruh halinde olursa olsun, kendisini işten atan şirketten ve departman müdüründen şiddetle nefret ediyordu. Son birkaç yıldır hiç hayat sigortası yaptırmamıştı. Şirketten söz verilen tazminatı da hiç alamamıştı. Ruh sağlığı günden güne kötüleşti ve karısı çocuklarını alıp onu terk etti.

O gün, şirket patronu ve birkaç yönetici o otelde, tesadüfen Yan Suizhi ile aynı katta kaldı. Kaldıkları kata çıkan ve halkın kullanımına açık olmayan özel bir asansör vardı. Carl Richard onların iki kat altında bir oda tutmuş ve iki patlayıcı kullanarak üstündeki ve altındaki üç katı paramparça etmişti.

O şirketin patronu, yönetim kademesi, Yan Suizhi ve diğer talihsiz misafirlerin hepsi orada vefat etti.

Carl Richard nihayetinde akıl sağlığı sorunları nedeniyle özel bir akıl hastanesine gönderildi. Bir anlamda hapis cezasından kurtulmuştu.

"Doğru. Menekşe Gölü Mezarlığı değil mi..." Stajyer Henry aniden konuştu, yüz ifadesi tereddütlüydü.

Yan Suizhi dışında herkes onu izliyor ve cümlesini bitirmesini bekliyordu.