Bölüm 3 Arkadaşça başlangıç

82 12 0
                                    

     Ders çıkışında Harry ile bahçede tenha bir köşeye geçtik. Fakat ben daha Kızıl taş tılsımının inceliklerini araştırmamıştım bu yüzden tılsımların basit özelliklerinden başlayacaktım.

Harry: Melody?
Yağmur: Efendim Harry.
Harry: Nereden başlayacağız?

Ben Tılsımların özelliklerini anlatmaya başladım yarım saatin sonunda bütün özellikleri bitmişti.

Yağmur : ...Ve son olarak bu tılsımın Voldemort'un eline geçmemesi lazım çünkü bir tılsımı ele geçirirse bizim için işler zorlaşacaktır ama onun bizden kalan tılsımları alması kolaylaşacaktır. Hepsini elde ettiği zaman eğer birleştirirse mutlak gücü elde eder.
Harry: M-Mutlak güç mü?
Yağmur: Evet. Mutlak güç yenilmezlik olarak tanımlabilir bunu elde eden kişiye 3 dilek hakkı verilir ama sonunda ise tılsımların sahiplerinden bir tanesi ölür.  En büyük ölüm riski bana ait . Tılsımların baş sahibin ölme ihtimali var.
Harry: Buna izin vermeyeceğim ne senin ne de başkasının ölmesine.

       Gülümseyip Harry'e sarıldım. İlk başta oda şaşırmıştı sonra oda sarıldı.

Yaren: Kız Yağmur çıraları yakmış bu çocuğa.
Deniz: Klasik Yağmur ÖDBDLDBDLKFF.
Yaren: Harry'de az değil .
Deniz: Bencede.

Kızlar hemen kaçar. Harryle ayrıldıktan sonra elma ağacının oraya otururuz. Draco elma ağacının üstünden seslenir:

Draco: Ne o Pottah yeni gelen bir bulanık sevgili mi buldun.
Harry: Kes çeneni Malfoy.
Yağmur: Tamam Harry. Ben hallederim. Bence bi aşağı in sarı kafa ondan donra konuşalım.
Draco: Bana sarı diyene bak kendisi benden daha sarı.
Yağmur: Hığğğ!
Draco: Bak ben diyom bu kız bulanık bir mal diye.
Yağmur: Kes sesini Draco. Sana kaç defa safkan olduğumu söylemem lazım. Ayrıca senden daha güçlüyüm tatlım benle uğraşma derim ;)
Draco: Nasıl bir güçmüş? Daha fazla mı sihir biliyorsun.
Harry: Malfoy bence fazla uğraşma pişman olursun.
Yağmur: Harry sen Mia'yı ve Rose'yi çağırsana birazdan olaylar büyütecek çünkü.
Draco: Maximum ne yapabilecekse...
Yağmur: Emin ol Draco hayatının hatasını yapmış olucaksın.

Deniz ve Yaren gelir. Tabi Draco beni sinirlendirip çoktan gücümü devreye sokmuştum. Draco benden uzaklaşıyordu ama ben üstüne yürüdüm. Onun gözünü korkuttum Draco hakkında az çok bişeyler biliyordum ve Voldemort'un adamı olduğunuda biliyordum. Bu yüzden üstüne yürüdükten sonra obliviate büyüsünü yaparak gördüklerini unutmasını sağladım.

Gece Odada
Odada yatağımın içindeydim ve kızlarla mesajlaşıyordum bu yüzden Draco'nun odaya geldiğini görmemiştim. On dakika sonra yatağımın kenarına birinin oturduğunu hissedince başımı kaldırdım ve Draco bana bakıyordu.
Yağmur: Draco birşey mi oldu?
Draco: Sadece senle biraz konuşmak istedim.
Yağmur: (Alayla güldüm) Sen benimle konuşucaksın. Hayatta inanmam.
Draco: Biraz sorunlarım vardı belki çözmemde yardımcı olursun diye demiştim.
Yağmur: Draco bana kötü davranmayı bırakırsan belki yardım ederim. Harrylerden ve arkadaşlarımdan uzak durucaksın. Benle konuşmak istiyorsan önce bana nazik davranmayı öğreniceksin.
Draco: Denerim ama güvence veremiyorum.

Sinirim bozulmaya başlanıştı. Öncesinde benle dalga geçiyor bana köyü davranıyor akşamına gelip benle dertleşmek istediğini söylüyor ve bazik olmaya çalışacağını söylüyor bu çocuk çok dengesiz.

Yağmur: Evet seni dinliyorum?

Draco bir anda kolunu açıp ölüm yiyen dövmesini gösterdi. Ben şok içinde bir yüzüne birde koluna bakıyordum. Gözünden gelen yaşlara engel olamıyordu.

Draco: Melody ben hiçbir zaman ölüm yiyen olmak istemedim kötü biride sırf Lord beni öldürmesin diye size kötü davrandım. Şu anda 5 tane tılsımın peşinde o tılsımları bulduğunda mutlak gücü elde edip hepimizi öldürecek.

Yağmur: Draco bilmediğimi mi sanıyorsun? O tılsımların onun eline geçmesine izin vermeyeceğim.

Draco'nun kolunu biraz daha çekip incelemeye başladım ve safirin düzeltici gücü geldi aklıma.

Yağmur: Draco! Bana güvenmen lazım yapıcağım şey için.
Draco: Ne yapıcaksın ki? Ya bana zarar verirsen.
Yağmur: Sana kızgın olabilirim ama asla Voldemort gibi kötü davranmayacağım.
Draco: Sana güvenmiyorum.
Yağmur: Peki kendin kaybedersin.

        Yarım saat boyunca birbirimizle hiç konuşmadık. En sonunda Draco yanıma geldi.

Draco: Melody bak sana güvenmediğim için üzgünüm yeni tanıştığım 2 günlük birine hemen güvenmemi beklemiyorsun değil mi?
Yağmur: Ben sana zarar vericek olsam kolundan vurmazdım direk seni paramparça ederdim. 
Draco: Bak ben...Özür dilerim...Bugün olanlar ondan öncesinde olanlar sana bulanık dediğim için ve Hogsmade'de abin hakkında söylediklerim için Özür dilerim.
Yağmur: Özürün kabul edildi.
Draco: Etmeyeceğini bili- Bir saniye ne?!
Yağmur: Doğru duydun özrünü kabul ediyorum. Bence yeniden başlangıç yapmanın zamanı.
Draco: Olabilir...

          Draco'ya beni tanıması için fırsat verdim fakat Draco tereddüt ediyordu.

Yağmur:Draco niye tereddütlüsün?
Draco: Senlik bir durum değil Melody. Sadece korkuyorum.... Tekrardan birine daha güvenirsem olacaklardan korkuyorum...
Yağmur: Sana asla birşey yapmam eğer beni satmazsan.
Draco: Ya satmak zorunda kalırsam?
Yağmur: Hiçbirşey yapmak zorunda değilsin Draco... Çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. En büyük sorununda bile bana gel emin ol sana kızlarla olabildiğince yardım edeceğim.
Draco: P-peki...

       Draco ile uzunca bir süre konuşmuştuk birbirimizi daha iyi tanımak için. O bana ailesinden bende ona ailemden bahsetmiştim. Ailemin bir seri katil olduğu doğruydu. Babam birçok çocuğu öldürmüştü. İstemeyerekte olsa Babam Ennard yüzünden abim Micheal'ı öldürdü. Annem uzunca bir süre babamı affetmedi. Bir şekilde araları düzeldi fakat Elizhabeth şu anda tehlikedeydi. Çünkü Circus Baby'i görmek istiyordu ama  Circus Baby'nin ölümcül olduğunu sadece baban ve ben biliyorduk. Çünkü bu zamana kadar birçok Animatronikleri beraber tasarlamıştık.

        Draco ailesinden bahsederken yüzü düşüyordu. Bir ara gözlerinin dolduğunu fark ettim. Ona destek vermiştim.
 
        Yeniden birbirimize bir şans tanımıştık. Bu sefer herşey iyiye gidiyordu fakat Safir tılsımının sahibini bulamamıştık.

Harry Potter Dünyasına Üç Türk Kız Giderse (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin