Sabah uyandığımda üstümü birinin örttüğünü fark ettim. Bunun Draco olma ihtimalini vermiyordum. Ama aniden dün akşam konuştuklarımız geldi aklıma. Evet kötü başlamıştık arkadaşlığımıza ama güzel gidiyordu. Baktığımda Draco hala uyuyordu. Formamın cebinde birşey vardı ne olduğunu bilmiyordum cebimden bir kutu çıktı ve Draco'nun daha öncesinde kendi yüzüklerinden bana verdiği aklıma geldi. Safir tılsımını yastığımın altından alıp cebime koydum.
Sonra giyinip yüzüklerimi taktım. Draco hala uyuyordu. Baş ucuna bir not bıraktım. Ve üstü hafif açık olduğu için üstünü örtüp odadan çıktım. Bizimkilerin yanına inmiştim. Çocuklara günaydın diyip kızların yanına oturdum. Ama bizim kızlar beni zorla kaldırıp Harry'nin yanına oturtdular. Hermione ve Ron gülüyordu. Ne olduğunu anlamamıştım.Harry: Günaydın Prenses ;)
Yağmur: Günaydınnnn <3
Yaren: Ohoo Mia bunlar çoktan çifte kumru olmuşlar
Deniz: Harbi!
Yağmur: Ya ne yaşıyorsunuz?
Harry: Bence haklılar prenses.Harry elime bir bot tutuşturdu. Fakat açmadım Draco'nun gülümseyerek odaya girdiğini gördüm. Üstünü incelemeye başladım. Aniden kıravatının olmadığını fark ettim. Koşarak önüne geçtim ve kendi kravatımı onun boynuna taktım. Tam takarken Draco çenemden kaldırıp yüzüne bakmamı sağladı. Kızarmıştım ama pek belli etmedim kravatı takıp bizimkilerin yanına oturdum. Ama Harry'nin yüzü düşmüş gibi duruyordu.
Yağmur: Harry niye üzgünsün?
Harry: Boşversene Melody...Olayı anlamıştım ama yinede notu açıp okudum. Şok içinde kalmıştım. Harry'nin yüzü düştü tam gittiğini fark ettiğinde peşinden koşup sarılmıştım. Harry'de bana sarılmıştı. Biraz daha ayak ucuma çıkıp Harry'nin kulağına fısıldadım.
Yağmur: Bende seni seviyorum iki defa seçilmiş çocuk.
Harry'nin yüzü gülmeye bizim gruptakilerde alkışlamaya başladı. Diğerleri görmüştü. Draco'nun olduğu tarafa baktığımda nefretle Harry'e bakıyordu. Draco'nun çenesi seğirmeye ve ekleri yumruk olmaya başlamıştı. Draco ile atamızda yeniden dağlar kadar fark vardı. Aniden boynundaki kıravatı tutup çekerek genişletti ve boynundan çıkartıp masaya koydu.
Bu yaptığı Draco'ya daha çok sinirlenmeme beden olmuştu. Bende yüzükleri çıkartıp yere attım. Draco'nun şaşkınlık ifadesi yüzüne yansıdı direk ortak salondan çıkarak gitti. Harry'e birazdan döneceğimi söyleyip Draco'nun peşinden gittim.Draco kütüphanede duvarı yumrukladığını fark ettim. Sonrasında ise sessizcede olsa bazı şeyler duymuştum.
Draco: Neden ben değilde o neden. Melody'e güvenmediğim için mi yoksa ölüm yiyen olduğum için mi onu seçti. Neden bir kes olsun sevilmedim... Babamda aynı beni oğluymuş gibi büyüttü sonrasında Voldemorta sattı.
Duyduklarım karşısında şok geçirdim. Draco beni mi seviyordu? Neden o zaman kötü davrandı peki? Harry sevgilin Draco ise arkadaşımdı. Bir arkadaş olarak destek vermek için yanına gittim.
Yağmur: Draco?
Draco: Melody yaklaşma bana sana zarar vermek istemiyorum.
Yağmur: Draco... Bırak yanına geleyim istediğin zararı verebilirsin...
Draco: Melody sana zarar vermek istemiyorum...Draco'nun yanına doğru yürüdüm. Evet koruma kalkanını açabilirdim ama Draco'ya güveniyordum. Yanına doğru yürürken aniden bir büyü yaptı...
Draco: Sectumsempra!
Yere düşmüştüm. Derimde çizikler derin kanamalar olmuştu. Acı çekiyordum. Yüksek bir çığlık atmıştım. Birçok profesör başımıza toplandı. Draco ise özür dileyerek ağlıyordu. Hermione ve Ron ona ne kadar düşman olsalarda yardım ediyorlardı. Profesör Snape beni iyileştirmişti fakat o sorada acıdan bayılmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter Dünyasına Üç Türk Kız Giderse (ARA VERİLDİ)
ActionArkadaşlarımla beraber yaptığımız karakterler ile keyifli maceraya çıkıcaz kitap 3. Yıldan itibaren başlıyor. Ben Yağmur size keyifli okumalar dilerim. (Arkadaşlar kitaba ara verdim çünkü hem çok saçmalamıştım hem de ruhsal çöküşteydşm bunu yazarken...