Mavi Ateş - 1

14.2K 347 22
                                    

Bugün yağmur yağıyor bu şehire, bugün gidişinin sekizinci senesi..
Bugün seninle birlikte o mezara girişimin yıl dönümü..
Artık zamanı gelmişti geri dönmenin, düşmanlarımızla yüzleşmenin.. 

Biz sadece kardeş değildik ki, ikizdik.. O Deniz Ben Nehir.. 
O güçlü, ben zayıf. Ama artık her şey değişmişti. Deniz'in ölümüyle, daha doğrusu öldürüşüyle.
Mezarı başında ona verdiğim sözü ne olursa olsun tutacaktım..
Tam 8 sene, sadece bugün için yaşadım ben, gözlerinin içine baka baka katilini öldürmek için.

Kimliğim, görüntüm, her şeyim farklıydı artık.

İntikam acıyla sabırla zamanla harmanlanınca ancak başarıyla sonuçlanır.
Ailem, dostlarım herkes öldüğümü zannediyor.. Bu intikam uğruna kendi ölümümü bile planladım.. Yeterince acı çektim, yeterince güçlendim, yeterince hazırlandım. Ruhunu alırsan bir insandan yaşarken cehennemi yaşamazmı zaten? Ben her gün her gece öldüm, cehennemi yaşadım.. Masumiyetim elimi ilk kana buladığım gün yok oldu. Hedefime her geçen gün daha da yaklaşıyorum. Türkiye'ye dönmenin zamanı gelmişti artık. 

Aniden çalan telefonla düşüncelerime veda etmek zorunda kaldım, Arayan Beren'di ah vefalım, sırdaşım benim.

Her şey hazır mı?  diyerek cevapladım, konuşmak istemediğim zamanlar direk konuya girerdim alışkanlığım hiç değişmedi..

''Her şey istediğin gibi Mavi. Basın son bir haftadır neredeyse her gün geleceğin günün haberini yapıyor.''

''Beren'' dediğimde konuşmasını böldüğümün farkındaydım ama daha fazla uzatmamalıydık, 
''Hiç bir aksilik çıkmasını istemiyorum, lütfen dikkat et'' dedikten sonra cevabını beklemeden kapattım.

Yarın bir çok değişim olacaktı hayatımda,  intikamımın tohumları çoktan filizlenmeye başlamıştı..   İçimde anlamlandıramadığım bir his var, korku desem değil, heyecan desem değil, gerginlik belki olabilir. Buraya geldiğim ilk zamanlar tek hissedebildiğim salt acıydı.O kadar derin bir acı, o kadar derin bir nefretti ki içimde ki.. Başlarda ilk bir kaç haftayı içim sökülürcesine ağlayarak geçirdim, o göz yaşları o zaman akmasaydı, şuan belki bu kadar güçlü duramazdım o zamandan sonra gözümden tek bir damla yaş dahi akmadı.. İnsan ağlamayı özler mi? Özlüyor işte, mutlu olmayı gülmeyi nasıl özlüyorsa öyle özlüyor.. Bu özlemin en ağırı ise kalbimde ki derin boşluk oldu hep, giderken ardında bıraktığı o kahrolasıca lanet boşluk.. Tek bir ölümle, tüm ailenizi kaybedebiliyordunuz.. Tek bir acı her şeyden soyutlayabiliyordu sizi..   İntikam böyle bir şeydi işte, acını hiç bir zaman unutmadan güçlü olmayı öğrenebilmekti.. Eskiden olsa kıyamazdım ki kimseye, incitemezdim kimseyi.. Herkesin içinde bir kötü, her beyazın için de biraz siyah olduğunu bile bile ben iyiliğe inanırdım... Ben şimdi simsiyahım, Beyazımı öldürdüm. Güçlüyken zayıf olabilmek, zekiyken aptal olabilmekti benim gücüm..Dedim ya kolay gelmedim bu günlere.. Deniz'imi benden alanlardan intikamımı alabilmek için ne gerekiyorsa yaptım, insan kendisine acı çektirir mi ben çektirdim, acı çekmeyi bilmeyen acı çektiremez çünkü. Ben artık katilim, telaffuzu ne kadar kolay olsa da aslında bunu dillendirmek en zoruydu, içimde ki ateşi ancak bu şımarık zengin görüntümle gölgelemiştim.. Basın da hiç bir zaman fotoğrafımın yayınlanmasına izin vermedim, adım ve yatırımlarımla onlara göre gece hayatını seven zengin şımarık ama bir o kadar da gizemli sosyete güzeli olarak yazıldım.   Yurt dışında basını kontrol edebilmek Türkiye'de ki kadar kolay değildi ama bir kaç iyi dost bir kaç tehlikeli zenginin yardımını almak böyleydi işte.  8 Senemi sadece acı çekerek geçirmedim, çok çalıştım, çok yol kat ettim, intikam planımı her detayıyla hazırladım. Elime ilk silah aldığım gün,  hedefin yanından bile geçmemişti atışlarım şimdi ise hedefini asla şaşırmayan iyi bir atıcıydım.. İnsan öldürmekle karşınızda ki cansız bir hedefi vurmak aynı şey değildi.. Elinize bulaşan o ilk kan içinizde ki tüm masumiyeti alabiliyordu, aldı da. Ama güç sadece elime aldığım silah değildi, her konuda iyi olabilmek, kendimi savunabilmek adına çok yol katettim. Karşımda ki adamlar hafife alınacak,tek bir silahla halledilecek gibi değildi, hiç bir şeyi riske edemezdim.. Düşmanını hafife almak ancak aptalların işiydi.  Sadece öldürmekle olsaydı hepsini öldürürdüm ama önce çektiğim acının, kat kat fazlasını yaşayıp, sevdikleri, değer verdikleri ne varsa ellerinden alacaktım. Sonrası ise en korktukları şekilde ölümlerini yaşayacak olmalarıydı. 

Mavi AteşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin