20- İki yaralı ruh

3.2K 105 13
                                    

"O uzun kolluyu koyma bence havalar ısınmıştır orada." Devrim elindeki uzun kolluyu kenara koyarak valizin fermuarını çekti. Gülümseyerek yaptığı işe odaklanmış suratını izliyordum. Telefonunun çalmasıyla kulağına dayayıp valiz hazırlamaya devam etti. "Evet ben oğluyum." Telefon birden elinden kayarak düştü. Merakla düşürdüğü telefonu elime alarak. Karşıdan gelen sesi dinledim. "Alo Devrim Bey, beni duyuyor musunuz efendim?"

"Ne olduğunu bana söyleyin, ben kız arkadaşıyım."

"Erkan Özsoy kalp krizi şikayetiyle hastanemize geldi, şuan yoğun bakımda." Nefesim boğazımda tıkanmıştı, şuan dizlerinin üstüne düşmüş Devrim de umurumda değildi başka herhangi bir şeyde.

Zorlukla ağzımdan çıkan kelimelere hayret ederek hastanenin ismini sormuştum. Telefonu bilmediğim herhangi bir köşeye atarak Devrim'in yanına eğildim. Kolundan tutarak kalkmasına yardımcı oldum ve garaja arabaya bindirdim. Nasıl hastaneye sürdüm ne ara geldik hiçbirini bilmezken sonunda hastanenin önündeydim. İçeride yoğun bakım katını bulmaya çalışırken. Devrim robot gibi davranmaya başlamıştı. İfadesiz bir şekilde etrafa bakıyor. Beni takip ediyordu. Koridoru döndüğümüzde hıçkırarak ağlayan Rana Hanımı gördüm. Kendi kendine konuşuyor, ağlıyordu.

"Hadi Erkan uyan, hadi kalk sen gidersen ben naparım Erkan kalk. Aç o güzel gözlerini. Aç kimsesiz bırakma beni Erkan." Devrim annesini görür görmez yanına adımladı. Rana Hanım ayağa kalkarak Devrim'in boynuna kollarını doladı. Farkında olmasamda önce yanağım sonra boynumdan süzülen yaşlarla bende bir koltuğa geçip oturdum. Devrim annesini sakinleştirdikten sonra yanıma gelip başını boynuma saklayarak ağlamaya başladı. Sesli bir şekilde duymasam da kesik nefesleri ve boynumdaki ıslaklıkla anlamıştım. Çok bile dayanmıştı. Kollarımı boynuna dolayarak kafasını daha çok bastırdım.

"Ben sana ona bir şey olmayacağının sözünü veremem. Ama hep yanında olucam söz veriyorum. Şimdi dök içini, ağla ve her zaman ağlayabileceğini de unutma." Kulağına fısıldadığım sözlerle daha çok boynuma sokulmuştu. Saçlarını yavaş yavaş okşadım. Bir süre oturduktan sonra doktor yanımıza gelerek toparlanmamızı bekledi. Hepimiz beklentiyle baktığımızda gülümsedi.

"Durumu kontrol altına aldık. Birkaç test de yaptık, şuan durumu gayet iyi. Odaya alcağız. Bir saat içerisinde uyanmasını planlıyoruz. Uyandıktan sonra da bundan sonra hayatında dikkat etmesi gereken şeyleri anlatacağım. Alınacağı odaya geçip beklemeye başladık. Koltuklardan birinde Rana Hanım bitkin haliyele serum yiyordu. Bir koltukta da Devrim boynumda yatıyor sadece gözlerini kapatmış bana sarılıyordu. İçimdense ettiğim tek bir dua vardı.

Nolur Allahım, kimsesizliğimi gideren babam yerine koyduğum bu adamı alma elimden.

Odanın kapısı açıldı. Kat görevlileri eşliğinde odaya aldılar, birkaç şeyle uğraşıp odadan çıkmalarıyla Rana Hanım eğilerek kocasının ellerini öpmeye başladı.

"Özür dilerim, seni bu kadar süre yalnız bıraktığım için özür dilerim. Bak ben iyileştim şimdi sen kötüsün." Onların bu hallerine gözlerim dolu dolu baktım. İki yaralı ruhtu onlar. Birbirlerine derman olmuşlardı şimdi ise bu yanımdaki adam bana derman olacaktı.

"Rana ağlama başımda." Duyduğumuz sesle gülümseyerek baktık, kısık sesini duymamız mucizeydi o an için.

"Erkan!" Rana Hanım eğilerek ellerine bir sürü öpücük bıraktı. O da gülümseyerek karısına baktı.

"Baba çok korktum!" Devrim eğilerek babasının diğer elini tuttu. "Sen bir daha milletin burnunu kır yine kalp krizi geçiririm görürsün o zaman." Rana Hanım anlamazca bize baktı. Devrim bana dönüp göz kırptı.

"Kızım gelsene niye uzaktasın?" Ben de eğilerek baş ucuna geçtim. "Çok korktuk, o kadar korktuk ki." Biraz üzgün havayı dağıtmak amacıyla espriye vurdum. "Size bir şey olsaydı ben Devrimi kimden isteyecektim?" Devrim utanarak bana ters bir bakış attı, bu seferde ben ona göz kırptım. Erkan amca elinin üstündeki Devrimin eline vurdu.

"Ulan sen benim kızımla evlenme planı yaparken benden izin aldın mı?" Devrim elini alnına vurarak babasına baktı.

"Baba senin oğlun benim ya!" Şuan küçük şımarık bir çocuktan farksızdı. Gülümseyerek saçlarını karıştırdım. Rana Hanım gülümseyerek bizi izliyordu. O an anlamıştım, bazı şeyleri.

Kötü ve kimsesiz başlayan hayat serüvenim güzel bitecekti belki de...

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 17, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

DERMAN +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin