13.Bölüm: Baba Tarafı - 2

12.1K 600 190
                                    


İyi okumalar ♡♡

•••

Hepimiz masadaydık şu an ve aşırı gerici bir ortam vardı. Salonun yanındaki yemek odasındaydık ve upuzun bir masaya oturmuştuk hepimiz. Ben Mirza ve Miraç arasında oturuyordum, karşımda ise Merih ve Meriç vardı.

Evet, Meriç son anda gelmişti. Babaannesi biraz kızsa da onu solgun göründüğü için hemen affetmişti. O da karşımda somurtarak oturuyordu. Geçen günden sonra yine eskiye dönmüştük sanki.

Sadece bir kere yanıma gelip "Anlamadım affettin mi affetmedin mi?" diye sormuştu.

Ben de boş bakışlara ona bakıp "Sence?" diye sormuştum.

Oflayıp puflasa da en sonunda morali bozuk bir şekilde gitmişti yanımdan. Dün akşam odama gitmeden olmuştu bu konuşma. O zamandan beri ilk defa görüyordum yani.

Az önce göz göze geldiğim kuzenle bir daha göz göze geldik. Bana bakıyordu fark ediyordum. Başımı "Hayırdır?" der gibi sallayınca omzunu silkip bakışlarını çekti. Ben de sabır çekip önüme döndüm. Ailede normal kimse mi olmazdı?

"Pekala, görevlilere söyle de yemekleri getirsinler artık."

Babaanne - Adı Nergis'ti - bunu söyledikten sonra bakışlarını bana değdirdi. Gözlerimi kaçırmak istesem de yapmadım. Beni hemen sindirebileceği biri olarak görmemeliydi.

"Görevlileri bugün evlerine gönderdim anne, ben hallederim."

Hilda Hanım ayağa kalkınca babaannenin sert bakışları benden ona döndü. Tam bir şey diyecekti ki halam olduğunu bildiğim ama adını bilmediğim kadın gözlerini devirerek konuya girdi.

"Yıllar geçti ruhunda fakirlik geçmedi, bırak anne ya."

Alayla bunları söyleyince ellerim hızla yumruk oldu. Neyden bahsettiğini anlamasam da sinirlenmiştim. Hilda Hanım derin bir nefes aldı. Galiba kendini sakin olmaya zorluyordu ama zorlanıyordu.

"Yemeğimi kendim yapabiliyorum çok şükür, yemekleri de kendim getirebilirim."

"Mine." Hakan Bey uyarırcasına az önce konuşan kadına baktı. Adı Mine olan kadın ( hala diyesim gelmiyordu ) oflayıp önüne döndü.

Hilda Hanım bunları dedikten sonra hızla mutfağa doğru gittiğinde dayanamayıp ben de ayağa kalktım ve kimseye bakmadan arkasından ilerledim. O tek başına servis yaparken gerçekten hepsi izleyecek miydi?

Arkamdan birinin "Bir fakir ruhlu daha," dediğini duymuştun ama umursamadım. Ne biçim aileydi bunlar ya! Evde görevli olmaması fakirlik göstergesi miydi onlara göre anlamıyordum. O zaman ben bunca sene onlara göre aç yaşamıştım, fakir bile değil.

Hilda Hanım ellerini masaya koymuş derin nefesler alıyordu. Yanına gidip elimi omzuna koydum. Beni görünce zor da olsa gülümsedi.

"Neden geldin? Babaannen sebepsizce sofradan kalkana çok kızar."

Gözlerimi devirdim. "Gören de İngiltere Kraliçesi zannedecek. Niye her kuralı bu kadar takıyorsunuz anlamıyorum. Yok toplu saç, yok güzel kıyafet. Bunlar zaten görgü kuralı ama o kadın benim kurallarım diye geziyor etrafta. Çok saçma."

Hilda Hanım sözlerimle kıkırdadı. O sırada mutfak kapısından bir ses duyduk.

"Hilda resmen kendini doğurmuşsun. Bu sözleri hatırlıyorsun değil mi?"

Hakan Bey yanımıza geldi, şefkatle gülümseyip eşinin elini tuttu ve hafifçe sıktı. Daha sonra elinin tersine yumuşak bir öpücük kondurdu. "Herkes çok gergin biliyorsun. Lütfen sakin ol."

Kıvırcık | Gerçek AilemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin