Kısa bir sessizlik oldu. Diavolo bakışlarını benden almadı. Ben ise kenetlenmiş yatan adama bakıyordum.
"Yok öyle bir şey kızım yürü!"
Annem panik olmaz. Annem şu an panik çünkü doğruyum. On sene önce. Tam on sene öncesi. on yaşımdayken. O kadar net ki her şey! Ah aptal kafam! Bu adamı nasıl girdi bu kadar içimize.Diavolo amcasına baktı. Adamda mimik yoktu.Soğuk rüzgar hakimdi ortamızda.
"Doğru mu?" Dedi Diavolo sakince. Amcası anneme bakıyordu. İt herif!Diavolo sessiz kalmasına sinirlenmiş gibiydi. Öne adım attı anda annem konuştu.
"Taciz değildi!" Yutkundu. Anneme çatık kaşlarla döndüm."Babanla aramız kötüydü boşanacaktık.Taciz değildi." Başım döndü.Mideme bulantı indi. Babamı aldatmış mıydı? Aralanan dudağımı parmaklarıma sipher ettim. Bu adam nasıl bulmuştu bizi.
Bir kaç dakika sessizlik oldu.
"Arya." Dedi annem pişmanmış gibi."On yıl önceydi. Cahildim kızım."
Dokunmaya çalıştı ama geriye kaçtım.
"Ofias ile kızının gözlerinin benzerliği dikkatimi çekmedi değil. DNA testi mi yaptırayım yoksa doğruları mı söylemek istersin?" Diavoloydu söyleyen.Bu sefer kusacağım sandım. Başımı iki yana sallamakla yetindim.
"Hayır." Elimi kaldırdım.
"Anne hayır!" Türçe konuşuyordum çünkü bu kadarı fazla geldi.
"Arya. Yok öyle bir şey." Dedi kendinden emin bir şekilde. Diavolo şeytani bir şekilde güldü. Amcasına baktı. Annemin yalvaran bakışlarından ve düşen göz yaşlarından anlamıştım. Daha fazla dayanamayarak çıktım odadan. Babama öylesine üzüldüm ki yutkunurken canım yandı. Hastanenin boş koridorunun sonuna vardım. Ellerm titredi. Canım yandı. İhanet. Dedim kendi kendime. Yalandan bir hayat. Bu ihanetten bi haber babam.. Tek babam!
Başım tekrar döndü.soğuk havada kendimi kaldırıma bıraktım. Buğulu gözlerim buna daha fazla dayanamamış gibi ilan etti bağımsızlığını....
Bir saattir taş betondaydım ve tüm hayatımın anıları gözümün önünden geçti. Ne kadar aptalmışım öyle.
"Yalnızsın" solumdan gelen sese döndüğümde Gabrieli görmeyi beklemiyordum.. burnumuzun benzerliği dikkatimi çekti önce sonra bir kez daha içim acıdı. Üvey değil.. öz kardeşim miydi şimdi? Aynı kanı mı taşıyorduk! Saçlarımı geriye attım.
"Neden beni öldürecek gibi bakıyorsun?" Dedi kaşlarını çatarak. Yanıma oturdu. Cebinden çıkarttığı sigara paketinden bir dal çıkartıp yaktı. Paketi bana uzattığında içinden bir tane aldım. Dudaklarımın arasında ateşlemesine izin verdim..
"Anlat bakalım gözlerini bu denli kızartacak kadar seni ağlatan şeyi."
Öksürmedim.
Güldüm.
"Kardeşin var mi?." Dedim elimdeki yanan sigaraya bakıp. İçmedim. Yalnızca yanışını izledim.
"Yok neden?" Merak etmiş gibi sormuştu.
Ufak bir kahkaha attım.
"Artık var."
Kaşlarını çattı. Jeton hala düşmemişti.
"Sadece üvey kardeşiz kendini kaptırmasan iyi edersin ufaklık."
"Bana öyle seslenme."
"Kardeşim mi dememi tercih edersin? " Güldü hafiften.
"Şaka yapmıyorum. Annemle babanın ilişkisi olmuş. Annem babanı aldatmış . Doğal olarak ta baban anneni." Söylemesi ne kolay ama(!)
"Annem yok." Duraksadım.