Tam bu esnada bilgisayardan bir robotik ses duyuldu.
"Toplantı için bekliyorlar." Dişlerimi sıkarak baktım.
"İptal e-" Dediğinde elimle dudaklarını kapattım. Yutkunmamın ardından konuştum.
"Erteleme." Kısa bir süre yumdu gözlerini. Biraz bekledikten sonra yavaşça geriye çekilip inmem için alan tanıdı. Hafif zıplayarak indim masadan. Üzerimi düzelttim. Diavolo bardağına koyduğu viskiyi tepesine diktiğinde bu tarafa doğru geldi. Bilgisayarda bir tuşa bastı.
"Hazırsan geçebilirsin masaya." Biraz sinirli gözüküyordu açıkçası.
Adımladım ve yavaşça flaş belleği açtığım bilgisayara taktım. Kapı yavaşça açıldı ve içeri bir grup insan girdi. Albert ve Austen önde olmak üzere sekiz kişi selam vererek masada yerlerine oturdular. Diavolo en başa iki sandalye çekti ve birine oturmam için işaret verdiğinde dolanarak yanına gittim. Sandalyeyi çekerek oturmamı sağladığında teşekkür ettim ve yanına oturdum. Çaprazıma Carina oturdu.
...
Adamlar sanki ben yokmusum gibi Diavoloya şirketlerinin iyi yönlerinden bahsediyorlardı. Kaşlarımı çattım. Diavolo kısa bir açıklama yapmıştı sadece. Böylesine bir durum hiç hoş değildi doğrusu.
"Bay Albert ve Bay Austen." Koltuğumda dikeldim.
"Size gelen bir teklifte kendi şirketinizin güzelliklerini ortaya sunmanız ne kadar mantıklı? İki farklı şirket zaten sizinle anlaşma yapmak için burada. Şimdi geriye yaslanıp sunumu dinlerseniz sevinirim.."
Ayağa kalkıp beyaz ekrana yansıtılan projeksiyonun yanına geçtim. Ve anlatmaya başladım.
...
"Anlayacağınız atacağınız imza ile artabilecek kar oranı grafiğiniz de bu şekilde olacak." Son slaytı da gösterdiğimde adamın gözlerinin içi parladı.
"Fakat." Dedim ve masaya otururken flaşı bilgisayardan çıkarttığımda projeksiyonda gitti.
"Toplantının başından beri varlığımı önemsemeyen bir grup insanla imza atma işini tekrar düşüneceğim." Bilgisayarımı kapatıp Carina'ya verdim.
"Eğer çok isterseniz ayağıma gelme tenezzülünde bulunursanız, şirketimin lobisinde bekleyebilirsiniz. Zira şu an gördüğüm muameleden çok daha iyidir."
Adının hiçe sayılması kadar gurur kırıcı bir şey yoktur. Carina ile ayağa kalkıp gideceğimiz esnada bir ses duydum.
"Karıcım."
Elimi alnıma atmamak için zor durdum. İşin ortasında Karım mı demişti bu bana!
Gülümseyerek döndüm.
"Biraz bekler misin." Dedi ve ayağa kalktı.
"Öncelikle." Dedi ve önündeki dosyayı kapattı.
"Karımın bahsettiği tavırda hem fikirim. İyi bir yapım şirketi oladuğunuz kadar karakterinizde olmuş olsaydı şu an imzayı çoktan atmıştık. Kendi paçanızı yaktığınızı izlemek ne hoş. Bundan sonra anlaşacak farklı bir şirket bulamayacağınız için tıpış tıpış karımın ayaklarına gidebilirsiniz. Zira başka şirketler sizi artık kabul etmeyecek. Karıma yapılan saygısızlık direkt bana yapılmış demektir. Toplantı bitmiştir. Çıkabilirsiniz."
"Ama Cosimo Bey-" Austen lafını tamamlayamadan bir çok koruma diplerinde biterek zorluk çıkartmamaları adına dikildi.
"Carina şirkete gidip mailleri gönderebilir misin? Bu gün şirkete gelmeyeceğim." Dedim Son kelime de Diavoloya bakarak.
