12. Bölüm

703 22 1
                                    

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu, Zalim

Sınırın dolmasını bekleyemedim. Bir yıldız daha eninde sonunda gelir sınır dolar dedim nolcak inat da bir yere kadar

Yeni Sınır: kitabın 145 oya ulaşması ve gözüm doyana kadar yorum (oy sınırını önceki bölümlerden oy atmadıklarınız varsa onlara da atarak dolmasına yardımcı olabilirsinizzz)

Bu bölüm önceki bölümlerden farklı. Evlenmelerinden önceki bir zamandan. Giray'ın Hande'nin üniversitedeki bir dersinin hocası olduğundan bahsetmiştik. O zamanlardan. Bu arada aralarında ciddi bir yaş farkı yok.

Hocam kocama dönüşmüş şu an fark ettim wöhehe

Eh bölümümüz yani artık aşkolojitolae

👐

~🦌🐅~

Uzun bir zaman önce:

Yağmur var. Ve ben arabanın içinde ıslak bir çamaşır gibi fırlatılmış bir haldeyim.

Uykum o kadar çok gelmiş ki, şu anki vücudumun salgıladığı adrenalin bile uykumu geri plana atmaya yeterli olmuyor.

Sessizce beklemeye devam ediyorum. Beynim bu kadar uzun süre beklemenin normal olmadığını düşünerek şu anki atmosfere uygun olan abartılı şeylerin gerçeklik payını düşünmeye başlıyorum.

Tam o anda gelen sesle arkama dönüyorum. Gelen ses bir korna sesi ve ben de bu sesle beraber benzinin çoktan doldurulduğunu, arkadaki arabanın bizim yerimize geçmesi gerektiğini fark ediyorum. Etrafa bakınıyorum ama biricik istatiksikik dersinin hocası olan, biricik hocam Giray Kaplan görünürlerde yok. Gelen korna sesleri artınca başka bir çarenin olmayacağını düşünerek öne atlayıp kontağı çevirip arabayı benzin istasyonunun marketinin önüne doğru kırıyorum.

Etrafta olağan dışı bir şeyin olmadığına dair kanaat getirdikten sonra tekrar yerime, arka koltuklara dönüyorum.

Otobüs beklerken harap olmuş ıslak kedi yavrusuna dönen bir adet Hande'nin, haline acıyıp yurda bırakabileceğini söyleyerek yolun kenarından bir sümük gibi yaka paça zorla, arka koltuklara fırlatan bir adet Giraycık. Namıdeğer, sorun babası, Giray Kaplan.

Üzerimde para olmasa bile taksi bulacağımı söylememe rağmen "İTİRAZ İSTEMİYORUM" adlı kompozisyonu ile arabanın içine bindirilmiştim. Bu sorunlu olmayan bir insanın yapacağı iş değildi. Resmen kaçırılıyordum.

"İyi iş ağır vasıta."

Yandaki açık camdan içeriye bakan ve bir kahve bardağını tutup içeride olan çıplak kollu Giray Kaplan'ın lanet sesiyle baş parmağımı ön dişlerime koyup başımı geriye doğru ittim. Korkum kolundandı. Çünkü bu kol bir kobra yılanı gibi kalın, hayalet beyazlığında ve üzerlerindeki renk renk kıvrımlaşmış damarları bulunan bir koldu. Amfiden bu kadar ilgi çekici gelmiyordu. Gerçi ilk defa kısa kollu giyip kolunun bu denli açık olduğunu görüyordum. Kolundan gözlerimi ayırıp ona bakarak gözlerimi devirdim.

Bir vücut uzvuna ve sahip olduğu iki damara bu kadar düşmemeliydik.

Hemen bu halleri bırakıp kaçırılan kız rolünde olmak için agresif hareketlerde bulunmam şarttı.

Gerçi, gerçekten kaçırılıyordum.

Kaçırılan bir kızın yapacağı agresif bir hareket olacağını düşünerek bana doğru uzattığı kahve bardağını ona doğru iteledim.

Her Şeyde SenHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin