Bölüm 36 Balo

30 6 8
                                    

Birkaç gün sonra üç büyücü turnuvasının balosu vardı. Draco ile gideceğimi biliyordum ama özel olarak teklif bekliyordum. Ortak salonda ekipçe Snape'in ödevini yapıyorduk. Yanıma biri oturdu. Kafamı çevirdiğimde Adrian vardı. Azar yememek için not yazdı.

Adrian: Selam Melody. Duyduğuma göre baloda eşin yokmuş benimle gelmek ister misin?

Yağmur: Büyük ihtimal Draco ile geleceğim sadece teklif etmesini bekliyorum.

Adrian: Tamam. Sana iyi çalışmalar güzellik.

Yağmur: Teşekkür ederim Adrian.

Adrian yanımdan kalkarak ödevini teslim etmişti. Griffindor masasına baktığımda Hermione Ron sinirli şekilde ödevini teslim edip çıkıyordu. Draco yanımda oturup ödeviyle ilgileniyordu. Yüzüme bile birkez bakmamıştı. O sırada kapıdan abim girmişti. Snape'in yanına giderek birşeyler fısıldadı. Snape yine ruhsuz şekilde "tamam" demişti. Abim gelip bileğimden çekiştirdi. Draco bileğimden tuttu. Abime sert bir suratla baktı. Ben olayların sonradan farkına vardığım için abimin elinden kurtulmak için çırpınmaya başladım. Griffindor masasındakiler kalkıp yanımıza geldiler. Cedric'te hufflepuff masasından geldi.

Yağmur: Abi bırak beni istemiyorum!

Orhun: Sadece gel konuşmak istiyorum.

Yağmur: Ben istemiyorum!

Draco: Bırak kızı Micheal istemiyor!

Orhun: Konuşacağım.

Karışıklık çıkmıştı. En sonunda abim bileğimi bırakıp yanımızdan uzaklaştı. Draco ve diğerlerine teşekkür ettikten sonra hızlıca ödevimi bitirip profesöre teslim ederek ortak salondan çıktım. Arkamdan Fred geliyordu. Bende durup beklemeye karar verdim. Yanıma mutlu şekilde geliyordu.

Yağmur: Ooo bakıyorum keyfiniz yerinde Bay Weasley!

Fred: Çünkü Angelina'ya hem çıkma teklifi ettim hem de baloya davet ettim.

Yağmur: Kabul etti mi?

Fred: Evet!

Yağmur: Şanslısın o zaman.

Fred: Evet. Sen kiminle gidiceksin?

Yağmur: Gram fikrim yok.

Fred: Neden teklif mi olmadı? Draco etmiştir diye düşündüm sonuçta birliktesiniz.

Yağmur: Yok ya ne edicek! Pucey teklif etti Draco'yu beklediğimi söyledim.

Fred: Bizim Pucey! Quiddict'ci kendini birşey sanan Pucey!

Yağmur: Hmhm!

Biraz daha sohbet ederken yürüyerek dışarı çıktık. Elma ağacının oraya oturup sohbet ederken kafama elma düştü.

Yağmur: Ah! Acıdı bu! Drayyy!

Draco: Efendim Güzelim.

Yağmur: Sana kaç defa kafama elma atma dedim!

Deniz: 30 oldu bu.

Fred: Lan sen nerden çıktın?

Deniz: Salah şimdi geldim.

Yağmur: Ne kadar güzel. Ekibin kalanına ne oldu?

Deniz: Onlar hala ödev yetiştirmeye çalışıyorlar.

Yağmur: Biz 4'ümüz paçayı kurtardık desenize!

Hepimiz gülmüştük. Draco ağaçtan aşağı atlayarak yanımıza oturdu. 4'lü sohbete daldık. Deniz bana dönerek soru yöneltti.

Harry Potter Dünyasına Üç Türk Kız Giderse (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin