7- Hayal kırıklığı

6.5K 113 13
                                    

"Ne, adamın şeyini mi sıktın. Çüş!" Ağzındaki çayı tezgaha doğru püskürttü. Suratımı buruşturarak peçete uzattım, peçeteyi alarak çenesini sildi.

"Dinime küfreden müslüman olsa." Müge sözlerimle sırıttı.

"Kızım beni biliyoruz, ben inkâr da etmiyorum ama sen var ya çok sinsi çıktın!" Sözleriyle göz devirerek gülümsedim, evet belki biraz damdan düşer gibi davranmıştım. Ama o da yapmıştı yahu, sol göğsümü öpmüştü. Aklıma gelen anıyla sırıttım.

"Oho bu çoktan leyla oldu." Bakışlarımı Mügeye çevirip onu incelemeye başladım. Saçları koyu kahveydi ama rengini sevmediği için siyah yapmıştı, yanık ama çok çekici bronz bir tene sahipti. Gözleri hafif çekik gibiydi, kaşları kavisli yanakları hafif dolgundu. O kadar çekiciydi ki. Bence kadınlar tatlı, güzel ve çekici olarak sınıflandırılsaydı Müge kesinlikle çekici kısmında baş sallardı.

"Ne oldu, Devrimi bırakıp bana mı asılacaksın şimdi de." Elimdeki çatalı dizine batırdım.

"Seviyorum seni izlemeyi, çok çekicisin bebeğim." Gülümseyerek nazlı nazlı bana baktı. Aklına bir şey gelmiş gibi bakışlarını sertleştirdi.

"Konuyu değiştirmeye çalışma seni yılan, anlat bakalım şu adam hakkındaki düşüncelerini." Kafamı camdan dışarıya çevirip arabaları izledim.

"Yani, bilmiyorum Müge. Evet aşığım ya da hayır değilim diyemiyorum. Her şey çok ani oldu, ne için gittim ne ile geldim. Devrim'in kötü biri olduğunu düşünmüyorum ama daha onu tanımıyorum. Zamana bırakmak en iyisi aynı zamanda östrojen seviyemi de kontrol etmeliyim."

"Canım dert etme, her şey olacağına varır. Diyarbakırdan çıkmayı başardığımızda aslında her şeyi başarabileceğime inandım. O yüzden Devrim falan ne ki sana. Aslan gibisin kızım sen. Hem bugün toplantınızdan sonra bende geleceğim şirkete, görelim bakalım Devrimi." Gülümsedim.

"Dersin yok mu?"

"Yok, kuzucuklarım okul aile birliği eşliğinde pikniğe gidecek." Müge Türkiye'nin en köklü kolejlerinden birinde ilkokul matematik öğretmeniydi. Bulunduğu makamı kesinlikle hak ediyordu, işini aşkla yapıyordu.

"Hadi yeter ben hazırlanayım, geç kalacağım." Bugün otomotiv şirketi de, Devrimgil de olacaktı ve bütün sunum bendeydi. Daha çok özenmeye dikkat ederek kıyafetlerime göz attım. Straplez siyah bir elbisem vardı, kalçamın altına kadar dar sonra bollaşıyordu. Dizimin altında bitiyordu, etek kısmının uçları tüylüydü. Çok zarifti, bence bunu giymeliydim. Yüzüme de çok koyu olmayan siyah tonlarında bir makyaj yaptım. İpli topuklu ayakkabılarımı da giyip şirkete sürmeye başladım.

...

Şirkete geçip büyük toplantı salonunu hazırlattım, yaklaşık 10 kişiydik. Toplantıda Devrim'in olacağını duyan Erkan amca da katılmak istemişti. İkramlar da dahil olmak üzere her şey hazırlanınca beklemeye koyuldum. Erkan amca yanıma gelerek gülümsedi.

"Anlaşmayı imzalatmışsın, seni zaten stajyer olarak gördüğüm o ilk gün anlamıştım ne kadar akıllı ve becerikli olduğunu." Gülümseyerek burnumu sıktı. Şakalaşmamıza Murat da eşlik ederek, beni elimden tutup kendi etrafımda döndürdü.

"Bu ne güzellik hanım efendi." Gülümseyerek saçımı savurdum, kapının açılma sesiyle bakışlarımız oraya döndü. Devrim, Özcan ve asistanları vardı ama bu sefer fazladan olarak Devrim'in elini tutan bir kız vardı.

DERMAN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin