Öncelikle merhabalar (: Son iki haftadır fazlasıyla yoğundum bölümü geç yayınlamak zorunda kaldım. O yüzden affınıza sığınıyorum. (: Umarım hepiniz iyisinizdir. Kısa bir kaç cümlem olacak size, umarım yanlış anlamazsınız. Bu zamana kadar oy kaygım olmadı, olmaz da. O yüzden bölüm yazmak için şu kadar oy vs. istiyorum demedim, demeyeceğim de. Sadece okuduğunuz zaman vaktiniz olursa kısa da olsa iyi ya da kötü yorumunuzu esirgemezseniz mutlu olurum. Ki bu da sizin insiyatifinize bağlı, şimdiden okuyan yorumlayan herkese çok teşekkür ediyorum. Sevgiyle kalın. (:
''Cem derhal anlatmaya başla!'' dediğimde Cem beni ikiletmeden anlatmaya başlamıştı.
''Gurur'u uzun süredir takip ediyorduk biliyorsun zaten. Birden fazla paravan hesap kullanılarak Küba'da birilerine para gönderimi gerçekleştiriliyor. Net bir isime ulaşamadık, para sürekli isim değiştirilerek, dediğim gibi paravan şirketler üzerinden gönderiliyor.'' Dediğinde sakin kalmama imkân yoktu.
''Bula bula bunu mu buldunuz? Bunca zamandır bu derecede önemli olabilecek bir bilgiyi elde edemediniz, ettiğiniz de ise yarım yamalak bir bilgiyle mi bana geliyorsunuz?'' diye öfkeyle soludum.
''Mavi, bu bilginin yeterli olmadığını biliyorum. Ama bu para transferi yeni bir olay değil, muhakkak önemli birisiyle irtibat halinde olmalı ki bence ailesinden biri.'' Sinirimi zapt etmeye çalışırken, Cem ve Beren'in birbirine kenetlenmiş ellerini kaydı gözlerim. Şuan her ne kadar durum sinir bozucu olsa da onları bu derece mutlu görmek sakinleşmemi sağlamıştı.
''Gurur, beni önemli biriyle tanıştıracağını söyledi. Büyük ihtimal bu paranın aktarıldığı kişi olacaktır.'' Dediğimde Cem bir anda ayağa kalkarak konuşmaya başladı.
''Ne zaman tanıştıracak, acil bir yedek plan hazırlamalıyız!'' dedi.
''Merak etme, aklımda birkaç şey var. Büyük ihtimalle nikâhtan önce ya da nikâhta tanışacağız. Bu arada bir hafta içinde evleniyoruz!'' dediğimde bu sefer hiç olmadığı kadar öfkeli bir şekilde ayağa fırlayan Beren oldu.
''Ne demek bir hafta? Planın detaylarını daha netleştiremedik bile. Bu süre yetmeyecek ya ters bir şey olur da Gurur sana zarar verirse. Hayır, Mavi bu asla olmaz!'' Nefes dahi almadan cümlelerini sıralarken, Cem elini tutup sakinleşmesini sağlayıp sözü devraldı.
''Beren'e katılıyorum Mavi, fazla hızlı olmadı mı?'' dedi.
''Merak etmeyin, Gurur asla bana zarar vermez!'' diye mırıldandım.
Beren rahatlamamış olacak ki, endişelerini dile getirmeye devam etti. ''Nereden biliyorsun Mavi, o adamın ne kadar kötü olabileceğini hepimiz biliyoruz''
''Biliyorum çünkü bana âşık Beren! Kusursuz bir plan hazırladım merak etmeyin. Hem benim de istediğim zaman ne kadar kötü olabileceğimi her ikiniz de biliyorsunuz! Son olarak, olur da bir şekilde açığa çıkarsak sizin bu planlardan hiçbir haberiniz yok, size başta söylediğim gibi davranacak ve kendinizi asla tehlikeye atmayacaksınız! Daha fazla itiraz duymak istemiyorum. Yok, eğer itiraz ederseniz ve kendinizi tehlikenin içine atarsanız, sizi ölmekten beter ederim. Beni asla bulamayacağınız şekilde ortadan yok olurum!'' dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavi Ateş
General Fiction''İki mezar yanyana, İki hayat, Birinin ölümü, diğerinin ruhunu aldı.. Biri için cennet, biri için cehennem kapılarını araladı...'' İntikam duygusu ele geçirdiğinde bedeninizi ruhunuzu, size vaat edilen cennet bile olsa mahkûm olduğunuz cehennemden...