1.Bölüm: Karışmak

25.5K 856 371
                                    

13.08.2024

İyi okumalar ♡

Aaryan Shah - Dissociation

Merhabalaarrr nasılsınız hoşgeldiniz umarım seveceğiniz bir kitap olur ♡♡

•••

" Soruyu yapabilecek olan var mı?"

Hocanın ne dediğini anlamadan sadece kafamı salladım. 10 dakika daha dayanmam gerekiyor sadece. 10 dakika daha.

"Sadece Irmak mı yapabilir?"

Hocanın dediği şeyle kendime geldim. "Ne?"

Yüksek sesle dediğime sınıftakiler gülerken ben sadece neye kafa salladığımı anlamaya çalışıyordum.

"Kızım kafanı sallamadın mı sen? Gel tahtaya bakalım."

Gözlerimi büyütüp sıra arkadaşım Ayberk'e beni kurtarsın diye baktığımda o kahkahasını tutmaya çalışıyordu. Oflayıp ayağa kalktım.

Tahtadaki trigonometri sorusunu bir çırpıda yapıp yerime geçerken hocanın gözlerinde gördüğüm takdirle gülümsedim.

Sıraya geçtiğimde Ayberk hâlâ sessizce gülüyordu. Sinirle ensesine vurdum.

"Gülme be!"

Dediğimi umursamadı ve gülerek önündeki kitaba göz çizmeye devam etti. Gözlerimi devirip kafamı sıraya koydum.

"Irmak kafanı neden göremiyorum? Kaldır çocuğum başını."

Ağlamaklı yüz ifademle başımı kaldırdığımda hoca bıkmadan anlatmaya devam ediyordu. Bu kadar kafa içinden neden benim kafamı umursuyordu ki?

Çünkü harika bir kafam var.

Kendi kendime sırıtmaya başladığımda yanımda duran salak arkadaşım besmele çekmeye başladı.

"Tövbe bismillah. En sonunda delirdin yani öyle mi?"

"Sus be gerizekalı. Dön önüne hoca kızacak."

"Ayberk noluyor? Neden her arkamı döndüğümde başka birini uyarmak zorunda kalıyorum ben!"

En sonunda tüm sınıf susmuştu. Son dersin de etkisiyle yorgunduk tabi. Dersin sonuna kadar oflayarak gelmiştik.

Ders bittiğinde çantamı toparlarken oldukça yavaştım. Her ne kadar ders bitsin istesem de eve gitmek istemiyordum. O evde mutsuzluk vardı.

"Ayberk bir şeyler mi yapsak? Eve gitmeyeyim."

Sarıya kaçan dalgalı saçlarını eliyle dağıtırken beni onayladı.

"Dün annen çok kızdı mı?"

Aklıma dünkü olanlar gelince suratım asıldı. Dün Ayberkle görüntülü konuşurken annem görmüş, bana çok ağır ithamlarda bulunmuştu. Neymiş erkeklerle mi konuşuyormuşum geceleri, yok benim derdim okumak değilmiymiş falan. Şu an korkup eve erken gitmem gerekirdi belki de ama onu o kadar umursamıyordum ki yine kendi bildiğimi yapacaktım.

Asla bir anne gibi hissettirmemişti bunca yıl. En ufak şeye bağırıyor, bazen şiddet bile kullanıyordu. Babamla aynı evde yaşıyor muyuz onu bile anlamıyordum. Akşam yemekleri sessiz geçerdi. Annem kızmak için yüzüme baksa da babam onu bile yapmıyordu.

Tabi çocukken babam çok sinirli bir insandı. Annemden yemediğim dayağı ondan yerdim. En ufak şeye sinir olan biriydi ve ne tesadüftür ki acısını da benden çıkarırdı.

Kanser olduktan ve hastalığı atlattıktan sonra eskisi gibi olmamaya başlamıştı. Artık yüzüme bakmamasına sevinsem de bir yanım buruktu işte.

Kıvırcık | Gerçek Ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin