•Arielde bir yaş uyuşmazlığı var şimdilik gözardı edin lütden🌸)
Eğer Gabriel akşam yemeğine sürpriz yaparak ailesiyle birlikte pizzalarla gelmeseydi şu an büyük sofrayı hazırlamak yerine Diavolo ile odada olabilirdik. Elimi kısa bir süre alnıma götürüp etrafa bakındım. Üzerimi değiştirmiştim. Mert belki rahatsız olurdu bilemem. Ve patronunu yarı çıplak görmesini de istemem. Tam o sırada kapı çaldığında mert geldi sanarak açılan kapıdan Gabrieller girmişti. Bu kez çalan kapıdan mert girdiğinde gülümseyerek karşıladım.
"Hoş geldin Mert. İçeri geç."
Mert önünde nedenini bilmediğim bir şekilde korumanın beklediği salonda beklerken Diavolo üzerini değiştirmiş aşağı iniyordu. Merdivenin ucunda bekledim. Son basamağı inerek karşımda dikildi.
"Pekte umduğumuz gibi bitmedi ha ne dersin?" Sinirli gibiydi.
Sırıtarak elimi yanağına koydum.
"Sanırım bizim için zor bir gece olacak." Dediğimde belimden kendisine çektiği esnada yanımızdan bir ses duydum.
"Arya Mert benden uzak köşeye oturdu. Beni sevmiyor mu?" Bunu soran Ariel'e karşı tebessüm ettim. Diavolodan uzaklaşarak yere eğildim. "Bebeğim sen henüz 6 yaşındasın"
"Altı buçuk! Yedi olacağım!" Diye beni düzelttiğinde gülümsedim.
"Tamam yedi yaşındasın." Tam bir şey diyecekken Diavolo Ariel ı kucağına alarak merdivene oturttu.
"Bak küçük hanım bunu sana son kez kibarca söylüyorum. Mert senin abin ve böyle yapmandan rahatsız olabilir. Bu yüzden onunla ilgili bu şekilde konuşmaman Mert'in sağlığı için önemli."
"Ne olacak ki sağlığına?" Dedi masum masum.
"Kolu bacağı falan kırılır." Diyerek merdivenden indirdiğinde gözlerim büyüdü.
"Coismo!" Dedim uyarıcı bir sesle. Ariel dudaklarını büzdü. Pıtı pıtı içeri gitti.
"Küstü sana." Dediğimde kaşları havalanarak bana baktı.
"O küçük Russao bu yaşta manipüle öğrenmiş. Kimden öğrenmiş acaba. Bir ay önce böyle değildi."
Kollarımı birleştirdim.
"Öyle mi Bay Russao? Bir gece daha koltukta yatmaya niyetlisin sanırım."
Kısa bir süre bana bakıp belimden çekereK mutfağa doğru yürüdü.
"Bak güzelim. Zaten açım. Bu tehdit üzerine şurada yerim seni." Dudaklarıma yaklaştığında geriledim.
Son kalan salata tabağını elime alarak içeri yürüdüm.
Lahmacunlarım soğudu iyi mi!
...
"Beğendin mi Mert?" Dediğimde gülümsedi ve lahmacunları sevdiğini söyledi.
"Genç adam rahatın umarım iyidir?" Bunu soran Diavoloydu.
Kafa salladı Mert.
"Sayenizde teşekkür ederim."
Diavolo boğazını temizledi.
"Mert'i eğitimlere kat Gabriel." Çatık kaşlarla Diavoloya döndüm.
"Ne eğitimi?"
"Söylerim sonra." Dediğinde bakmaya devam etsemde söylemedi. Tavuk ve salata aldı tabağına. Bir tabak dolusu tavuk yemişti. Lahmacunu beğendiğini söylese de beğenmediğini anlamıştım. Aslında güzel yapardım ama bir Urfalı usta kadar olamaz.
"Aurora'ya iş teklifinde bulunmuşsun?" Gabrielle göz göze geldim. Ona sormadığım için sinirli miydi?
"Ah! Evet. Çok yoğun bir şey değil. Günde dört saat. Ben zaten hep iş yerinde olacağım için. çocuklar büyüyesiye kadar en azından dört saat çalışsa en azından kafası dağılır." Aurora'ya göz kırptım.
"Öyle olsun bakalım." Dedi Gabriel.
"İstediği zaman işe başlayabilir."
"Annem çalışacaksa bende çalışırım. Toplama yaparım."
Gülümsedim.
"Beş artı iki." Dedi Mert gülümseyerek.
"Yedi." Dedi Ariel basit bir şeymiş gibi.
"On üç artı dokuz"
"Yirmi iki." Dediğinde hafiften kaşlarım çatıldı.
Sözü alan Gabriel oldu.
"Yetmiş altı artı elli sekiz" Kısa süre bekledi.
"Yüz otuz dört." Masada kısa süreli bir sessizlik oldu.
"Okulda bunları öğrenmediklerine eminim" Dedi Mert.
"Ariel özel ders alıyor. ama öğretmeninin öğrettiğini bende düşünmüyorum." Dedi Aurora.
"Neden bu kadar şaşırdınız ki. Cosimo öğretti mantığını. Bölme bile öğretti." Şaşırarak bakışlarımız Cosimoya döndüğünde Ariel'e göz kırptı.
"Çok merak ediyorum kızım." Dedi Gabriel.
"Cosimo sana bunlar dışında ne öğretti."
"Fransızca!" Dedi hevesle.
"Je m'apelle Ariel." Dedi çok güzel bir aksan ile. Suyumdan bir yudum aldım. Kısa süreli bakışmalar yaşandı.
Gabriel telefonuna gelen bildirimlere baktı. Yemek bitmek üzereydi. Boğazını temizledi. Diavoloya baktı. Diavolo kafa salladığında ayağa kalktı.
"Gitmemiz lazım. Mert gel geçerken senide bırakalım." Ne olduğunu anlamamıştık. Aniden ayaklanıp kapıya ilerlediler.
"Cedric de uyanmıştır zaten bakıcısında biraz huysuzlanıyor." Dedi Aurora ortamın gerginliğini atmak adına. Mutfakta karton çantaya koyduğum lahmacunları Mert'e verdim.
"Acıkırsan yersin al bakalım."
Kapı kapandığı gibi dudaklarımı sarmalayan dudaklarla şok etkisi yaşadım. Az sonra geri çekildiğinde tam öpecekti ki durdurdum.
"Ne oldu? Neden apar topar gittiler?"
"Baş başa kalmamız için Dolar ve Euroyu arttırdım. Bir kaç savaş tehdidi oluşturup Gabrieli başımızdan savdım." Dudaklarım aralandı.
"Sen baş başa kalalım diye ekonomik kriz mi yarattın şu an?"
"Yarına halledilir." Omuzuna vurdum.
"Çocuk oyuncağı mı bu?"
"Karımla vakit geçirmem gerek." Bileğimden tutup yürümeye başladı.
