Odama geçip yattım. Sabah erken kalktım Londra saatiyle Hogwarts saati oynuyordu. Buradan sabah gitmem lazım ki akşama Londra'da olayım. Eşyalarım hazırdı herkes uyurken dikkatlice ve sessizce odalarına cisimlenip notlar bıraktım. Artık gitme zamanım gelmişti. Dıları çıktığımda karşımda Babam Dumbledore ve diğer Profesörler vardı.
Gözlerim dolmuş şekilde koşarak babama sarıldım.Yağmur: Özür dilerim baba...
Sirius: Kızım önemli değil. Eğer kendini burada rahat değilsen önemli değil.
Babamdan ayrılıp diğer profesörlere baktım.
Dumbledore: Gğcende kal bayan Black.
Yağmur: Teşekkürler profesör. Lütfen Harry ve diğerlerine dikkat edin. Weasley ikizlerini koruyun. İçimde onlar için kötü bir his var.
Dumbledore: Elbette bizim görevimiz bu.
Yağmur: Bir durum olduğunda çağırmaktan çekinmeyin en küçük bir durum için buradayım...
Dumbledore: Elbette.
Babama döndüm.
Yağmur: Baba Harry'e ve diğerlerine iyi bak. Bu yaz seni evde bekliyor olacağım.
Babam kafasını salladı. Ona sarıldım. Sonrasında cisimlenerek trenin oraya geldim. Bindim. Yola çıktım. Kulaklığımı takıp şarkı dinleyerek geri döndüm. Yoldayken peronun kapısı açıldı. Müzik dinlediğim için fark etmedim. Kafamı çevirdiğimde karşımda trende yiyecek sayan bayan karşıma geldi.
Bayan: Ne istersiniz?
Yağmur: Şu çikolatalar ne kadar?
Bayan: 7 galleon.
Parayı uzattım. Kadına teşekkür ettim. Son bir kez patronous denemek istedim. Fred ile ayrılmış olabilirdim ama patronous'umu görmem lazımdı.
Tam deneyecekken aniden camların kenarları buz tutmaya başladı. Merlin aşkına! Buda ne idi. Aniden camda ruh emiciler belirdi. Asamı çıkartıp bağırdım.
Yağmur: EXPECTO PATRONUM!
Aniden ışık patlaması oldu ve bir ejderha çıktı. Ama benim patronousum bir dişi kurt değil miydi? Niye değişmişti. Tabi ya George! Onun şakalarından biri olmalı! Peki ya Deniz'i kurtarırken. Tabi ya o zaman Ejderha çıkmıştı. Sorgulamıştım ama dikkat etmemiştim. O sırada Deniz'i kurtarmaya odaklanmıştım. Ruh emici yok olmuştu. Yola devam ediyordu tren bir yandanda.
.
.
.
.
Sonunda Londra'ya varmıştım. Aftonların evine gidicektim. Biraz yürüdükten sonra eve vardım. 17 yılımı burada geçirdiğim ev cehennemim olmuştu benim... Şimdi ise onu cennete çevirme zamanıydı.Evimiz buydu. Geldiğimde köpeğimiz Lilithi gördüm. Koşarak yanıma geldi.
Yağmur: Bende seni özledim kızım. Bak yanımda biri daha var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Harry Potter Dünyasına Üç Türk Kız Giderse (ARA VERİLDİ)
AksiArkadaşlarımla beraber yaptığımız karakterler ile keyifli maceraya çıkıcaz kitap 3. Yıldan itibaren başlıyor. Ben Yağmur size keyifli okumalar dilerim. (Arkadaşlar kitaba ara verdim çünkü hem çok saçmalamıştım hem de ruhsal çöküşteydşm bunu yazarken...