12- Ben seni severim

6.1K 95 0
                                    

Yavaşça arabadan indim, ayağımda uzun düz taban bir bot vardı. Yerlerde kar vardı, bir dağ evine gelmiştik. Devrim arkadan çantalarımızı alıp içeri koydu, ben hâlâ dışarıda etrafa bakıyordum. Üşüyünce yavaş adımlarla içeri girdim, Devrim şömineyi yakmaya çalışıyordu. Tâbi yakamamıştı, sosyete sevgilim benim!

"Çekil kenara." Devrim bana anlamazca baktı, üstümdeki montu çıkartıp boğazlı kazağımla kaldım. Gerçekten soğuktu. Şöminenin önüne geçip, biraz uğraştıktan sonra yaktım. Bana gülümseyerek baktı.

"Nereden biliyorsun şömine yakmayı?" Elimdeki tozu silktim.

"Şömine yakmayı bilmiyorum, soba yakmayı biliyordum. Annem evde olmazdı, çok üşürdüm. Öyle öyle öğrendim." Devrim şaşkınlıkla bana baktı.

"Öyle işte, hadi acıktım yemek yok mu?" Gülümsedim, o poşetlerden bir şeyler çıkarttı. Atıştırdık, ardından çantamdan bir kavanoz salep çıkardım.

"Murat, Burdurlu belki biliyorsundur. Oranın da salepi meşhur. Her sene gidişinde getiriyor bana çok sevdiğimi bildiği için. Ben de evde görünce getirmek istedim, güzel olur bu havada." Kafa salladı hiçbir şey demedi, Murat kısmına takılmıştı büyük ihtimalle. Mutfağa gidip salepi hazırladım, üstüne tarçın döküp tepsilere koydum ve içeri götürdüm. Yanına oturarak kaşıklardan biriyle bir kaşığa doldurup ağzına uzattım. Yavaşça yuttu.

"Muratla çok samimisin galiba." Kafa sallayarak bende bir kaşık aldım salepimden.

"Evet, Murat biraz çapkındır. Çok samimi davranmaya çalıştığı zamanlarda olur sinir olurum hatta ama bu zamana kadar en ufak bir şeyini görmedim ben Muratın. Beni gerçekten sevdiğini hissettiriyor bana, ben de onu çok seviyorum tâbi ki. Arkadaşça olmasını da unutmamak gerekir tâbi!" Bana yandan bir bakış attı.

"Sen de seviyorsun demek, iyi aferin." Cebinden sigara paketini çıkartarak dışarı çıktı, sigarasından arka arkaya 2 tane içti. Bende üstüme bir tane şal atıp yanına çıktım. Elindeki paketten bir tane çıkartıp dudaklarım arasına yerleştirdim, derin bir nefes aldım. Çok uzun zamandır içnediğim için boğazımı yakmıştı biraz.

"Ergenlik döneminde çok içerdim, tâbi o zamanlar doğru düzgün para da yoktu. Çarşıya inerdik, Müge ile biriktirdiğimiz paraları birleştirir alırdık bir iki paket. O kadar kalitesizlerdi ki, ciğerlerimizi yakardı. Sonra üniversiteye geçince birden bıraktık ikimizde, 5 yıl sonra ilk kez içiyorum şuan." Karşıdaki karla kaplı orman manzarasını izleyerek düşüncelere daldım. Dudağıma götürdüğüm sigarayı Devrim elimden çekip kırdı ve attı.

"Ben yanında içmiyorum sana gelmesin diye sen gelmiş sigara içiyorsun." Soğuk sesiyle gözlerimi üstüne çevirdim.

"Murat olayını bu kadar sorun etmene anlam veremedim Devrim." Bakışlarını bana döndürdü, ela gözleriyle göz göze gelince içim titredi.

"Sorun ettiğim falan yok Hazan, sadece Muratı sevmiyorum ve senin Muratla bu kadar yakın olman hoşuma gitmiyor."

"Muratla yakın değilim, sadece arkadaşız birbirine değer veren iki arkadaş." Kafa sallayarak omzumdan tutup beni kendine çekti.

"Demek ergenken sigara içiyordun başka ne içiyordun?" Derin bir nefes alarak geri çekildim, acaba rahatsız olur muydu?

"Emin misin duymak istediğine." Kaşlarını çatarak bana baktı ve kafa salladı.

"Esrar da içiyordum." Şaşkınlıkla bana baktı. İpek çarşaflarda, kaz tüyü yataklarda, en iyi eğitimlerden geçirilerek büyütülmüş adamın karşısında böyle esrar içiyorum dersem bakardı tâbi.

DERMAN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin