"Ariel yok!"Etki süresi uzun sürmüştü beynime. Uyku sersemi olayı kavramaya çalışırken Gabriel başını ovdu. Hortlak görmüş gibi gözleri kan çanağıydı.
"On dakikaya aşağıda olun."
Panikle kapıyı kapatıp aklıma gelen aptal düşünceleri attım kafamdan.
Diavolonun yanına yürüdüğümde telefonunu kontrol ediyordu.
"Duydun mu?" Dedim sorgular gibi. Duyduysa sakin kalması biraz olağan kalırdı.
"Duydum." Telefonu kapattı.
"Ne yapmayı planlıyorsun? Başına kötü bir şey gelmiş olabilir.. O daha bebek.."
"Güzel bir kahvaltı planlıyorum.. Çok iyi bir şef tanıyorum burada."
"Şaka mı yapıyorsun Diavolo!?"
Banyoya adımladığında öylece kalakaldım. Elini yüzünü yıkarken kollarımı göğsümün altında birleştirip sorgular gibi bekledim.
"Küçük bir bebeği umursamıyorum deme bana!" Sakinliği şaka gibi. Saçlarımı elimle geriye doğru itekleyerek tam bir şeyler söylemeye hazırlanıyordum ki sözümü kesti.
"Seninle ilk karşılaştığımızda ne dediğimi hatırlıyor musun?"
Biraz durdu.
Dolaba ilerledi ve beyaz bir gömlek çıkarttı askıdan.
"Benden habersiz kuş bile uçamaz.. Hatırladın mı?"
"Analamıyorum diavolo." Gözlerimi kısarak baktım.
"İkiside bebeğin üzerinden sorumluluk almıyorlar. O bir canlı ve hem çok dikkatli hem çok dikkatsizler. Aurora kendisi yapamayacağını, bebeğe zarar vereceğini düşündüğü için yanında taşımıyor bebeği. Gabriel varlığını bile unutuyor bazen. İkiside genç ve toylar."
"Yaani?"
"Ariel güvende." Gömleğin düğmelerini iliklemeye başladı. Hayretle baktım.
"Korkmaları ve sorumluluklarının farklarına varmaları gerek.Yeterince düzgün büyütülmemiş çocuk var zaten.."
"Sekiz kolun mu var anlamıyorum. Her şeyi aynı anda nasıl organize ediyorsun?"
Hafifçe gülümsedi. Yakınlaştı ve saçımı öptü. Kalbimi biri çıkartsa iyi olur yoksa patlayacak-
"Düşünmemen gereken şeyler bunlar." Şimdi Diavolo ve ben sevgiliydik. Miydik? Öyleydik. Ah tanrım! Sonum kesinlikle bu adam olacak..
Kokusunu kısa bir süre daha içime çektikten sonra kafamı kaldırıp baktım.
"Bir diğer problem ise Auroranın neden direkt Fransa Başkanının odasına gidip adamı hırpalarcasına bebeğini sormasıydı. Söylemek istediğin bir şey var mı Arya?"
Gözlerimi kapatıp içten bir küfür ettim.
"Söz verdim." Dedim hayıflanır gibi. Kafasını sağa yatırdı.
"Öğreneceğimi biliyorsun." Dediğinde kafamı tekrar aşağı yukarı salladım.
"Ama benden öğrenme olur mu?"
Kısa bir süre sağına bakıp derin bir nefes aldığında yüzünü bana çevirdi
" Cara mia.. ben sana neden hayır diyemiyorum?" Kendisine sormuş gibiydi bu soruyu. Buna karşı daha çok Sırıttım. Cara mia * Sevgilim.
"Cara mia." Dedim aşırı sessizce neredeyse dudaklarımı oynatarak. Gözlerimin içinde başka bir şey görüyormuş gibi baktı.
"Gömleğimi geri mi çıkartsam?" Kaçar adım uzaklaştım.