"Perché mi chiami ragazza turca?" Onu neden aradığımı sormuştu. İtalyanca açıklayabileceğimi sanmıyordum. Türkçeyi bile unutturacak kadar gerilmiştim. Adı şeytan olan bu adam tehlikeli görünüyordu. Durdum. Belki normal bir iş insanıdır dedim kendi kendime."İtalyanca konuşamıyorum" Bunu italyanca söylemiştim. Evet...
"Yani biraz biliyorum." Adımları yanıma geliyorken içeri girip girmeme arasında tereddütte kaldım. Ciddi bir italyan kökeni olduğuna emindim. Göz ölçüsünde pek iyi değildim fakat ben bir altmış altı boyumla çenesinin altına bile denk gelemiyordum. Dur. Bu adam ne ara bu kadar yakınıma girmişti. Korkuyor muydum? TABİİ Kİ KORKUYORDUM! SOKAKTA İNSAN YOK!
Arkamı dönüp gitmek için adımlayacaktım ki sözleri beni durdurdu
"Beni neden aradığını söyle." Sesi ürkütücüydü.
"B-ben." Kafamı iki yana salladım.
"Frenk'in silahı var. Gabrieli öldürecek. Kimse beni dinlemedi. Gabriel çoktan ölmüştür."
Kaşlarını çattı.
"Bunu Biliyordum zaten." Dediğinde dudaklarım aralandı. Biliyor muydu? Kafamı sallayıp uzatmadan arkamı döndüğüm gibi tekrar konuştu. Neden gidemiyordum?
"Ama merak ediyorum. Bunu sen nereden biliyorsun?" Kalakaldım. Arkasında sekiz adam dikiliyordu. İtalya'nın karanlık sokaklarına bir daha girmeyeceğime yemin etmeliyim.
" Sadece kapının önündeyken duydum. Zaten biliyormuşsun.. Ben gideyim."
Çok kötü bakıyordu. Sertti ve bu mesafe hiç hoşuma gitmiyordu. İçeriden Gabriel! diye tezahüratlar duyduğumda kazandığını anlamıştım. Büyük cüssesiyle kulağıma eğildi. Nefesim kesilmişti.
"Burada benim haberim olmadan kuş bile uçamaz. Bunu unutma."
Hafiften sağıma baktığımda kaşındaki iki çizik dikkatimi çekti ve bunların sadece bir saygın insanlar olmadıklarını anladım... Bunlar organizeydi ve hiç hoşuma gitmemişti.. Gabrielle benziyorlardı fakat bu kardeş benzerliği değildi. Bir saniye daha bana bakıp arabaya bindi ve uzaklaştılar. Neden karşıma çıkmıştı ya da neden benimle konuşmuştu bilmiyordum ama bu adam tehlikeliydi.. Hatta bu adam tehlikenin ta kendisiydi..
...
"Nerelerdeydin?" Dedi emma.
"Emma sana bir şey anlatmam lazım"
"Anlat."
Evde anlatacağımı söyledim. Eve gittik. Annem evde yoktu. Odaya çıktığımızda odada turlamaya başladım.
"Ne oldu korkutma beni?" Dedi Emma.
"Ben dışarıdayken biri yanıma geldi."
"Kim?"
Durdum biraz.
"Diavolo." Dedim zoraki.
"Ne? Ne saçmalıyorsun Arya?"
Emma ayaklandı.
"O olduğunu nereden bileceksin?"
"Ben aşağıda bıçağı var diye güvenliği ikna etmeye çalışırken Diavolo nerede dedim. Siz gabrieli tutan o dediğiniz için öyle söylemiştim." Dediğimde Emma kaşlarını çattı.
"Gabrieli neden bu kadar önemsedin Arya?" Elimi yüzüme attım.
"Gabriel umurumda değil! Bizler birinin başı dertteyse yardım ederiz. Ve bıçağı olduğuna emindim nasıl yendi Gabriel?