Onu Kaybetme

11.Bölüm*Yeni Başlangıç*

*DÜZENLENMİŞTİR* (Düzenlenme Tarihi: 27.07.15   18:49)

"Seni seviyorum." deyip Jorge'nin dudağına küçük ama onu sevdiğimi gösterecek nitelikte bir öpücük kondurdum. Şaşkınlıkla gözleri açılmış durumda olan Jorge sağ elimi tutup kalbine koydu ve elimin altında aşırı derece de hızlı atan kalbi hissetmem için elimi kalbine bastırdı. Tanrım! Kalbi çok hızlı atıyordu.

"Jorge." dediğimde dudağımın üzerine elini koyup "Evet, biliyorum çok hızlı atıyor. Bende şaşkınım çünkü ilk defa bu kadar hızlı atıyor." dediğinde şirin bir şekilde gülümseyip "Tabii, karşısında dünyalar güzeli olunca ister istemez böyle hızlı atıyor." dediğimde Jorge o aşık eden türdeki gülümsemesinden gönderip "Evet, karşısındaki kız dünya güzeli ama şu andan itibaren artık kesinlikle sadece benim." dediğinde gülümseyip sarıldım.

      Jorge'de bana sarılınca tamamlandım. Ben Jorge'den önce yarımmışım bunu şimdi anladım. Jorge bana sarılınca her şey tamamlandı. Düşüncelerime yoğunlaşmışken Jorge'nin kulağıma fısıldadığı sözcüklerden sonra hem düşünce alemimden ayrıldım hem de gülümsemem iki katına çıktı. Söylediği sözlerin verdiği heyecandan Jorge'ye daha sıkı sarıldım.

"Sana bakmak istiyorum, senin hayalini kurmak istiyorum, her anı seninle yaşamak istiyorum." (Violetta- Nuestro Camino)

          Uzun, hatta baya uzun bir sarılmadan sonra Jorge'den ayrılıp. "Ee, haydi ders çalışmayacak mıyız?" diye sorduğumda Jorge'nin gözlerinde itirazı gördükten sonra itiraz kabul etmeyen bir kişiliğe bürünüp "Hayır, Jorge Bey. Size çok yüz verdik bakıyorum da. Unutmayın, önümüzde bir sınav ve senin başarılı olman için bir sebep var. Anlaşmamızı unutmadınız herhalde?" dediğimde bu konuşmaya tek kaşımı da kaldırarak daha bir ciddiyetlik durumu getirdim. Jorge'de sonunda itiraz etse de benim dinlemeyeceğimi anlamış bulunacak ki kollarını teslim olmuş gibi kaldırıp "Peki, peki. Ders çalışmaya başlayacağız ve anlaşmayı daha unutmadım." dediğinde aferin dermişcesine gülümsedim. 

"Fakat, bugün öğretmen sensin Martina. Biliyorsun edebiyatta berbatım ve bana edebiyat anlatmalısın bugün." diyen Jorge'ye gülümseyip -Tanrım bugün neden bu kadar çok gülümsüyorum ben!?- çantamdan edebiyat kitaplarımı çıkarttım. Ardından uzun ve bol konu anlatmalı ders maratonuna başladık

"Martina, lütfen yeter artık. Beynim durdu." dediğinde şaşkınlıkla ağzımı açıp Jorge'ye bakmaya başladım. 

"İyi de daha sadece bir konu anlattım Jorge. " dediğimde masum bir şekilde gülümseyerek "Ee, tamam işte anlatmışsın ya bir konu." dediğinde Jorge'ye öyle bir bakmışım ki korkuyla ellerini havaya kaldırıp "Tamam, sustum. Anlatmaya devam edebilirsin." dediğinde zafer gülümsememi suratıma takınıp ders anlatmaya başladım.

         Yaklaşık iki saattir edebiyat anlatıyordum Jorge Bey ama o edebiyat dışında her şey ile ilgileniyordu. Sinirle Jorge'ye dönerek "Sen neden beni dinlemiyorsun ya!" diye kızdığımda "Hayır,ben seni dinliyorum." dediğimde tek kaşımı kaldırıp "O yüzden mi sabahtan beri edebiyat dışında her şey ile ilgileniyorsun?" diye sorduğumda gülümseyerek arkada ki büyük gövdeli, dallarında sonbaharın etkisiyle yemyeşil yapraklarını yerini sarımsı hatta kırmızımsı yarakların yerini aldığı ağaca yaslanarak.

"Ben aynı anda iki işi yapabiliyorum." dediğinde gülerek anlatmasını söyledim. Ve bende büyük gövdeli ağaca yaslanıp ayaklarımı uzattım. Bütün dikkatimi Jorge'ye verdiğimde derin bir nefes alıp gülümseyerek konuşmaya başladı.

 " Şimdi öncelikle konumuz 'Divan Edebiyatı Nazım Biçimleri'" dediğinde gülerek alkışladım. Gözlerini devirip anlatmaya devam etti " Bu edebiyatta on dokuz nazım biçimi kullanılmıştır. Mesnevi ve rubai, İran Edebiyatı'ndan; şarkı ve tuyuğ, Türk Edebiyatı'ndan; diğer on beş nazım biçimi ise Arap Edebiyatı'ndan alınmıştır. Bu nazım biçimlerinde genellikle aşk, şarap, kadın güzelliği, din, ahlak gibi konular işlenir. Hmm, başka ne vardı. Hah, nazım biçimleri üçe ayrılır; Beyitlerle yazılanlar, bentlerle yazılanlar ve dörtlüklerle yazılanlar." deyip arkasına yaslanıp gülümseyerek gözlerini kapattı.

        Şaşkınlıkla Jorge'ye bakarken hala dinlemediği halde bunları nasıl anlattığına şaşırıyordum. "Dinlemediğin halde nasıl bu kadar detaylı anlatabildin?" diye sorduğumda gözlerini açıp yaslandığı ağaçtan hafif doğruldu ve "Yanlış soru. Çünkü dinledim. Sadece dinlemiyormuş gibi göründüm." deyip göz kırptığında gözlerimi kısarak "Bilerek yaptın değil mi?" diye sorduğumda dişlerini gösterecek şekilde gülümseyip başını evet anlamında aşağı yukarı salladı. Pislik bilerek dinlememiş gibi yapıp dinlemişti.

      Sinsi bir şekilde gülümseyip "Madem, dinlemeyi o kadar çok seviyorsun o zaman şimdiki konumuz-" derken Jorge isyan edercesine bakıp "Hayır, lütfen devam etme. Söz evde çalışıp sana anlatacağım ama ne olur artık ders çalışmayalım. Her şey karıştı." dediğinde haklı olduğuna kanaat getirip "Peki, o zaman bugünlük ders bitmiştir beyefendi. " deyip çantamı topladıktan sonra ayağa kalkıp "Ee, haydi gitmiyor muyuz?" diye sorduğumda Jorge başını sağa sola sallayıp elimden tutup yanına çekti ve sarılıp konuşmaya başladı. "Ders çalışmıyoruz dedim, eve gidiyoruz değil." dediğinde "Ee ne yapacağız?" diye sordum sesimdeki heyecanı gizleyemeden. Şu an vücudumun her parçası aeşte kavruluyordu. Jorge ateşti bende o ateşte kavrulandım.

"Bugün sanki sevgiliymiş gibi davransak olur mu? Sadece bugünlük bir istisna yapsan Martina olmaz mı? Hem sende beni seviyorsun. Seviyorsun değil mi? Yani sabah söylediklerinde ciddiydin değil mi?" diye sorduğunda bir düşündüm bugünü sevgili gibi geçirsek nasıl olur diye. Bence ikimizin de buna ihtiyacı vardı. En azından sınav bitene kadar sadece bir günlük sevgili gibi davranabilirdik. Jorge'ye dönüp "Saçmalama tabii ki ciddiydim. Seni sevmesem neden seni seviyorum deyim geri zekalı." deyip kollarının arasından çıkmaya çalışırken buna izin vermeyip daha sıkı sarıldı ve burnunu saçlarıma değdirerek koklamaya başladı. Konuştuğunda zaten onda olan dikkatimi tekrar ona vermeye çalışıp dinledim. 

"Beni sevdiğini tabii ki biliyorum Martina'm." dediğinde ben Martina'm kısmında takılı kalmıştım. Bugüne kadar bana Sevgilim, Müstakbel Sevgilim, Küçük Savaş'çım demişti fakat Martina'm kelimesini ilk defa kullanıyordu. Jorge'ye dönerek "Peki sorun ne o zaman?" diye sorduğumda eliyle yanağıma dokunarak okşamaya başladı.

 "İnsan, sevdiği insanında onu sevdiğini söylemesini ister Martina'm ki ben bunu uzun zamandır bekliyordum. Bu yüzden öyle söyledim. Senden beni sevdiğini tekrar ve tekrar duymak istiyorum. Seni seviyorum." dediğinde gülümseyerek yanağından öptüm ve "Sağ ol." diyerek Jorge'ye bakmaya başladım. Önce homurdandı sonra ise suratını astı. Bu haline her ne kadar kahkaha atmak istesem de yanağımın içini ısırdım ve gülümseyerek Jorge'nin yanağına elimi koyup konuşmaya başladım.

"Seni seviyorum Jorge. Her zaman yanımda olduğun için seni seviyorum. İnsanlarla iletişim kurmak istemediğimi kesin bir dille belirtirken çevremdeki herkesi kendimden uzaklaştırırken gözlerimdeki çaresizliği görüp bana yardım ettiğin için seni seviyorum. Sana ne kadar git desem de gitmediğin için seni seviyorum. Herkese karşı biz sevgiliyiz dediğin için seni seviyorum. Ağlanacak omuz aradığımda ilk seni düşünmemi sağladığın için seni seviyorum. Her zor anımda bana yardım ettiğin için seni seviyorum. Koşul şartsız beni sevdiğin için seni seviyorum. Karanlı dünyama aydınlığı getirdiğin için seni seviyorum. Senden önce olmayan duygularımı gün yüzüne çıkardığın için seni seviyorum. Sensiz nefes alamayacağımı anlamama yardım ettiğin için seni seviyorum. Kısacası..." derken Jorge'nin gözlerine bakıyordum. Gözleri öyle bakıyordu ki o kelimeyi tekrar söylersen olacaklardan ben sorumlu değilim tarzındaydı. Ama ben o olacakları merak ettiğim için o cümleyi kullandım ve dudaklarıma yapışan bir Jorge'ye karşılık vermeye başladım.

"Seni seviyorum Jorge."

----

Etenşın sfhj. İşte güzel bir bölüm sonu daha. Erken karne hediyesi olsun size sdghj. Bu arada bir öğrenci olarak duymaktan en nefret ettiğimiz soruyu soruyorum size karneler nasıl? dfhj

Yeni böl Allah'ın izniyle haftaya perşembeye gelecek ^^

-Tuğba