14.Bölüm: Alerji

9.9K 458 128
                                    

İyi okumalar ♡♡

•••

Kulağımda son ses Desert Rose (bu şarkıya son günlerde takmış durumdaydım) varken elimdeki kalemi çevirdim ve bulduğum sonucu işaretledim. Saat gece yarısına gelmek üzereydi ama ben anca vakit bulduğum için fizik çalışıyordum.

Akrabalar gittikten sonra biraz duygusal anlar yaşamıştık. Ben sonrasında biraz utandığım için odama kaçmıştım. Tabi Melih hemen benimle konuşmak istediğini söyleyip peşimden gelse de bir şekilde kurtulmuştum ondan. Bugün yeterince yorucuydu ve ben gerçekten yorgundum.

Sayfayı kontrol ederken bir soruda yanlışım çıkınca ona odaklandım. Tam ben soruya gözlerimden ışın çıkarırcasına bakarken çevirdiğim kalem elimden alındı. Hızla başımı kaldırıp kim olduğuna baktım. Melih olduğunu görünce sandalyenin üzerinden garip şekilde büktüğüm bacaklarımı düzelttim. En rahatı bu şekil çalışmaktı ama ne yapayım?

Kulaklığımı boynuma indirip sorarcasına ona baktım. Kapıyı çaldığını bile duymamıştım.

"Kapıyı çaldım ama duymadın," dedi hemen benim aklımdaki soruları duyuyormuş gibi. Bir şey demeden başımı salladım ve devam etmesini bekledim. Ne olursa olsun kırgındım ona. Bazı yönlerden haklı olsa bile.

Bir elinde tabakta kek vardı. Görünce hevesle gözlerimi büyüttüm. Kek yemeye bayılıyordum ve şu an canım çok fena istemişti. Kendimi kontrol altına almayı başarıp hafifçe öksürdüm. Melih bu halime gülerek bakıyordu. Ama sonra ben ciddileşince o da ciddileşti.

Derin bir nefes alıp sandalyemin önüne çöktü ve elime uzandı. Ben tepki vermeyince cesaret aldı ve sıkıca tuttu elimi.

"Irmak," diye fısıldadı. "Özür dilerim. Biliyorum kırgınsın, haklısın da. Ama o an ne yapacağımı bilemedim. Hemen sonra senin arkandan geldim ama Ayberk vardı yanında. Ben de daha sonra gelirim diye düşündüm."

Nefesimi verdim. Daha fazla uzatmak istemiyordum. "Sorun değil. Bazen haklı olduğunu kabul ediyorum zaten. Ama bazen de kırılıyorum işte. Boşver sen affettim ben seni."

Öyleydi gerçekten, daha 1 haftalıkken bana alışmasını beklemem hataydı. Bir an Merve'yi ağlarken görünce dayanamamıştı işte. Bundan daha doğal ne vardı?

O da bana gülümserken sonunda elindeki tabağı uzattığında hevesle gülümsedim. Hızla elinden kaptığımda bu hâlime gülüyordu. Eskiden evde durmadan kendime yapardım. Bana eski hayatımı hatırlatmıştı bir an.

"Kek yemeyi aşırı seviyorum biliyor musun? Teşekkürler." Ağzım doluyken konuşmama gülüp hafifçe burnumu sıktı.

"Sen iste hep yaparım sana." Bu lafına hevesle kocaman gülümsedim. "Sen mi yaptın?"

Utanmış gibi gözlerini kaçırınca onun yaptığını anlamıştım. Çok güzel yapmıştı. Ve benim için yaptığını düşünürsek bu tadını daha da güzelleştiriyordu sanki.

Kapının önünde bir yere çarpma sesi duyduğumuzda ikimiz de hemen oraya baktık. Gecenin bu saatinde kim olabilir diye düşündüm. Melih de hemen kapıyı açıp ne olduğuna baktı.

Geri gelip "Kimse yok," dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Belki Mirza'dır?" dedim sorarcasına. Yani, gayet mantıklıydı çünkü yan odamda kalıyordu. Diğer odada da Melih vardı zaten.

Omzunu kaldırıp indirdi. "Bilmiyorum. Neyse geç oldu güzelim. Yarın devam edersin çalışmaya."

Gerçekten geç olmuştu. Bu yüzden başımla onayladım. Hemen ardından esnediğimde ikimiz de bu hâlime güldük. Ben masayı toplarken başımın üstünde bir baskı hissettim. Gitmeden önce saçlarımı koklayarak içli bir öpücük kondurmuştu.

Kıvırcık | Gerçek Ailem Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin