§
"Yetkililer prensesten açıklama bekliyor-"(Fransa)
"Prenses aurora neler söyledi?"(ispanya)
"Gündem bu denli çalkalanırken Arya Bozdağ nerede?"(Amerika)
"Mahkeme salonuna gelip gelmeyeceği iddiaları hızla sürüyor."(Azerbaycan)
"Kim bu Arya B-"(Türkiye)...
Şimdiki zaman
"Diavolo." Dedim kısık bir sesle ileriye doğru yürürken. Kafasını bana çevirip baktı.
"Ben bu adamı tanıyorum." Kaşları çatıldı. Durdu ve herkes bize bakarken koca cüssesiyle onların beni görmemesini sağlayarak kafasını eğdi.
İçeride ses var bu yüzden bizi duyamazlar.
"Kıbrısta." Dedim sakin bir tonda..
"Andreas." Dediğimde mimik tepkisi vermedi. Bunu bilmemesine şaşırmıştım.
"Tam olarak ne yaşandı?" Dediğinde avuç içlerim terledi.
"İlk öpücüğümü ona vermiş olabilirim." Tek kaşı havalandı.Eliyle gözlerini ovdu ve bana baktı.
"Gelde öldürme." Dedi kendi kendisine ve yanıma geçip elimden tutarak yürümeye devam etti.
Andreasın yüzündeki sersem gülümseme sinirlerimi bozdu. Tanımamasına şaşmayacajtım çünkü olayın üstünden çokta bir zaman geçmedi. Ayrıca ben neden bütün tanıştığım aptal insanlarla karşılaşmak zorundayım. Romantizm akımı böyle yersiz karşılaşmalar görmemiştir..
Hepsi ayağa kalktı. Tepelerindeki aptal kadınlar gibi ayakta durmamam için Diavolo bana bir sandalye getirecek sanmıştım ama beklemediğim bir şey oldu. Omuzumdan kibar bir baskıyla tek boş olan sandalyeye oturttu beni. Bu da ne demek oluyor? Yorulmuşumdur; dinleneyim kalkarım mı?
"Sevgilin mi oynayacak Cosimo?" Diyen orta yaşlarda kel kirli sakallı adama karşı sol elimi kaldırıp nişan yüzüğünü gösterdim. Durdum. Diavoloda yüzük? Adam aval aval baktıktan sonra omzumdaki elin sahibi ne yapmaya çalıştığımı anlamış gibi sol elindeki metali açıktaki tenime sürttü.
Geçmiş olsun faişe bacılar. Tapusu bende. Yani, kısa bir sürelik.
"Nişanına çağırmaman beni üzer Cosimo." Dedi Gay havası veren kilolu adam.
"Aile arasında." Dedi katı ses tonuyla. Dağıtıcı kısa adımlarla geldiğinde bir bana bir Diavoloya baktı. Ben sanırım dinlenmek için oturmuyordum. Gülümseyerek Diavoloya döndüm. Kaş göz yaparak istifimi bozmadan bir şeyler anlatmaya çalıştım. "Ben mi oyanayacağım?" Dedim pes edip dudaklarımı oynatarak. Dudakalrıma baktı. Sonra kafasını salladı.
Poker oynuyorduk değil mi? Diavolonun işaretiyle dağıtıcı dağıtmaya başladı.
Heyecandan avuç içlerim kaşındı.. Rol yapabilmek çok önemli bu oyunda.. Tam adresine geldiniz. On sekizimin ilk aylarında erasmus projesinde gittiğim kıbrıstan arkadaşlarım sayesinde yüklü bir parayla döndüğümde parayı bir yerlere bağışlamıştım.
İki kartın altına yavaşça baktım mimiksiz bir şekilde. Sonra analizlerime başladım. Gay havası veren adamın tepesindeki kadın bir sırıtış attığında içimden sövmek geldi. Evi barkı kaybetmek istiyor herhalde.
Ama rol yapıyorda olabilir. Diavolo bakmışmıydı karta bilmiyorum. Ne kadar bahis koymalıydım? Ya da kör bahis neden yapmamıştık? Türk parasına göre hesaplayınca çok çıkacak bir rakam vereceğim zaman kendimi kötü hissedeceğim fakat burada para işleri biraz garip. Bin euro çokta büyük bir para değil.