Size ufak bir dip not geçmek isterim. Yazım tarzım belki anlaşılmaz geliyordur. Cümleler uzun ya da paragraflarda anlam kapalılığı vardır fakat inanın sade bir şekilde yazıyorum. Yalnızca bu zamana kadar basit yapılı kitaplar okumaya alışık olduğunuz için böyle gelebilir. Belki de kimisine göre gayet açıktır. Lütfen üzerlerine alınmasınlar. Seviyorum sizleri..
Gabriel?
"Ne olmuş!" Ellerime eldiveni geçirirken üzeri siyah olduğu için çözememiştim. Sofia omuzuna bastırıyordu.
"İki kurşun yediğini söylediler. Diğerini göremedim. Çok fazla kan var. DOKTORLAR NEREDE!" Diye bağırdı ardından. Eldivenleri giydiğim gibi makasla kestim t shirtini ortdadan. Holterleri gereken bölgelere yerleştirip makinayı çalıştırdım.Monitörize ettim. Parmağına tansiyon aletini taktım. Ellerim titriyordu. Işıkla göz bebeklerine baktım.Kurşun çıkmamıştı. Satürasyonuna baktım. Bası yaptık. Yapmam gereken her şey birbirine karışmıştı şu an. Soğuk kanlı ol. Dedim kendi kendime. Sakin ol Arya.
"Başka kurşun yarası yok emin misin?" Dedim.
"Kan söyledin değil mi?" Bana bakıp kafasını iki yana salladığında çıldıracak gibi oldum.
"ADAM KAN KAYBINDAN ÖLECEK NASIL UNUTURSUN!
Kendine gel arya. Bir doktordan daha fazlasını biliyorsun. KENDİNE GEL!
"Ameliyat haneyi hazırlat!"
"Ama Lucia-"
"HAZIRLAT DEDİM ADAM ÖLECEK!"
Yaraya bastırırken Sofia gitti. Tek elimdeki telefondan aradım ameliyat yapabilecek doktorları. Büyük bir hastaneydi.
SEKİZ DOKTORDA NASIL AMELYİAT YAPABİLİR AYNI ANDA!
Hemen yanımdan bir hareketlenme oldu.
"Tanrı aşkına!" Gelen acil doktorlarındandı.
"Durum bildirgesi?" Diyerek gözlerini kontrol etti.
"Kurşun derinde. Kalbe giden damarlara zarar vermiş olabilir."
"Onu nereden çıkardın stajyer! Kendi kafana göre teşhis mi koyuyorsun!"
Müdahaleye başladı.
"Cerrahların hepsi ameliyatta. Üçü önemli bir ameliyatta. Kanamayı durdurmamız gerek sadece."
"NE SAÇMALIYORSUNUZ ÖLEBİLİR!"
"Ne yapayım Lucia! Ben mi ameliyat edeyim!"
"BEN EDERİM!"
Aptal bir sırıtış attı.
"Sen mi? Üniversite üçüncü sınıf bir stajyer mi?" Derin bir nefes aldım.
"Ameliyathane hazır!" Gelen Sofiaydı.
"Saçmalma stajyer! Hayatın biter bu adam ölürse! Bir de yakınları senden tazminat isterse boylarsın hapsi!"
"KES SESİNİ!"
...
"Kan basıncı düşük." Dedi Sofia.
Az kalmıştı kurşuna ulaşmama. Çıkarttığım gibi boş tepsiye atarak dikiş setini istedim. Hazır bir şekilde bana verdiğinde Gabriel hayatının tüm şansını burada kullanmış olabilirdi. Bir milim sola kaysa önemli bir damarı zedeler ve biz yetişemeden ölürdü. Kurşun buraya gelesiye kadar üç milim içeri hareketlenmiş. Sırtlarına atıp getirdiler adamı herhalde! İç ve dış dikişi attıktan sonra nabzı yavaş olmasına rağmen hayata tutunuyordu. Kan takviyesi yavaş yavaş bedenini toparlıyordu bile..
