"Daha bir de bana surat asıyor beyefendi, yanıma oturmamalar falan!" Müge sinirle dudağındaki ruju tazeledi. Sıkkın bir nefes verdim.
"Ay yeter be!" Göz devirerek bana baktı. Boğazda bir mekana gelmiştik ve Müge Özcana yol boyu laf vurunca Özcan da Devrim'in yanına oturmuştu ve Mügenin yüzüne bile bakmamıştı.
"Hadi çık, yemekler gelmiştir." Kafa sallamasıyla yavaşça içeriye adımladık. İçeride çalan klasik müziğin etkisiyle gülümsedim, seviyordum klasik müziği.
Kafamı masaya çevirdiğimde Devrim gülümseyerek bana bakıyordu, ben de gülümseyerek alt dudağımı ısırdım. Bu tamamen mutluluktan olan bir şeydi, arzuyla oluşan dudak ısırmalar gibi değildi. Yavaşça masaya oturmamla Müge de tam yanıma oturdu. Özcan hiç Müge tarafına bakmadan restoranın içini süzüyordu. Müge dolu gözlerini tabağına indirerek yemeğiyle oynamaya başladı. Dizini okşamamla çenesinin titrediğini an ve an gördüm."Pardon, bu pembe şaraplar şu masadaki beyefendiler tarafından size gönderildi." Şaşkınlıkla hemen gözlerim Devrime kaydı, sonra garsonun dediği yere baktım. Devrim elindeki şampanya bardağını sertçe masaya bırakarak o da garsonun dediği yere baktı.
Baktığımda tanıdık iki sima görmüştüm ama çıkartamamıştım, kulağıma eğilen Mügeyle dikkat kesildim.
"Tanıdın mı?" Kafamı olumsuz anlamda sallamamla ters ters bana baktı.
"Kızım salak mısın, Adil bu. Yanındaki de Ege." Adili hatırlıyordum Mügeye baya yanıktı oysa Müge birkaç gecelik bir ilişki yaşayıp bırakmıştı. Fısıldayarak Mügeye eğildim.
"Adili hatırladım da Ege kim?" Müge sinirle bana döndü.
"Aptal mısın, Ege aylarca seninle onun aranı yapmam için uğraşmıştı. Nasıl hatırlamazsın." Bu sefer fısıldamamıştı, Özcan ile Devrim'in gözleri adamlardan bize döndü. Devrim ateş çıkan gözleriyle bana bakınca sebepsiz mutlu olmuştum. Oh olsun, ben 30 yaşındayım bir şeyler yaşarım demeyi biliyordu. Mügeye dönerek gülümsememle anında mutluluğumun sebebini anlamıştı. O da gülümseyerek önündeki pembe şaraptan bir yudum aldı Özcana bakarak. Özcan sinirle burun kemerini sıkıp gülümsedi. Bakışlarım Devrime döndüğünde hafif bir ürkmüştüm şuan gerçekten korkunç sinirli duruyordu.
"Selam Hazan." Egenin yanıma gelerek elini uzatmasıyla sandalyemden kalkarak zoraki bir tebessümle elini sıktım. Arkasındaki Adil de elini uzatınca onun da elini sıktım. Adilin bakışları Mügeye döndü. Müge de sandalyesinden kalkarak Adile adımlayıp elini uzatınca Adil birden belinden tutup kendine çekti ve sarıldı.
"Özlemişim." Şaşkınlıkla Özcana döndüğümde Adilin Mügenin belindeki ellerine bakıyordu. Müge karşılık vermeden kendini geri çekti.
"Hazan çok güzelsin yine." Egenin dediği şeyle Devrim yavaşça sandalyesinden kalkarak yanıma geldi.
"Ne kadar güzel?" Ege anlamayarak Devrime baktı.
"Ne?"
"Diyorum ne kadar güzel, anlat biraz. Çünkü o ağzınla son konuşmaların olacak, çeneni kıracağım amına koyduğum." Son kısmı bağırarak söylemiş ve adamın suratına yumruk atmıştı. Ege yere düştüğünde, Mügenin çığlığıyla arkamı döndüm. Özcan Adilin parmaklarını büküyordu.
Bu lanet gece ne zaman bitecek?!
...
"İnanmıyorum sana adamın üç parmağını kırmak ne demek? Yarın doktor randevumuz vardı. Ne yapacağız şimdi?" Müge sinirle karşısındaki Özcana bakıyordu. Şuan karakoldaydık ve Erkan amca gelmiş müdürle konuşurken biz boş bir odada oturmuş Mügenin sızlanmalarını dinliyorduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERMAN +18
Romansa"Üzgünüm, rahatsız olacağını tahmin etmedim." Sert bir soluk vererek beni birden koltuğa yatırdı ve üstüme çıktı. Sertliğini tam olarak özel bölgemde hissedince istemsizce inledim. "Aynen böyle altıma almak istiyorum seni." Kulağıma yaklaştı, sesi...